Hüseyin GÜLERCE
Yaşadığımız günlere bir de geniş açıdan bakalım. Böyle yapınca farklı bir boyuta geçiyorsunuz.
Anadolu Müslümanlaşınca, Hz. Muhammed (sas) sevgisi, bu topraklarda bir uçtan bir uca yayıldı. Öyle ki, O'nun adı anılınca kalpler titredi, gözler yaşla doldu. Hiçbir beşere nasip olmayan bu muhabbetle biz Allah sevgisine, kulluk şuuruna ulaştık. Kimileri bu kulluk meselesine takılıyor. Hâlbuki kulluğun hiç rahatsızlık vermeyenidir, Allah'a kulluk. Zira insan Allah'a kul olunca, kendisine yakışmayan bütün kulluklardan kurtulur.
Hz. Muhammed (sas) insanlığın kurtuluşu için bir çaredir. İnsanlığın dermansız görünen dertlerinin çaresidir. O'nu bulan her şeyi bulmuştur, O'nu kaybedenin bulacağı bir şey yoktur. Allah ile irtibatsız bir hayatın kocaman bir yalan olduğunu, sıfıra sıfır elde var sıfır olduğunu, bize O anlatmış, O göstermiştir. O'nun yolu, hayatı hayat kılan yoldur...
Şimdi bugün bir daha O'nu buluyor, bir daha O'nu tanıyor, savrulup giden hayatların yolcuları, yollarda düşüp kalanlar bir daha O'nu soruyor, O'na koşuyor. Bir asırdır, mana köklerimize baltalar indirenler, aslında bizi O'ndan koparmak istediler. Bugün de en büyük rahatsızlıkları O'na olan hasretimizi giderme heyecan, şevk ve arzusudur. O'nun sevdalıları gurbetten döndükleri için bütün hazımsızlık ve anlayışsızlıklar...
Bazı kesimlerdeki rahatsızlık aslında ne imam hatipler, ne cemaatler yüzündendir. Mesele, bu milletin, bilhassa da gençlerin Hz. Muhammed'e (sas) kavuşmalarıdır. O'nun ismini sinelerden söküp atmak isteyenler başarısız oldular. O'na varmayı engellemek için konmuş bütün mânialar aşıldı. Dikkatli bakanlar görüyor ki, artık camileri gençler dolduruyor, O'na ithaf edilen şarkıları gözleri Hz. Muhammed (sas) sevgisiyle parlayan çocuk koroları söylüyor.
İşte şu günlerde Kutlu Doğum programları yurdu sarıp sarmalıyor. Statları dolduran on binler O'na kavuşmanın heyecanını anlatmıyor da ne anlatıyor? 28 Şubat'ı yapanlar da gerekçe olarak bu Kutlu Doğum programlarını göstermemiş miydi?
Bugünlerde bir defa daha Efendimizin (sas) hayatını okuyorum. Muhterem Fethullah Gülen Hocaefendi'nin, beş cilt olarak yeni çıkan ve bir ayda 1,5 milyon baskı adedine ulaşan "Sonsuz Nur" kitabını okurken, O'nun hesabına bütün dünyadaki dirilişi daha yakından görüyorum. Dünyanın dört bir yanında insanlık adına kurulan barış korolarını, o korolarda bahar şarkıları söyleyen çocukları, gençleri, yaşı ilerleyenlerden biri olarak "hoş geldiniz, hoş geldiniz..." diye selamlıyorum.
Çocuklar ve gençler, en evvel ve en yürekten onlar seviyor, onlar konuşuyor artık, İnsanlığın İftihar Tablosu'nu. İnsanımızı ve insanlığı, çöllere mahkûm etmek isteyenlere ne anlamlı bir cevaptır bu. Tarih boyunca böyle olmuştur. İnsanları doğruya, güzele, hayra çağıranlar anlayışsızlıklarla, tepkilerle karşılaşmıştır. İnsanlık çağrılarına karşı duranlar neden böyle yapıyorlar? Şundan: Çünkü zalimler. Çünkü kibir, gurur ve hırsla dolular. Çünkü kin ve öfke onları esir almış. Çünkü haset, hazımsızlık ve kıskançlık yüreklerinde pas tutmuş. Çünkü ön yargılarından kurtulamıyor, konumlarını, imkânlarını terk etmek istemiyor, inatlarından vazgeçmiyorlar. Çünkü mahalle baskısı altında, "bunları desteklersek, onaylarsak bize ne derler?" endişesi ve korkusu taşıyorlar. 28 Şubat'ların esas sebebi budur...
Bunları bilerek Peygamberimiz'in yolundan gitme kararlılığı gösterilmelidir. Bu yolda mukabele-i bil misil yoktur. Bu yolda intikam duygusu yoktur. Bu yolda başa kakma, kınama yoktur. Merhamet vardır, şefkat vardır, affedicilik vardır. Empati yapıp, yanlış algıları sabırla, yumuşaklıkla düzeltme çabası vardır.
Haksızlığa uğrayanların, kendilerine zulmedilenlerin davası bunun dışındadır. Zira zalime merhamet, onun zulmünü artırır. Kimse yargıyı baskı altına almamalı, kimseye de yargısız infaz yapılmamalıdır.
Yazarlar
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.05.2019
2.05.2019
18.04.2019
11.04.2019
4.02.2019
28.03.2019
14.03.2019
9.02.2019
9.02.2019
1.02.2019