Hasan Bülent KAHRAMAN
Ötesini bilemem, kendi gördüklerimi ve yorumlarımı yazmak en doğrusu.
Muhammed Ali'nin ilk günkü cenazesinde ikili bir manzarayla karşılaştım.
Bir kere her ülkeden, her mezhepten, her inançtan insan vardı. Müslümanlarçoğunluktaydı elbette. Ama onlar da rengârenkti. Çoğulcu, birlik içinde farklılıklarısergileyen bir görüntü yansımıştı Ali'nin ilk kez dünya şampiyonu olduğu Freedom Center'a. Bu bakımdan son derecede sivil bir cenaze töreniydi.
Öte yandan, Amerika, devlet olarak orada ve ortada yoktu. Koruması, askeri, polisi ile Ali'nin cenazesi neredeyse terk edilmişti. Ailenin böyle istediği yazılıyor- Türkiye'de. Olabilir. Ama sonuç itibariyle eski Başkan adayı Jassie Jackson da, Erdoğan da, efsanevi boksör Sugar Ray Leonard da oradaydı. (Ali hakkında söylediklerini herkesin dinlemesini isterim.)
Erdoğan'ın oradaki mevcudiyetiyle ilgili kısmını gene Cumhurbaşkanının kendisi gayet net olarak açıkladı. 'Ben' dedi 'oraya sevdiğim, çok önemsediğim bir insanın cenaze namazını kılmak için gittim.' Dönüşün kısa kesilmesi de cenaze (ve töreni) ile ilgiliydi. Çünkü Ali, ertesi gün sabahtan toprağa verilecekti. Bu sadece ailesinin katılacağı bir törenle gerçekleştirilecekti. Yum Center'da düzenlenecek tören ise definden sonra salt biranma töreni olacaktı. Erdoğan buna katılmayı gereksiz buldu ve döndü. Hepsi bu!
Gene de şunu yazayım: Amerikan yönetimi, devleti, ne derseniz deyin, bir 'Müslüman' olan Ali'yi daha fazla yüceltmek istemedi. Bir devlet başkanına gösterilen tavrın da neaile düzeyinde ne devlet protokolü bakımından benimsenebilecek bir yanı vardı. Sonunda oraya giden tek devlet başkanıydı Erdoğan.
Yakından gördüğüm aile bireylerini pek bu anlayışla ilgili insanlar şeklindedeğerlendirmedim. Tören organizasyonu ise zaten bir felaketti. Organizasyon yapmaklamaruf Amerika'da böyle bir karmaşa görülünce de inanılmayacak bir mertebedeydi.
Gelelim diğer intibalarıma. Bugünkü Louisville'in Ali'nin doğduğu ve büyüdüğü kentle/kasabayla ilgisi yok. Hele 2000'lerden sonra oranın artık 'eski Amerika' ile de bir ilgisi kalmamış. Her yerde bir 'dönüşüm' çabası görülüyor. Hatta eski mahalleleri yıkmayı düşünmüşler, halk direnince toplanan ortak bir fonla bu karar geri çekilmiş. Şimdi orası bizim Tarlabaşı gibi yeniden yapılıyor.
Kısa günde konuşabildiğim, görüşebildiğim insanlardan edindiğim izlenim şu: Ali, kuşkusuz önemseniyor. Ama artık Amerikan kültürünün içselleştirilmiş bir parçası olarak görülüyor. 1960'ların ortasındaki, 1970'lerdeki 'sivil haklar' mücadelesi dahi hatırlanmıyor ki, Ali'nin onunla ilgisi kurulsun. Toplum onları aşmış. Zencilerin ayrı yerlerde oturduğu kafeler, arka sıralarında yolculuk ettiği otobüsler kalmamış ki, Ali'nin o mücadelesi anımsansın.
Gezdiğim Ali Müzesindeki bütün o kronolojiler, bütün o anlatımlar, Ali'yi bir boksör ve Müslüman olmanın ötesinde bir 'sivil hak arayıcısı' olarak göstermekle ilgili.
Amerikan demokrasisinin erdemi bu. Şiddetle karşı çıktığı bir düşünceyi şimdi toplumsal yapının ayrılmaz bir parçası haline getirebilmek!
Bu dünyadan Ali geçti!
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
13.05.2025
5.05.2025
6.03.2025
26.02.2025
13.02.2025
6.01.2025
18.11.2024
31.10.2024
23.10.2024
8.10.2024