Hasan Bülent KAHRAMAN
TÜSİAD anayasa önerisini bir kere daha o kadar "alaturka", daha doğrusu "Şark işi" bir noktaya getirdi ki, insan neyi tartışacağını bilemiyor. Yazdırdığı, üstlendiği, TÜSİAD Başkanı'nın kanal kanal dolaşıp kamuoyunda tartışılan noktalarını açıkladığı, TÜSİAD üyesi ve eski başkanı eşinin ayrıca sahiplendiği bir anayasayı bir parti genel başkanının çıkışı üstüne elinden kaldırıp attı, "benim değildir, akademik egzersizdir" deyip işin içinden sıyrılmaya çalıştı. Anlaşılan bundan böyle o kurumun içinde ciddi bir bölünme yaşanacak, ikilemler oluşacak, bu güne kadar ağır ve derin akan nehir bu çatlaktan yer üstüne çıkacak. Böylece TÜSİAD'ın bir sivil toplum kuruluşu mu, bir çıkar grubu mu, bir lobi mi olduğu büsbütün aydınlanacak.
Biz işin o kısmını bırakıp Anayasa konusundaki önerilere gelelim. Yapılan tartışma mevcut anayasanın değişmez, değiştirilmesi teklif dahi edilemez olan maddelerinin yeni metinde bulunmamasını önermekten kaynaklanıyor. Bu konuda elimizde yeteri kadar doküman var, neyin ne olduğunu anlamak için. Onların arasında en kuvvetli olan argüman ise, bu hükmün 1982 Anayasası'yla ortaya çıktığıdır. Daha önceki anayasalarda böyle bir madde yok.
Bunlar kaldırılabilir mi?
Hemen şunu söyleyeyim: 1982 Anayasası çok özel koşullarda hazırlanmış bir metindir. Bir tepki anayasasıdır. Darbeyi yapanlar ve anayasayı yazdıranlar Türkiye'nin 1930'lara dönmesini, içine kapalı bir ülke olmasını istiyordu. Milletin devletini değil, devletin milletini öngörüyorlardı. Sınıf farklarını reddediyor, homojen, üniform bir sosyal yapıyı kurmak istiyorlardı. Bunun adı Faşist devlet modellerinde çok geçerli olan korporatist devletti. Atatürkçülük bu modelin meşruiyet zeminiydi ve ulaşılmaz (erksel- teleolojik) ideolojisiydi. Anayasa bu ruhu yansıtan karmakarışık bir metindir.
Böyle bir anayasanın 21. yüzyılda daha fazla taşınması olanaksızdır. Eski anayasanın revizyonu değil, gereken şey, yeni bir anayasa yazılmasıdır. Bu anayasa yazılırken 1982 Anayasası'nın Başlangıç bölümünde yer alan bazı hususların devre dışı bırakılmasından ürkmek değil, tersine yeni anayasanın o tür unsurları somutlaştırmak için yazıldığını düşünmek gerekir.
Bu meyanda bir anayasada devleti tanımlayacak neler olmalıdır sorusu önemlidir. Eğer "maksimalist" bir anayasa yaparsanız vereceğiniz yanıt başka, "minimalist" bir anayasa yaparsanız yanıt gene farklı olacaktır. Öyle anlaşılıyor ki, uzlaşma, daha doğrusu uzlaşamama sorunları ve Türkiye'nin yüz yüze kaldığı sıkıntıları görmezden gelme alışkanlığı yüzünden gidiş daha minimalist bir anayasaya yönelmiştir ve bu doğrudur. Öyle bir tasavvurla hazırlanmış bir anayasada bayrak, başkent, dil, marş yer alabilir; ama bunlar o kadar önemli değildir. Tekrar ediyorum, yer almasında bir sakınca yoktur; olabilir. Fakat asıl mesele devletin niteliğiyle ilgilidir. Yeniden tanımlanan devlet bana göre, demokratik olmalıdır, hukuk devleti olmalıdır, insan haklarını egemenlik koşulu haline getirmiş, o çerçeve içinde benimsemiş bir devlet olmalıdır.
Geriye laiklik prensibi kalıyor. Türkiye'de müesses nizamın iki büyük korkusundan birisi ülkenin bölüneceği (yani Kürt korkusu), diğeri şeriatın geleceğidir (yani Müslüman korkusu). Bizim Anayasalar askeri vesayetle hazırlandığından bu iki unsur çeşitli biçimlerde dile getirilmiş, anayasaya çeşitli biçimlerde kazınmış ve işlenmiştir. Laiklik anayasaya özüne dönük bir anlayışla değil bu maksatla, bu algılanış içinde yerleştirilmiştir.
