Fehmi KORU
Ortadoğu’da sözü dinlenir gazetecilerden ‘El-Kuds’ül Arabi’ yayın yönetmeni Abdulbari Atwan, Kaddafi’nin ölüm şeklini beğenmemiş, ‘insanlık dışı’ bulmuş; “Mübarek’e yapılan ‘âdil muamele’ ona da uygulanmalıydı” diyor...
Yeterince düşünmeden edilmiş bir söz bu. Bir parça düşünseydi, Kaddafi’nin âkıbetinin Mübarek’e yapılan uygulamayla yakın ilgisini görebilirdi. Kaddafi’yi hayatını halkın eliyle sona erdirmeye sürükleyen, Mısır’da Mübarek’in başına gelendi çünkü... Beşşar Esad ve öteki Ortadoğu diktatörlerini halkın arzuları karşısında direnişe sürükleyen de aynı şey: “Teslim olup idam tehdidiyle karşı karşıya mı kalalım, yoksa ‘belki o âkıbetten kurtuluruz’ ümidiyle direnelim mi?” sorusuna verdikleri cevap...
‘Arap Baharı’nın en büyük açmazı, halkın istemediği liderlerin âkıbeti sorunudur...
Tunus’ta, yani en başta, doğru yol bulunmuştu aslında: Ülkeyi 23 yıl yöneten Zeynelabidin Bin Ali’nin ülkeyi terk etmesine göz yumuldu. Tunuslular, ardından, yönetim kadrosundan iyi niyetliler ile açık pazarlık yoluyla, ülkeyi kimin idare etmesi gerektiğine kendileri karar verdiler.
Seçim yapılınca rejim bütünüyle değişmiş olacak Tunus’ta...
Doğru olan yapıldı Tunus’ta, ama sonraki bütün ülkelerde yanlışlar birbirini izledi. Hüsnü Mübarek ve ailesi fertlerinin Mısır’ı terk etmesine izin verilmedi; askeri mahkeme kafes ardında tuttuğu eski diktatör ile çocuklarını idam talebiyle yargılıyor.
Yargılayanlar, 30 yıl boyunca o lidere boyun eğdiklerini hatırlasalar, aslında kendilerini yargıladıklarını anlayacaklar...
Mısır’da askerler yönetimdeler ve anayasayla güçlerini pekiştirip seçim sonrasında yerlerini terk etmemenin yollarını arıyorlar...
Eski devlet başkanının idamla yargılanması sürecini başlatan Mısır, sonraki gelişmelerin hangi yöne doğru evrileceğini de belirlemiş oldu. Libya’da Muammer Kaddafi, Suriye’de Beşşar Esad kendilerine o mukadder soruyu sorup “İdam edileceğime direneyim” kararını vermekte zorlanmadı.
Bir yanlış adım ‘Arap Baharı’ denilen hayırlı gelişmenin hızını kesti, kanlı hale gelmesine yol açtı.
İlk bakışta ‘devr-i sâbık yaratmamak’ yöntemi rahatsız edici görünebilir; geçmiş dönemin yanlışlarının hesabını görmek, sorumlularını en ağır cezalara çarptırmak yüreklerin yağını alır, ilkel ‘öç duygusu’nu tatmin eder... Ancak siyasette en akıllıca yöntem ‘devr-i sabık yaratmama’ kararlılığıdır.
Osmanlı’dan Cumhuriyet’e geçişte Büyük İhtilâl (1789) yüzünden Fransa’da yaşanan türden kan davalarının araya girmemesini o yönteme borçluyuz: Son Osmanlı Padişahı Vahdettin bir gemiye binerek ülkeyi terk etti; Halife Abdülmecid Efendi ise, Halifeliğin ilga edilmesi sonrası, ailesi fertleriyle birlikte ülkeden ayrıldı. Ne padişahı geri getirip yargılamak, ne de halifeyi göndermeyip hakim önüne çıkarmak istedi Cumhuriyet...
Cumhuriyet biraz da bu sebeple güçlendi, serpildi...
‘Arap Baharı’nın başarıya ulaşmasını isteyenler araya kan davası sokma aklını verenlerin peşine düşmemeli. Bir eski lideri idamla yargılamak, diğer bütün liderleri ne pahasına olursa olsun koltuğuna sıkı sıkıya bağlanmaya, bu da gereksiz yere kan dökülmesine sebep oluyor çünkü...
Bu soruna akılcı bir çözüm bulamazsa Araplar, ‘bahar’ hep kış gibi geçecektir.
Yazarlar
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları


















































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.11.2025
9.11.2025
7.11.2025
6.11.2025
4.11.2025
2.11.2025
31.10.2025
30.10.2025
28.10.2025
25.10.2025