Gülay GÖKTÜRK
Dün, Mısır ve Suriye'deki muhalefet deneylerini karşılaştırarak despotik iktidarlara karşı başarılı mücadelenin yolunun geniş kitlelerin katılımına izin veren demokratik halk direnişlerinden geçtiğini; ancak bu tür bir mücadelenin halkın en geniş desteğini kazanabildiğini; muhalefetin yozlaşmasını önleyebildiğini; dış güçlerin burnunu sokmasını ve muhalefeti manipüle etme çabalarını boşa çıkarabildiğini ve ancak bu yolla adım adım kalıcı kazanımlar elde edilebildiğini savunmuştum.
Bugün meselenin bir başka yanı üzerinde durmak istiyorum.
Deneyler bize izlenen mücadele yönteminin (silahlı mı-silahsız mı) sadece muhalefetin başarılı olup olmaması açısından değil; başarılı olduktan sonra kurduğu düzenin demokratik olup olamayacağı bakımından da belirleyici olduğunu gösteriyor. Bir başka deyişle muhalefetin kullandığı mücadele yöntemiyle kurulacak yeni düzenin niteliği arasında doğrudan bir ilişki var.
Kim yönetecek mi; nasıl yönetilecek mi...
Her muhalefet hareketi kendi içinde iki temel soruyu barındırır. Bunlardan biri, yıkılanın yerine nasıl bir yönetim geleceği; ikincisi ise yıkılanın yerine kimin geçeceğidir.
Muhalefetin niteliği, bu iki sorudan hangisini öne aldığına bağlı olarak değişir.
Demokratik yöntemlerle ilerleyen muhalefet hareketler yapısı gereği yıkılanın yerine gelecek yönetimin "nasıl" olacağı üzerinden ilerler. Çünkü bu tip hareketlerde sürekli bir kitle denetimi, kitle katılımı ve ortak irade oluşturma çabası vardır; "Nasıl bir yönetim" sorusuna verilen cevap, mücadele süreci boyunca güçler dengesine göre değişen, yeni biçimler alan olmak zorunda olan "dinamik" bir cevaptır.
Oysa, silahlı muhalefet hareketleri ne yazık ki hep "yıkılanın yerine kimin geleceği" kavgası üzerinde şekillenir. İşin içine silah girdiği zaman, kitleler pasifize olur, "kitlelerin iradesi" ortadan kalkar. Halk çoğunluğunun, yıkılanın yerine nasıl bir yönetim istediğini belirleyecek mekanizmalar yok olur. Ve mücadele, bir silahlı grubun diğer silahlı grubu alaşağı edip kendi iktidarını kurması mücadelesi halini alır.
Dünyadaki "devrim" hareketleri içinde, despot bir yönetimi silah yoluyla devirip de kendisi demokratik bir yönetim kurabilmiş tek bir örneğe bile rastlayamayışımız da bundandır.
Çünkü artık güç, elinde silah olandadır. Silah işin içine girdiği andan itibaren, kitleler o silahlı gücün piyonu durumuna düşmüş; çoğunluk iradesinin ortaya çıkması için imkân kalmamıştır.
Suriye muhalefeti parçalamaya, Mısır muhalefeti birleştirmeye çalışıyor
Bugün Suriye'de irili ufaklı bütün silahlı grupların ülkeyi parsellemeye ve kendi küçük devletçiklerini kurmaya (kendi iktidar alanlarını yaratmaya) girişmesi; buna karşılık Mısır'da Müslüman Kardeşler'in darbeye karşı mücadele eden bütün kesimlerin taleplerini dikkate alan; hepsinin ortak paydasını bulmaya çalışan bir çizgi izlemesi, muhalefetin izlediği yöntemin içeriğini de belirlediğini gösterir bize.
Son ve -bizi daha yakından ilgilendiren- bir örnekle bitirelim:
PKK, silahlı mücadele yürüttüğü dönemde Türkiye'de hedeflediği gibi özerk bir bölge oluşturabilseydi eğer, bu bölgede Kürtler'in ensesinde boza pişiren despot mu despot bir yönetim kurması da kaçınılmazdı. Savaş içinde ve savaş kurallarında göre oluşmuş bir PKK yapısından ancak böyle bir yönetim çıkabilirdi.
Ama bugün eğer çözüm süreci başarıya ulaşabilir de, silahı bırakıp siyasi mücadeleye yönelmiş ve bu süreç içinde kendini yenileyebilmiş bir PKK ortaya çıkabilirse, bu yapının güçlendirilmiş bir yerel yönetimde ya da oluşabilecek özerk bir bölgede nispeten demokratik bir yönetim oluşturma şansının çok daha yükseldiğini söyleyebiliriz.
Yazarlar
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.01.2016
8.02.2016
3.02.2016
31.12.2015
29.12.2015
27.12.2015
25.12.2015
22.12.2015
21.12.2015
18.12.2015