Eser KARAKAŞ
Bu hafta Artı Gerçek’te iki yazı yayınladım, birincisi Andımız ile, ikincisi de Türkiye’nin bir türlü çözülemeyen iki temel meselesi vatandaşlık ve laiklik meseleleri ile ilgili idi.
Ortak payda hiç kuşkusuz bir hukuk devletinde devletin vatandaşına etnik köken, kültürel aidiyet ve din, inanç açılarından kör olma mecburiyeti; oysa bizim devlet vatandaşına böyle bakamadı bir türlü maalesef, bugün de içinde debelenip durduğumuz sorunların çok büyük bölümünün temelinde de bu devlet meselesi yatıyor.
Bugün de aynı konuda üçüncü bir yazı yazıyorum, Hürriyet gazetesinde Sayın Ertuğrul Özkök 23 Ekim 2018 tarihinde, Ara Güler’in vefatı sonrası yayınladığı “Ara Güler’in tabutuna hangi bayrak örtüldü” başlıklı yazısı ile devlet meselesine hukuksal olarak bakamaz isek ne tür yanlışlara düşebileceğimizi çok net bir biçimde ortaya koydu.
Ertuğrul Özkök’ün Ara Güler yazısı aslında çok güzel bir yazı, özellikle Ara Güler’in din ile ilişkisi üzerine Türkiye Ermeni Cemaati Episkoposu Sahak Maşalyan sözlerini zenginleştirerek aktardığı bölümler gerçekten okunmaya değer.
Sayın Özkök’ün yazısında Türkiye Ermeni Cemaati yerine Türk Ermeni Cemaati ifadesi geçiyor, resmi durum böyle ise bu da gerçekten çok anlamsız, Türk Ermeni Cemaati ne demek, doğrusu Türkiye Ermeni Cemaati olmalı değil mi?
Ancak mesele ne zaman devlet konusuna, Türkiye Devletinin bayrağına ve devlet kurumunun hukuk üzerinden okunması mecburiyetine geliyor, sıkıntılar ortaya çıkıyor, hukuka yani devletin vatandaşı ile kurduğu kimlik, aidiyet, inanç ilişkisinin körlük şartına dayanıyor, senelerin şartlandırmaları, hukuksuz tanımlar kullanma alışkanlığı suyun üzerine çıkmaya başlıyor, Sayın Özkök’ün yazısında da durum biraz böyle.
Sayın Özkök Ermeni kilisesinde gerçekleşen cenaze töreninde rahmetli Ara Güler’in tabutunun üzerine serilen bayrağın Türk bayrağı olduğunu ve bu Türk kelimesinden korkmamamız gerektiğini, hiçbir ırkçı anlamı olmadığını, Atatürk’ün tüm bir milleti temsilen kullandığı bir kavram olduğunu belirtiyor.
Meseleyi gerçekten ırkçılık düzeyine çekmemek gerekiyor, Türk kelimesinin ırkçılık çağrıştırmaması mecburiyetine ben de inanıyorum, benim de kendimi özel alanımda etno-kültürel aidiyet olarak Türk olarak tanımlamakta bir sıkıntım yok, kriterim de belli, ana dilim Türkçe, bana Türkçe ninni söylenmiş yani ben türküm ama bu konunun etimolojik anlamında dahi devleti ilgilendirmemesi gerektiğini düşünüyorum.
Ama, annelerin Kürtçe, Ermenice ninni söyledikleri çocuklara hukuken (Anayasa madde 66) Türk denmesi zorunluluğu bir matematik-mantık sıkıntısı çıkarıyor.
Aşağıdaki cümle Sayın Özkök’ün aynı yazısından alınmış bir cümle:
“Türk’üyle, Kürt’üyle, Ermeni’siyle, Rum’uyla, Çerkez’i Laz’ıyla omuz omuza, silah kardeşliği ile kazanılmış bir Kurtuluş Savaşı ve kurtarılmış bir vatanın bütün insanlarını ifade etmek için söylenmiş kelimedir o...(Türk)”
Yani kanımca yanlış bir anlayışla şöyle denmek isteniyor bu cümlede: “İsimlerimiz Ahmet, Mehmet, Ayşe, Fatma, Samuel, Hrant, Niko ama hepimize birimizin adını kullanarak mesela Mehmet diyelim.”
Böyle yazınca biraz tuhaf kaçıyor değil mi?
Oysa, bu sıfatlar, Türk, Kürt, Ermeni, Rum, Çerkez kamu hukukuna ilişkin sıfatlar, kavramlar olmamalı, bunlar özel alanın kavramları, bu kavramlarla devletin bir alakası da olmamalı.
Devletin ilgi alanına girmesi gereken yegane kavram vatandaşlık, yani Türkiye vatandaşlığı kavramı ve bu kavramın da bir sıfatının olması, Türk gibi, hiç de şart değil.
Türk Ermeni Cemaati Episkoposu Sahak Maşalyan aynı cenaze töreninde şöyle diyor:
“İşte bu kilise de tıklım tıklım, insan almıyor. Herkes burada Ermeni’si, Rum’u, Süryani’si, Keldani’si, Yahudi’si, Türk’ü, Kürt’ü, Arap’ı, Arnavut’u, Gürcü’sü, Laz’ı, Hemşinlisi, Boşnak’ı, tüm Türkiye mozaiği burada.”
Bu cümle daha doğru gözükmüyor mu aklınıza, gözünüze, vicdanınıza?
Bayrak da devletin bayrağı ve Anayasamızın 3. Maddesinde çok açık bir biçimde ay yıldızlı bayrağın Türkiye Devletinin bayrağı olduğu yazıyor.
Lütfen bazı konularda Kenan Evren Anayasasının bile gerilerine gitmeyelim.
Aynı Anayasa’nın Başlangıç bölümünde “Türklüğün tarihi ve manevi değerleri” ifadesi kullanılarak Türklük kavramının hukuki bir kavram değil tarihi bir kültürel aidiyet olduğu kanımca resmen ifade edilmiş.
Bu kelimeyi kullanarak çok farklı özel alan aidiyetlerini bir potada birleştirmek istemek ne kadar doğru, ne kadar akıllıca bir tutum, tam bilemiyorum.
Bu konularda sıkıntıları olan ülkelerde zorlamalara gitmeden hukuksal tanımlardan hiç sapmamak kanımca en doğru davranış, en doğru siyasi pozisyon.
Bayrak Türk bayrağı değil, Türkiye devletinin bayrağıdır (Anayasa, Madde 3).
Bir haftada aynı konunun farklı görünümleri üzerine üç yazı yazmış oluyorum.
Konuyu hukuk dışında ele aldığınızda mesele öyle çarpık hale geliyor ki, bırakın üç yazıyı üç yüz yazı dahi kaldıracak hale geliyor maalesef.
Yazarlar
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.06.2025
30.05.2025
29.05.2025
13.05.2025
29.04.2025
22.04.2025
19.04.2025
15.04.2025
4.04.2025
1.04.2025