Kişisel olarak ben laiklik ilkesini Türkiye gibi bir ülkede anayasada yer alması gereken bir husus, bir akide olarak görürüm. Ama bu laikliğin ne olduğunun tanımlanmasıyla ilgili ve bağlı bir değerlendirmedir. Laiklik, laiklik/çilik olsun diye, o ad için anayasaya işlenmez. Eğer devlet laik olacak yani bütün dinlere ve inançlara eşit uzaklıkta kalacak, toplumsal alanı bu bakımdan nötrleştirecekse bu madde oraya işlenir. Laiklik adıyla yazılması da zorunlu değildir. Bir kolaylıktır ama şu söz ettiğim anlayışı tanımlayacak bir isimlendirme ve bir anlatım da o işlevi görür.
Korkmayalım, kızmayalım, düşünelim.
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- ‘Radikal şıklar’, Kürtler ve Sırrı Süreyya ‘gerçeği’
13.05.2025 - Şark kültürü ve Sırrı Süreyya Önder: Küçük bir değini
5.05.2025 - ‘Demokrasi sosyal’ ve ‘ilk insan’
6.03.2025 - Avrupa, Avrupa’ya düşman
26.02.2025 - Muhalefetsiz toplum üstüne düşünceler ya da muhalefetin boğduğu muhalefet*
13.02.2025 - CHP’de sosyal demokratik bir dönüşümün zorunlulukları ve olanakları
6.01.2025 - Trump’a bakıp Türkiye’yi görmek
18.11.2024 - Türkiye’nin 100 yıllık Cumhuriyeti: ikili yapının esrarı...
31.10.2024 - Açık Radyo’nun kesilen sözü
23.10.2024 - Hayal ufkunun beyaz yelkenlisi: Yeni merkez sağ parti
8.10.2024
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERYeni Bir Çözüm Süreci Ne Kadar Mümkün? 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİNSANLIĞIN ÖLÜMÜ 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
LAZOĞLU
Ahmet Altanın acaba milliyeti ne. Şöyle bir soru soralım okuyorsa tabii ki bay ahmet sen kürtmüsün, ermenimisin, türkmüsün,lazmısın, abaza çerkez vs. Sorayım sana acaba o masum dediğiniz insanların cenazelerine bez değil de bırakın türkiye bayrağını en azından dini sembol içeren örtüler üzerlerine konulsaydı NOELİNİZ yasa dönüşür mü? idi. Düşündünüz mü? İnsan olarak bir kutlama içinde idik. Etrafa baktığımızda onlarca kürt kardeşlerimiz vardı. Ben bir LAZ olarak utanırken onlar VİRA şaraptı
Didik ZAN
Ahmet ALTAN sadece gercekleri yazar yarası olan okumaz okurlara kan kusmain unutmayın ki ırkçılık bı hastaliktir ve bulaşıcıdır unutmayı
murat karahan
Ahmet Altan; biliyorsun ve cümle alem biliyor ki İstanbulda havai fişekler her gün patlar, boğaz her gece bir başka kutlama ya da kutlamaların şenliği ile aydınlanır. Dolayısı ile yılbaşındaki havai fişekleri sanki Uludere’deki 35 vatandaşımızın ölümü ile sonuçlanan olay ile ilişkilendirmek son derece şeytani ve haince bir duruştur. Umarım sen o yılbaşı gecesinde rakını yudumlamamış ve hiçbir müzik dinlememiş ve sadece gözyaşı dökmüş birisindir. Bu konuda hiçbir açıklama yapmamışsın da…….
murat
senin gibi itler ve öyle düşünenler zamanında masum insanları evinden alıp öldürmedi mi? asit kuyularına atmadı mı? kürtçe konuştuğu içın dayak yemedimi insanlar. tabi senin umurundamı? sen koltuğunda oturmuş yorum yapıyorsun. senin abin, baban, amcan öldürülmüş olsaydı sen o koltukta öyle oturup konuşmazdın. fazla uzatmıycam sadece allahtan isteğim inşallah o insanların yaşadığı acıyı birgün sende yaşarsın işte o zaman anlarsın.........
Mahmut Oğur
Sizin sivil dediğiniz herifler pkk paçavralarına sarılı bir şekilde defnediliyor bu mudur masum köylülük yıllardır yapılan ne olucak polis diye masum halka saldıran bunlar değil mi istanbulda otobüslere molotof atan bomba patlatan bu şerefsizler değil mi kimse bütün kürtleri bu itlerle aynı kefeye koymuyor kürt vardır kürt vardır biz delikanlı kürdüde biliriz vatanı için canı vericek ama itinide biliriz kürdistan kurmayı düşünecek ölen kişiler gerçekten masum olsaydı bende eğlenmezdm yılbasında
hediye edilmedi
gerçekten savaşçı (!) olsaydı kürtler çok daha önce toprak talep ederlerdi. Sizin atalarınız size ne demek istiyorlar acaba? bizimle savaşmış, yaşamış ve ölmüşler ama sizler kullanılıyorsunuz... bugün savaşmıyorsunuz yaptığınız terörizm ve bunda övünülecek bir şey yok!!!
