Hasan Bülent KAHRAMAN
Kabine'ye ilk isimler önerildi, kıyamet koptu. En kritik kararı Tuğrul Türkeş verdi. Kulislere sızan dedikodular önemlidir. Ama beni ilgilendirmiyor. Meclis Başkanlığıseçimini kaybetmiş Baykal'ın şu satırları yazdığım sırada henüz ortaya çıkmamış, tarihe geçecek açıklaması da hiç ilgimi çekmiyor. Çünkü Davutoğlu'nun çıkardığı 'davetin' işaret ettiği bazı önemli hususlar var.
O liste açıklandığında iki özelliği dikkatimi çekti. Birincisi, liste seçkin, seçkinlerden mürekkep bir kabine oluşturmayı hedeflemişti. Bilhassa CHP ve MHP'nin 'aristokratları' davet edilmişti. Her biri kendi alanında saygın, politik, aile, bürokratik, teknokratikgeçmişiyle temayüz eden isimlerdi ilk önerilenler. Kabul edenler etti, etmeyenler etmedi.
Onun da ötesinde Davutoğlu bu isimleri oluştururken kendi akademik geçmişinden ve entelektüel birikiminden de bir iz düşürmüştü işin içine. Şeçkin kavramı bu bağlamda değerlendirilmeli. İsteyen buna kaliteli de diyebilir.
Ama asıl mesele, ikinci mesele biraz daha ötede. Gördüğüm ve anladığım kadarıyla Davutoğlu 7 Haziran seçimlerini fena değerlendirmiyor.
O seçimlerde oyunu yükselten iki parti olduğunu biliyor. Bunlar HDP ve MHP. Bununuyarıcı bir sonuç olduğunu fark etmiş. Gerçekten de öyle. Çünkü bu iki parti de bugünkü siyasal yelpazede merkezi değil uçları temsil ediyor.
Uçlarda yer alan ve ne kadar törpülenmiş olursa olsun radikalizmin temsilcisi olan bu iki parti aynı zamanda oy kaybeden iki partiyi Akparti ve CHP'yi akla getiriyor. O iki parti demerkezde yer alıyor ve oy kaybettiler. Bu durum merkezin çöktüğü anlamına gelir. En azından zayıfladığını düşündürür.
13 sene kıyıdan gelip merkeze oturmuş, bütün dinamikleriyle merkezin partisi olmaya çalışmış ve tek parti iktidarı kurmuş Akparti'den sonra böyle bir sonucun alınması şaşırtıcıdır. Bir o kadar da ürkütücüdür. Çok uzun bir aradan sonra çevrenin, radikalizmin hareketlenmesi çok ciddi bir toplumsal huzursuzluğa, haydi tatminsizliğe diyelim, işaret eder.
Bu köşede çok yazdığımız gibi, siyaset bu şekilde devam ederse üçüncü partiler, buçuk partiler daha sonraki seçimlerde iktidar kuracak inisiyatifi ele geçirir. Bizzat RP ve DSPzamanında bu momentumun işlemesiyle gelip iktidar olmuşlardır. Türkiye şimdi bir kere daha bu eşikte duruyor.
Sanıyorum Davutoğlu bu alarmın etkisi altında ve bekleneceği gibi adı açıklandığında hemen tepki doğurmayan, bölünmeye yol açmayan, zıtlaşma meydana getirmeyen isimleri kabineye davet etmekle bir kere daha merkezi konsolide etme amacını gütmüş.
Yeterlidir veya değildir, o ayrı bir mesele. Fakat bu merkezi güçlendirme çabası belli ki sonuç üretti. MHP'nin Türkeş üstünden bölünmesi bana göre gene böyle bir dinamiğe işaret ediyor. Daha marjinal olmayı yeğleyen, radikal bir pozisyon takınan ve bunu ısrarın ötesinde şiddetle savunan MHP yönetimi bu defa merkezdeki arayışa cevap olarak Türkeş'in çıkışını izlemek zorunda kaldı.
Burada önemli olan merkez derken soyut ve çok tayin edici olan devlet olgusunun bir kere daha aşırı bir erk elde etmesini kastetmiyoruz. O çok tehlikeli bir gelişme olur. Heleaskerin yeniden Kürt çatışması ile devreye girdiği, masaya oturduğu dönemde bu hayli önemlidir. O bakımdan HDP'nin hükümete ortak olmayı istemesini ayrıca değerlendirmek gerekir. Yani, merkez derken siyasal duruşun daha geniş bir toplumsal talep tabanınıkucaklamasından söz ediyoruz. O tabanı daraltan ve siyasetin içini boşaltan bir yaklaşımdan değil.
Ben size söyleyeyim, seçimler de bu minval üzere cereyan edecektir. Çünkü her siyaset hamlesi bir sonrakinin işaretidir.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları



































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
19.08.2025
18.08.2025
17.07.2025
20.06.2025
13.05.2025
5.05.2025
6.03.2025
26.02.2025
13.02.2025
6.01.2025