Gülay GÖKTÜRK
“Sorun, Soma’daki ya da yurdun dört bir yanındaki küçük işletmelere yeni kurallar dayatmakla çözülemez. Siz, işçi güvenliğini maksimum düzeye çıkarmak için mükemmel kurallar getirdiğinizde, o küçük işletmenin önünde iki seçenek kalır: Bütün bu tedbirleri aldığında işlettiği maden rantabl olmaktan çıkacağı için ya madeni kapatıp gidecek ya da ne yapıp edip kuralları ihlal etmenin daha akıllıca, daha ustaca yollarını bulacaktır. Ne kadar büyük olursa olsun, hiçbir denetçiler ordusunun baş edemeyeceği kadar yaygın bir “ihlal ihtiyacı” çıkacaktır ortaya” diye bitirmiştim dünkü yazımı.
Aslına bakarsanız, kaza riskini sıfıra yaklaştırmak, işçi eğitimine bir iki yıl gibi uzun bir süre ayırmak ve madenleri sadece kaza riski açısından değil, çalışma koşullarında da 21. yüzyılın endüstriyel ilişkilerine denk düşecek şekilde ciddi iyileştirme sağlamak, bütün bunlar sadece bizim gibi kişi başı milli geliri 10 binlerde dolaşan ülkeler için değil, Avrupa’nın ileri sanayi ülkeleri bakımından da son derece külfetli bir iş.
Nitekim, şu anda Avrupa’nın birçok ülkesinde, yer altı madenciliği ekonomik olarak sürdürülebilir olmadığı için terk edilmiş durumda.
Avrupa da baş edememiş
Şu anda Brüksel’de yaşayan Kayahan Uygur’un Akşam Gazetesi için hazırladığı habere göre, 7 nükleer santralin bulunduğu Belçika’da tüm kömür ocaklarının kapısına 1981 yılında kilit vurulmuş. Belçika, 1956 yılında yaşanan ve 262 madencinin ölümüyle sonuçlanan kazadan sonra “çözümü” madenlerde çalıştırmak üzere 1962 yılında Türkler’i getirmekte bulmuş. Bu insanlık dışı ve kolaycı uygulama bile sadece 20 yıl işe yaramış ve sonunda bu ülkede madencilik bitmiş. 19 nükleer santralin bulunduğu Fransa’da ise ocaklar 1983 yılında kapatılmış. Şimdi bu ocaklar müzeye dönüşmüş durumda. Ziyarete açılan müzeler her yıl yüzlerce turist tarafından geziliyor.
Nükleer enerjinin yaygın olduğu Almanya’da, kömürün yüzeyden kepçelerle toplandığı açık ocaklar dışında sadece iki küçük ocak var, onlar da kuyu ve galeri şeklinde değiller. Ayrıca Almanya da 2018’e kadar madenleri kademeli olarak kapatma kararı almış durumda. Alman Hükümeti madenler için yılda 2,5 milyar euro harcayarak sübvanse etmeye devam etmek yerine mevcut sübvansiyonları madenlerin kapatılmasının ardından maden işçilerinin tazminatlarına ve çevre temizliğine harcamayı planlıyor.
Bir karar verme durumundayız
Bu bilgilerden de anlaşılıyor ki, yüksek teknolojiye geçmek de kömür ocaklarını ekonomik olarak sürdürülebilir bir işletme haline dönüştürememiş. Bu ülkeler bugün Soma dolayısıyla bizim yapmamız gereken hesaplaşmayı 80’li yıllarda yapmışlar ve bir karar vermişler.
Şimdi, biz de bir karar vermek zorundayız:
“Her türlü tedbiri alacağız. Bir işçinin bile ölmeyeceği şartları sağlayacağız” demekle olmaz.
Her türlü tedbiri aldığınızda astarı yüzünden pahalıya geliyorsa ne olacak?
Yeraltı madenlerimizde teknolojik bir atılım yaptığımız, can güvenliğini tam olarak sağlayacak bütün tedbirleri aldığımız ve çalışma koşullarını radikal bir biçimde iyileştirdiğimiz durumda, karşımıza çıkan maliyetler bu ocakları ekonomik olarak sürdürülemez duruma getiriyorsa ne yapacağız?
Biz de bu ocakları devlet sübvansiyonuyla mı ayakta tutmaya çalışacağız ve bu karar vergilerimizi kullanmak için akıllı bir yol mu olacak?
Belçika’nın bir süre yaptığı gibi, Pakistan’dan, Bangladeş’ten Suriye’den ölümü göze almış yoksulları getirip madenlere mi dolduracağız?
Yoksa ocaklarda kademeli bir tasfiye ve nükleer enerjiye geçiş planı üzerinde mi çalışacağız?
Bu temel kararları vermeden yapılacak palyatif düzeltmelerin kaynak ve zaman kaybından başka bir işe yarayacağını sanmıyorum.
Yazarlar
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.01.2016
8.02.2016
3.02.2016
31.12.2015
29.12.2015
27.12.2015
25.12.2015
22.12.2015
21.12.2015
18.12.2015