İhsan DAĞI
Şike iddiası sadece futbol dünyasını değil, dünyamızı sarstı.
Futbol yorumcuları hakemleri bırakıp savcıları konuşmaya başladığında bakalım daha neler olacak?
Siyasetten yorulduğumuzda futbol izlemek ve konuşmak güzel bir 'kaçış'tır. Hem kafayı boşaltır, hem gündemden kaçar, hem de keyifleniriz. İlaç gibi gelir futbol; hatta 'kitlelerin afyonu' olduğu bile söylenebilir.
Futbol keyif üretir, para üretir ve kimlik üretir. Ne ararsan vardır futbolda; coşku, nefret, heyecan... Birey de vardır, toplum da. Emek de vardır, sömürü de. Hayattan kaçıştır, ama hayatın biraz da kendisidir, prototipidir.
Hayatla futbol o kadar benzeşir ki... Belki de büyüsü ondandır.
Futbol sonuna kadar mücadeledir, hakem son düdüğü çalmadan maçı bırakmazsın. 90+3'te bile golü atabileceğini bilirsin. Yani futbol, pes etmemek demektir, mücadele etmek ve umudu tüketmemek... Peki ya hayat?
Futbol haksızlık demektir, çalınan bir yanlış düdükle kaybedilen üç puan, heba olan emek, alınteri... Yıkılan umut, kabaran öfke, duvara atılan bir yumruktur futbol; hayat mı demeliydim yoksa.
Futbol hem 'ben' hem de 'biz' olabilmektir, 'al da at' diyebilmektir. Dayanışmak, ama dayanışacak bir emek, zekâ ve yetenek ortaya koyabilmektir. 'Solo'nun bile ancak 'koro' içinde güzelliğinin fark edilebildiği bir oyundur futbol.
Futbol biraz 'kader'e benzer; bir türlü hükmedemezsiniz ona ve de bilemezsiniz. Eyleminizin nereye varacağını kestiremezsiniz. Penaltı kazanmışınızdır, sevinirsiniz; ama direkten dönen top sizin kalenizde gol olabilir. Erken iki gol atıp öne geçmişinizdir, ama rakibinizi bu gollerle ateşlemiş ve maçı 3-2 kaybetmiş olabilirsiniz. Siz topla mı oynarsınız, top sizle mi oynar, emin olamazsınız. Bir bilinmezlik perdesi vardır önünüzde, göremezsiniz. Sahi, biz neden söz ediyorduk? Futboldan mı, hayattan mı?
Ama futbol özgürlüktür de; oyun başladığı anda her oyuncu için her an yüzlerce 'seçenek' doğar. Topu sürmek, uzun oynamak, pas yapmak, geriye dönmek gibi bitmez tükenmez seçenekler vardır. Aynı anda 22 futbolcunun neler yapabileceği ihtimali matematiksel kâbustur. Futbol, 'anarşi' içinde bireysel tercihlerle oluşan bir uyumdur. Adeta 'görünmez bir el' olasılıkları estetik bir görselliğe dönüştürür. Bu bir 'show'dur; ama önceden programlanan, belirlenen bir show değildir, gerçektir. Orada gözlerinizin önünde sergilenir.
İşte o yüzden birileri maçı önceden ayarlamışsa, belirlemişse oyunun bütün büyüsü bozulur. Çünkü artık o bir 'kurgu'dur, oyuncular 'gerçek' değildir, tercihler 'sahici'liğini yitirmiştir.
Dolayısıyla 'şike' futbolun felsefesine, zevkine ve heyecanına ihanettir. Kimsenin 'hayat'ı tatsızlaştırmaya hakkı yok. Temiz toplum, temiz siyaset diyorsak mutlaka temiz futbol da demeliyiz.
Şike iddialarının incelenmeye alınması bence Ergenekon soruşturması kadar önemli, bazı kulüp başkanlarının gözaltına alınmaları generallerin tutuklanmaları kadar tarihi. Türkiye artık şeffaf ve temiz olacak. Herkes bunu anlamalı.
Futbol sadece seyirlik bir oyun değil, bunu artık çok iyi biliyoruz. O, çok büyük bir show piyasasının dev bir parçası. Real Madrid'in geçen sezon geliri 450 milyon Euro, Barcelona'nınki ise 400 milyon Euro. Real Madrid'in 2011-2012 yılı bütçesi 510 milyon Euro. Sektör sadece kulüp bütçelerinden oluşmuyor; reklam, medya ve de bahis sektörleriyle parasal anlamda çok büyük bir faaliyet alanından söz ediyoruz. Böylesi bir faaliyet zincirinin labirentlerinde dolaşan 'kara para'nın bizim seyir zevkimizi zehir etmesine engel olunmalı.
'Şike soruşturması'yla Pandora'nın Kutusu açıldı. Bu konu hep konuşulur fakat hiç soruşturulmazdı. İddialar bir süre kafamızı karıştıracak, belki de bu sezon ağız tadıyla Süper Lig'i izleyemeyeceğiz, ama sonuçta izlediğimiz maçın 'sahici' olduğundan emin olmak keyfimizi yerine getirecek.
Kim bilir, belki de bir süre sonra 'kafa dağıtmak' için siyaset izlemeye ve konuşmaya başlarız.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
13.01.2025
10.05.2024
11.04.2024
8.04.2024
3.01.2024
25.12.2023
13.12.2023
16.10.2023
9.10.2023
17.06.2023