Kemal ÖZTÜRK
Asıl söylemek istediğim sözü en başta söyleyeceğim:
AK Parti OHAL ile ülkenin yaşadığı krizi yönetmek için işe başladı ama şimdi ‘OHAL krizini’ yönetmekte zorlanıyor.
Çünkü OHAL aşırı doz ilaç gibi, bünyeye faydadan çok zarar vermeye doğru evrildi. Durumun ciddiyetini tartışmalıyız. En başta da Ankara’dakiler.
OHAL İLANI DOĞRU BİR KARARDI
15 Temmuz darbesinden sonra OHAL ilan edilmesi doğru bir karardı. Bu sayede akut kanama yaşayan ülkenin yaralarına acil müdahale edildi, kanama durduruldu. Darbeye karışan hainler yakalandı, devletten temizlendi.
Kanunlardaki boşluklar ve eksiklikler, çıkartılan Kanun Hükmünde Kararname'ler (KHK) ile giderildi. Zaten Anayasal bir hak olan OHAL’in mantığı da budur. Devletin hukukunu ve milletin can emniyetini sağlamak için hükümete olağanüstü yetkiler vermek. Amaç demokratik yaşamı korumaktır. Evrensel bir kuraldır bu.
Fakat bu ülkenin başına gelmiş en büyük talihsizlik olan ana muhalefet partisi CHP, bu mantığı bir türlü kavrayamadı ve OHAL’in ilanına kategorik olarak karşı çıktı. Zira CHP, darbenin kontrollü olduğuna inandığı için OHAL’in de gereksiz olduğunu savundu hep. Bu da kafaları karıştırdı. Oysa OHAL uygulamalarının bazılarına karşı çıksaydı kafalar karışmaz, işler yoluna girerdi. Buradan suçu CHP üzerine attığım anlaşılmasın.
OHAL BİR YIL SONRA KALDIRILMALIYDI
Yine de OHAL ile ülkenin yaşadığı akut kanama durduruldu. Devletin ve demokratik yaşamın hayati tehlikesi atlatıldı.
Bu esnada birçok hata oldu, yanlış uygulamalar yapıldı, mağdurlar oluştu. Bunları bir süreliğine olağanüstü durumların, ‘tolere edilebilir hataları’ olarak görmek lazım.
15 Temmuz darbesinin yıl dönümünde, artık OHAL’in kaldırılması gerektiğini söyledim ve yazdım (17. 07. 2017) Bundan sonra hataları, yanlışları düzeltmek ve mağduriyetleri gidermek için ‘rehabilitasyon dönemine’ girmek gerekir. Binlerce, onbinlerce mağdur insan sabırla bunu bekledi.
Ancak rehabilitasyon dönemi bir türlü başlamadı. OHAL Komisyonu bile kararlarını daha yeni alabildi ama nedense kamuoyuna açıklamadı bir türlü.
KHK’LAR HUKUK SİSTEMİNİ ZEHİRLEMEYE BAŞLADI
Demokratik rejimi korumak, devletin can güvenliğini sağlamak için KHK yetkisi alan hükümet, bu yetkiyle, rektör atamaktan, arabalarda kar lastiği kullanımına kadar olağanüstü hal ile alakasız bir sürü kanun hükmünde kararname çıkardı. Söyler misiniz, evlilik programlarının devletin can güvenliği ile ne alakası var da KHK’da yer alıyor?
İki hukuk profesörü ile konuştum. İkisi de KHK’ların hukuk sistemimizi artık zehirlendiğini ve düzenin bozulduğunu söylüyor. Yine hukuk konusunda son derece duyarlı olan Taha Akyol dünkü yazısında, 696 sayılı KHK’daki teknik hukuk hatalarını tek tek sıralamış.
Abdullah Gül’den, birçok hukukçuya kadar, herkes bu KHK’da hatalar yapıldığını söylüyor. Hükümet bu tür krizlerde, MHP lideri Bahçeli’nin hamaset dolu, ayrıştırıcı üslubuna değil, sağduyusuna, bilgisine ve tecrübesine güvendiği insanların sesine kulak vermeli. "KHK’da hukuk tekniği açısında sorun var." diyen herkesi, “FETÖ’cü, bölücü” ilan etmek de nereden çıktı? Bu düzeysizliğe, ayrıştırıcı üsluba kapılmamalı AK Parti.
Bir de şunu merak ediyorum: Abdullah Gül hükümet icraatları hakkında her konuştuğunda, neden Devlet Bahçeli hemen ortaya atılıp Gül’ü eleştiriyor? Bahçeli hükümet sözcüsü oldu da haberimiz mi yok?
NORMALLEŞME SÜRECİ BAŞLATILMALI
OHAL sürecinde yaşanan tüm aksaklıkların iki sebebi var:
1. Ortak akılla, üst bir hukuk bakışıyla değil, aceleyle alınan kararlar.
2. Devletin kurumsal yapılarıyla değil, kişilerin inisiyatifi ve tercihleri ile verilen kararlar.
Dikkat, söz konusu olan devleti ayakta tutan hukuk sistemi, adalet terazisi ve toplumsal barıştır. Zira KHK’lar artık hukuk sistemini, Meclis'in kanun yapma özelliğini ve toplumun ortak adalet duygusunu bozmaya başladı. Bunun acısını gelecekte çok çekeriz.
CHP’nin başından beri OHAL tezlerine karşıyım ama AK Parti, muhalefeti haklı çıkarmak için elinden gelen herşeyi yapıyor. Gerçekten taşeron işçi düzenlemesinin OHAL ile nasıl bir alakası var?
Evet, akut dönemde iyi geliyordu OHAL. Ama artık yeni bir konsültasyon yaparak, ilâcı değiştirmek, antibiyotiği kesmek ve rehabilite dönemine geçmek gerekiyor. Zira toplumun buna çok ihtiyacı var. Sanırım Ankara’dakiler toplumda çok büyük stresin biriktiğini göremiyor.
AK Parti neden bu konuda ısrarla ayaklarına kurşun sıkıyor anlamış değilim.
Yazarlar
-
Taha Akyol‘Azerbaycan Turan yolu’ 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur Akgün8 Ağustos mutabakatı… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURRojbaş İmamoğlu, geçmiş olsun Evre ve yeni YAE’cilere dostane uyarılar… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKomisyon'un çimentosu Bahçeli 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciDemokrasi işgal edilirse… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktanİktidar, Bahçeli’nin hukuk uyarılarını dikkate almalı 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
5.05.2024
20.04.2024
20.04.2024
12.04.2024
25.01.2024
9.05.2022
7.04.2021
26.03.2021
19.03.2021
11.03.2021