Kurtuluş TAYİZ
Soma'da 284 işçiye mezar olan maden işletmesinin sahibi Alp Gürkan, dün düzenlediği basın toplantısında aynen şunları söyledi: "Genel müdürüm ve işletme müdürüm 'ihmal yok' diyor."
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik de benzer sözler etti: "2014 yılında yapılan teftişlerde mevzuat açısından bir noksan olmadığı tespit edilmiştir."
Peki bu korkunç olayda "ihmal yok" ise, "madenin mevzuat açısından bir noksanı olmadığı tespit edilmiş" ise 284 işçinin hayatını kaybetmesini neyle açıklayacağız? "İhmal yok" ve "mevzuat noksansız" ise bu ölümler neyin nesi? Mevzuat açısından eksiksiz, sıfır ihmal ile çalışan bir işletmede böyle korkunç kazalar olabilir mi?
Son elli yıldır ileri ülkelerde bu düzeyde ölümlü bir kazaya rastlanmazken, bunun bizim ülkemizde olmasını "talihsiz" bir rastlantı olarak mı değerlendireceğiz? Yoksa "çözülememiş" veya "anlaşılamamış" doğa dışı nedenlere mi bağlayacağız?
Gerçekle yüzleşmekten kaçan, sorumluluk üstlenmeye yanaşmayan zihniyetin sığınağıdır genelde "anlaşılamamış" ve "çözülememiş" nedenler... Bu korkunç faciayı geçiştirme ve gizleme amacından başka gayesi de yoktur. 284 işçinin ölümüne neden olan olayı kendinden uzaklaştırma amacıyla yapılmaktadır.
Maden sahibi Alp Gürkan ve şirket yetkililerinin ilk açıklamaları da gösteriyor ki, bu maden, dünya standartlarında bir yönetim anlayışına ve idareye sahip değil. Sadece asgari gerekliliklere göre dizayn edilmiş bir işletme burası. Şirket yetkilileri yerli standartlar üzerinden olaya yaklaştıkları için de 300 insanın ölümünde herhangi bir ihmalin olamayacağını sanıyor. Oysa işçi ölümleri artık dünyada "kaza" olarak görülmüyor, "cinayet" sayılıyor; ama bizim ülkemizde yüzlerce insanın toplu ölümünde dahi ne "ihmal", ne "mevzuatta noksanlık" tespit edilebiliyor! Korkunç olan bu zihniyet, bu işletme, bu idare anlayışıdır. Maden faciasının arkasında bu zihniyet, bu kafa vardır.
Öyle ki işletme sahibi madende "yaşam odaları" oluşturmamayı ihmalden saymıyor; Çalışma Bakanlığı, "yaşam odaları" bulunmamasını mevzuat noksanlığı olarak göremiyor.
Bence asıl vahim olan işletme sahibinin basın toplantısında "yaşam odaları" kurmadıklarını itiraf bile edemeyip, "kaçıp odaları vardı" diyerek hâlâ kamuoyunu yanıltmaya kalkmasıdır. Gerçekleri hâlâ gizleyebileceğini, ört-bas edebileceğini sanıyor patron! Hâlâ hiçbir şey olmamış gibi yola devam edebileceğini düşünen bir işletmeci, bir kapitalistle karşı karşıyayız burada. Dehşet verici olan bu.
Madenler özel şirketlerin olabilir, ancak Soma faciası gösterdi ki iş güvenliği kapitalistlerin insafına bırakılmayacak kadar önemli ve hayati bir sorundur. Maden çalışanlarının iş güvenliğiyle ilgili mevzuatın çöpe atılması gerektiğini aslında Çalışma Bakanı'nın açıklamasından gayet net bir şekilde anladık; yüzlerce işçiye mezar olan bir madende noksanlık bulamayan bir mevzuat zaten çöpe atılmalıdır. Bu alanda köklü tedbirler alınmalıdır. Gerekirse Almanya'da olduğu gibi risk oranı en az seviyeye indirilinceye kadar bu madenler kapatılmalıdır.
Son sözüm ise Soma faciasını fırsat bilerek acıları siyasete tahvil etmeye çalışanlara... Ölümler, acılar istismar edilmez. Taziye evlerinde saygılı olunur. Kışkırtma yapılmaz, tuzaklar kurulmaz. Bugüne kadar kadın cinayetlerinden, çocuk ölümlerine, Soma'da hayatını kaybeden işçilere kadar siyasal iktidara karşı her şey kullanıldı. Toplumun en kutsal değerleri araçsallaştırıldı, hükümeti vurmak için nesneleştirildi.
Ancak şu bilinmelidir ki insani olanla oynamak insanı bozar; Soma'daki ölümleri fırsat bilip acıları istismar edenler de hızla insanlıktan çıkıyor. Açık söylemek gerekirse cemaat, ulusalcı çevreler ve marjinal sol gruplar, artık dokundukları her şeyi kirletir hale geldiler; dile getirdikleri her konu anında değersizleşiyor! Ne bir araya gelerek yaptıkları anmaların, ne protestoların, ne sosyal medyada çıkardıkları gürültünün bir değeri kaldı. Giderek bütün değerlere yabancılaşıyorlar. Artık bunu görmenin zamanı gelmedi mi?
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları













































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.05.2019
10.05.2019
1.05.2019
22.04.2019
19.04.2019
17.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
11.04.2019
8.02.2019