Gülay GÖKTÜRK
Paris saldırısının şoku daha atlatılamadan, suikastın yarattığı travmanın sonuçları, bu olayın Avrupa ve dünya siyaseti üzerinde yapacağı etkiler üzerine tartışmalar başladı.
Genellikle karamsar bir hava var. Bütün dünyada İslam karşıtlığının güçleneceği, siyasi iktidarların aşırı güvenlik önlemlerine yöneleceği ve özellikle Avrupa’da hayatın Müslümanlar için yaşanması çok zor bir yer haline geleceği analizleri ağırlıkta.
Böyle bir ihtimal elbette var ama bana kalırsa tek ihtimal değil...
Bir ihtimal de şer’in hayra dönmesi; bu saldırının Avrupa’nın akil insanlarını, giderek siyasi kadrolarını ve kamuoyunu “neyi yanlış yaptık” noktasında daha etraflı düşünmeye ve tartışmaya sevk etmesi olabilir... Yaşananların Yaşlı kıtayı yükselen İslamofobi’ye ve yabancı düşmanlığına bir de bu açıdan bakmaya sevk etmesi; İslam karşıtlığının bayraktarlığını yapan politik figürlerin itibar kazanmak yerine “ateşle oynamakla” ve Avrupa’nın güvenliğini riske sokmakla suçlanıp itibar kaybetmesi, izlenen dış politikaların bu gözle revize edilmesi yönünde bir eğilim doğması da bir ihtimaldir.
Ben mesela, Paris’teki büyük anti-terör gösteriye baktığımda, şu anda kazananın Marine Le Pen değil, Hollande’ın tutumu olduğunu görüyorum.
Tabii bir de komplo kuşkuları var.
Eğer önümüzdeki günlerde, Charlie Hebdo’ya yapılan saldırının Fransa’nın Suriye politikasındaki değişimden, Rusya’yla ilişkilerinden ya da bilmediğimiz başka bazı sebeplerden rahatsız olan çevrelerin Hollande yönetimine ayar vermek için tezgahladıkları bir komplo olduğuna dair belirtiler artar ve böyle bir kanaat yaygınlaşırsa, bambaşka sonuçlar da çıkabilir ortaya.
* * *
Saldırı sonrası tartışmaların Türkiye boyutuna baktığımızda ağırlıklı soru şu:
Paris saldırısı sonrası dönemde Türkiye ne yapmalı; hangi politikalarını gözden geçirmeli; dünyanın girdiği bu tehlikeli sulardan çıkması için nasıl bir rol oynamalı?
Paris saldırısını her zaman olduğu gibi yine AK Parti’ye çakmak için bir vesile olarak gören “ontolojik” AK Parti düşmanlarını bir tarafa koyalım. Onların zaten iktidardan da Türkiye’den de hiçbir umutları da beklentileri de yok.
Bir de, iktidarın bu olay karşısındaki tutumunu destekleyen ama Türkiye’nin Batı ekseninden çıktığını ve tehlikeli bir mecraya doğru ilerlediğini düşünen ve son derece endişeli olan bir aydın grubu var.
Bu gruptakiler, Türkiye’nin dünyanın geçtiği bu zor dönemde laik ve Müslüman bir ülke olarak çok önemli bir rol oynayabileceğini kabul ediyorlar.
Ama bir şartla:
Batılı değerlere bağlılığını net bir biçimde ortaya koyması;
Batı’nın bir parçası olduğu konusunda güven uyandırması;
Batı’yla tam bir söylem birliği halinde olması şartıyla...
Oysa, bu “şartları” yerine getirmiş bir Türkiye bütün özgünlüğünü ve dolayısıyla önemini kaybetmiş bir Türkiye olur.
Bu arkadaşlar, Türkiye eğer “Medeniyetler Çatışması” kehanetini önleme konusunda bir katkı yapabilecekse, bunu ancak Batı’nın kayıtsız şartsız parçası olmayarak; Batı içinde Batı’yı sorgulayan, kıyasıya eleştiren bir unsur olarak yer alarak, özgün bir tutumdan, özgün bir duruştan, özgün bir üsluptan vazgeçmeksizin yapabileceğini anlamıyorlar.
Türkiye Batı içinde “Doğu’nun vicdanı” olarak yer alabildiği zaman etkili ve değerlidir ancak. Mazlumlar, Türkiye’yi Batı dünyası içindeki sözcüleri olarak gördükleri zaman; Türkiye aracılığıyla bir nebze olsun temsil edilebildiklerini, bir nefes borusu bulabildiklerini hissettikleri zaman biraz olsun ferahlayabilirler ancak. Çaresizlik duygusu ancak o zaman yerini umut kıpırtılarına bırakabilir. Umudu yeşertebilmek de terörle mücadelenin en etkili panzehiridir.
Türkiye özgünlüğünü İslam coğrafyasına karşı da koruyabilmelidir kuşkusuz. Müslüman dünyasını da içten eleştirebilmelidir. O coğrafyaya yönelik olarak da konuşmalı, tecrübelerini aktarmalı, isterlerse akıl vermelidir. Ama o sözlere kulak verilmesi de, Türkiye’nin “Batılı değerler” denen paketi sorgulayabilmesine; Batı dünyası içinde “şeytanın avukatlığını” yapabilmesine bağlıdır.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.01.2016
8.02.2016
3.02.2016
31.12.2015
29.12.2015
27.12.2015
25.12.2015
22.12.2015
21.12.2015
18.12.2015