Hadi ULUENGİN
AŞAĞIDAKİ ifade Fransız Mirabeau’ya atfedilir. Ama aslında Savaş Sanatına Dair Mülahazalaradlı ünlü teorik kitaba da imza atmış olan Alman general Georg Heinrich von Berenhort’a aittir.Şöyledir:
“Prusya monarşisi ordusu olan bir ülke değildir!
Aksine, ülkesi olan bir ordudur! Bir anlamda orası o ordu için garnizon mevkii bir kışladır.”
Eh, “militarizm” deyiminin zaten Prusya’yla özdeşleştiği ve Hohenzollern hanedanını yükselten I. Friedrich Wilhelm’in de “Çavuş Kral” lakabıyla anıldığı düşünülürse, saptamanın doğruluğu daha iyi anlaşılır.
***
TEŞBİHTE hata olmaz, Türkiye için de aynı şeyi söylersek pek yanlışa düşmüş sayılmayız.
Hayır hayır, şimdisi için söylersek hatalı ve abartılı olur! Ama daha düne kadar böyleydi.
Bir kere, “asker millet” kimliğiyle iftihar ederek batıya ilerlemiş Türklerin, yine “asker-köylüler”vasıtasıyla doğuya yayılmış Prusya Cermenleriyle “ruhen benzeştiğini” varsaymak büyük yanılgı içermiyor.
Fakat yine de Osmanlı tarihine girmeden İttihatçı darbenin gerçekleştiği 23 Ocak 1913’ten başlayalım.
İşte o virajdan itibarendir ki, belki bir nebze 1950-1960 parantezi hariç, “Ergenekon”soruşturmasına dek Türk ordusu da ülkeyi tıpkı rahle-i tedrisinde modernleştiği Prusya ordusu gibi bir garnizon sahası addetti.
Bütün müdahaleler son tahlilde sivil hayatı da kışla nizamında düzenlemek refleksinin ürünüdür.
Fakat tabii ki Cermen militarizminin köken itibariyle feodal ve aristokratik bir elitizm; bizim cihet-i askeriyemiz ise çok daha popüler ve çok daha vasat bir seçkin iradeciliği üzerinde yükseldi ve yükseliyordu.
Dolayısıyla, otoriter zihniyet paralelliğine rağmen birincinin monarşist, ikincinin ise cumhuriyetçi konum arzetmesi maddenin tabiatına uygun bir gelişmedir.
***
ÖTE yandan, yine bizdekinden farklı olarak, bütün hegemonyacı zihniyetine rağmen aynı monarşist gelenek ve ondan süzülen hiyerarşik itaat anlayışı Prusya ordusunu iyi-kötü daima “legalist” kıldı.
İmparatorluk döneminde aleni müdahil konuma geçmedi. İpleri geri plandan tutmayı tercih etti.
Nitekim İttihatçı Enver ve şürekâsı tek bir kişiye danışmadan ve “bir çocuğumuz oldu”pişkinliğiyle Dersaadet’i I. Harb’e sürüklerken, Amiral von Tirpitz aynı Harb’e götüren donanma inşa programını, General von Moltke de acil saldırı dayatmasını sivil otoriteyi bunlara “razı ederek”hayata geçirdiler.
Daha sonra da aynı Prusya ordusu farklı nedenlerden dolayı gerek Weimar, gerek Hitler rejimlerinden nefret etti ama “kılıcını atmak” girişimine fiilen kalkışmadı.
Buna karşılık TSK bizzat Cumhuriyet’in kurucu nüvesini oluşturduğundan ve onu “korumayı” da misyon bellediğinden kâh darbe yaparak, kâh “andıç” yazarak o kılıcı hep Demokles’in tepesinde salladı.
Ve Prusya ordusunun “normalleşmesi” zaten bu coğrafya adının dahi siyasi haritadan silindiği genel Almanya normalleşmesiyle, yani II. Savaş yenilgisi ertesindeki demokrasi hamlesiyle mümkün oldu.
Türk ordusunun normalleşmesi ise ondan ancak atmış küsur yıl sonra gerçekleşme sürecine girdi.
***
SÜREÇ lâfını kasten kullandım. Çünkü eski zihniyet açısından “dönülmez yolun” aşıldığını söylesek bile TSK iç bünyesindeki zaafların belirli ölçüde devam ettiğini ve ettirildiğini gözlemliyoruz.
O TSK ki, meselâ “Kocatepe Muhribi”nin bizzat Türk uçakları tarafından batırıldığını Bursa’daki sağır sultan dahi bilse bunu bir otuz sene gizledi. Eh aynı refleksten bir çırpıda arınamayacağı için de bu kez Suriye karasularında düşürülen başka bir Türk uçağının uluslararası sahada saldırıya uğradığını öne sürebildi.
Diğer örnekleri peş peşe sıralamanın âlemi yok, nihayet Afyon’daki son faciada da normal demokrasilerde normal addedilen bir ordudan beklenebilecek saydamlığı, titizliği ve duyarlılığı sergileyemedi.
***
BUNLAR tabii ki zaaftır ve eleştirilecektir. Fakat tüm canlı organizmalar gibi TSK da ancak zaman içinde yeni ortama uyabileceğinden onun derhal değişebileceğini ummak mucizeye bel bağlamak olurdu ve olur.
Dolayısıyla hem insaflı davranmak, hem de şu en hayati ve en temel gerçeği asla unutmamak gerekiyor:
Türkiye Cumhuriyeti artık ordusu olan bir ülkedir!
O ordunun kışlası olan bir ülke değildir ki, İttihatçı darbeden beri tam yüz yıldır hazıroldaydık!
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları


















































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
26.02.2016
12.02.2016
6.02.2016
29.01.2016
22.01.2016
18.01.2016
15.01.2016
8.02.2016
1.02.2016
25.12.2015