metin batman
baştaki arkadaş anadolu türklere öylece hediye edilmedi ki bizde kürtlere verelim diyor zaten cahil biri olmasa kürtlerle beraber kazanılan savaşlar sonucu alındıgını bılırdı neyse o zamanda savaştık bu gunde savaşırız yarında herzamanda çünku biz yani kürtler savaşcı bır halktır öbür arkadaşta bin yıldır hakım oldugumuz vatanımız falan filan diyor bin yıldır sen yoktun ben vardım mezopotamyada ama mesele 35sivilin öldürülüp olayın üstünün örtülmesidir ahmet altan gibi gztciler hep yokedilmiştir
metin batman
baştaki arkadaş anadolu türklere öylece hediye edilmedi ki bizde kürtlere verelim diyor zaten cahil biri olmasa kürtlerle beraber kazanılan savaşlar sonucu alındıgını bılırdı neyse o zamanda savaştık bu gunde savaşırız yarında herzamanda çünku biz yani kürtler savaşcı bır halktır öbür arkadaşta bin yıldır hakım oldugumuz vatanımız falan filan diyor bin yıldır sen yoktun ben vardım mezopotamyada ama mesele 35sivilin öldürülüp olayın üstünün örtülmesidir ahmet altan gibi gztciler hep yokedilmiştir
hediye edilmedi
Tabii Türklere de Anadolu öylece hediye edilmişti, Atatürk de mücadele etmedi hemen haklarımız topraklarımız bize öylece teslim edilmişti, biz de şimdi öylece Kürtlere toprak verebiliriz değil mi ama? Her şeyi biribirine karıştırıp çarpıtıp çıkar sağlamak için kullanan sizin gibileri lanetlemek dışında yapılacak bir şey yok...
erdem demirci
Ahmet Altan, hangi Alman vakıflarının cüzdanını doldurduğundan sözet. Bin yıldır hakim olduğumuz vatanımızdan her isteyenin dileğine uygun vazgeçmeyi salık vermekten vazgeç. Eline her silah alanın göstermelik nedenine bakıp yasa koyuculuğa soyunmakla seni mutlu edebiliriz fakat necip milletimizi asla! Altan, Sakın unutma! O vakıflar seni ancak bir kaç gundinin gözünde objektif yazar yapar. Biz tumturaklı sözlerle alt edilecek bir millet de değiliz
cengiz şaman
işte türk kürt kardeşligi yalanı
hasan belli
söz, asalet.vicdan ve güc ....hepsi sende be ahmet abi.bence hep böyle haykirmalisin.direkt .iste ozaman baris gelir.cünki bu bir savas.bugünki yazin, senenin ilk gününe düsen cemredir.yalana.dolana.inkarave katliamlara karsi.inaniyorumki bu cemre bu topraklarda yeserecektir,bahar olacaktir.....iste o zaman ciceklenecegiz......
ibrahim
bu yazidan dolayiyi tesekür ediyorum,,,gec yazilmis bir yazi daha öncede bunlari bildiginizi biliyorum simdiye kadar yazma cesaretini gösteremedinizi dösünüyorum,,bu yazdiklarinizi söyleyen siyasetciler yazan gazeteciler hepsi ceza evindeler bunlarida biliyorsunuz,burasi türkiye ve basbakani erdogan,akil babasinin fetulah odugu bir ülkede bunlari teredütsuz yazdiginiz icin tesekürler
muzaffer yılmaz
türkiyede ne için eylenceden vaz gecildiki (şehitler ve köylüler) ahmet alatan yaptığı sadece demogoji demekki pkk tehdidi işe yaramış avukatlığa soyunmuş
fahretttin eriğ
Yorumunuzu Giriniz...
nihat
Acaba bugün Türkiyede Süryede Irakta ve İranda kendilerini Müslüman, demokrat, solcu, sosyalist, liberal.özgürlükçü, ve halkların kendi kaderlerini tayin noktasında. mangalda kül bırakmayan. entelektüel düşünenlerin kaç tanesi sizin gibi olaylara objektif bakabiliyor. maalesef yok denecek kadar az. kaleminize ve zihninize sağlık...
ahmet acer
Hayır, ballandıra ballandıra bilmem kaç yüzbin kişilik sokak hazırlandı demese canlı yayında hep bir ağızdan, tüm televizyonlar gam yemeyeceğim... gözümüze gözümüze sokmasalar neyse deyip yasımızı kendimize ayıracağız. yapan daha bir yıl önce "aslan sosyal demokratların" liderliğine soyunan olmasaydı, neyse yasımız bize derdik. ama hakketen "vicdansızlığın" bu kadarı olur mu ki? siz bizi "bişey" anlamayan çocuklar mı sandınız be hey "kardeşler".
Ad Soyad Giriniz...
SAYGIDEGER AHMET HOCAM BÜTÜN TÜRKiYE HALKLARI HER GÜN SiZiN YAZDIKLARINIZI OKUSAYDi, AYDIN BiR ÜLKE ORTAYA CIKMIS OLURDU ELiNIZE SAGLIK SiZE TESEKÜR ETMEK AZ GELiR NE DiYECEGiMi BiLEMiYORUM.