Kurtuluş TAYİZ
Yeni Anayasa Platformu’nun düzenlediği toplantıda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, başkanlık sistemiyle ilgili kamuoyuna, muhalefete ve PKK/HDP’ye önemli mesajlar verdi.
Erdoğan mevcut sistemi “anormallik hali” olarak tanımladıktan sonra “Hem seçilmiş başbakan hem seçilmiş cumhurbaşkanıyla bu sistemin yürümesi fevkalade güçtür” dedi. 2007’deki anayasa değişikliği olmasa ve Cumhurbaşkanı halkın oylarıyla seçilmeseydi, belki de Sayın Erdoğan’a haklı olarak itiraz edilebilirdi. Ancak cumhurbaşkanının halkoyuyla seçilmeye başlanmasıyla beraber sistem değişti; Erdoğan’ın da dikkat çektiği gibi bu sistem bir ‘anormallik’ teşkil etmeye başladı. Hem seçilmiş cumhurbaşkanı hem seçilmiş başbakanı olan sistem daha büyük krizler üretir hale geldi.
Mevcut sistemin barındırdığı kriz potansiyelini görmeyenlere ve sistemin eskisi gibi devam etmesini önerenlere Cumhurbaşkanı Erdoğan, yakın siyasi tarihten “kriz” örnekleri de sundu. Turgut Özal ile Süleyman Demirel arasındaki öldürücü polemiklerin ülkenin enerjisini nasıl tükettiği hâlâ hafızalarda. Erdoğan, başbakan olduğu dönemde, aynı siyasi gelenekten olmayan Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ile yaşadığı sıkıntıları anlatırken, “Ben damdan düştü, biliyorum” diyerek, ülkenin yarın karşı karşıya kalabileceği krizlere işaret etti. Bülent Ecevit ve Ahmet Necdet Sezer arasındaki “anayasa kitapçığı” tartışmasının ülkeyi nasıl büyük bir ekonomik krize sürüklediğini de unutmayalım.
Kutuplaşmanın bu kadar uçlaştığı bir dönemde ayrı siyasi gelenekten gelen başbakan ile cumhurbaşkanının uyum içinde çalışması mümkün değil. Kaldı ki aynı partiden bile gelmiş olsalar, halkın oylarıyla seçilen cumhurbaşkanı ve başbakan bir yere kadar uyum içinde hareket edebilir. Mevcut sistem onları bile kaçınılmaz olarak karşı karşıya getirir. Hem iktidar partisi hem de muhalefet partileri aslında bunun farkında; fakat durum böyleyken, Erdoğan’a inat olsun diye eskide diretmenin hiçbir anlamı yok. Muhalefetin yapacağı en akıllıca hamle, başkanlık sistemine karşı çıkma yerine, içeriğini etkilemek için hızla harekete geçmektir. Muhalefetin akıllı olanı aşılmış, artık geride kalmış bir sistemde ısrar etmez, yeni sistemin inşa edilmesine ortak olur.
BAŞKANLIK PAZARLIĞI YOK
Muhalefetin başkanlık sistemiyle ilgili olarak itirazının başında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın başkan olmak için PKK ve HDP’yle federasyon veya özerklik pazarlığı yapacağı iddiası geliyordu. Ne var ki, dünkü toplantıda Erdoğan, başkan olması halinde meseleye nasıl yaklaşacağını da açık etti; Erdoğan, PKK ve HDP’nin “özyönetim” adı altında, Gülen grubu gibi devlet içinde devlet kurmaya yöneldiğini belirterek, buna asla müsaade edilmeyeceğini söyledi. Hem de şu sert sözlerle: “Nasıl sözde 'cemaat' adı altında devlette paralel yapı oluşturmak isteyenlere dünyayı dar ediyorsak, 'özerklik, özyönetim' adı altında devlet içinde devlet kurmaya çalışanların da dünyayı başlarına yıkarız, bunun böyle bilinmesi lazım."
Başkanlık için federasyon veya özerklik pazarlığı yapılmayacağının bundan daha net bir ifade şekli olmaz herhalde. Seçimlerde HDP’ye oy isteyip PKK’ya sempatizan yazılanların Erdoğan’ı “özerkliği verip başkanlığı alacak” diyerek suçlaması ayrıca gülünç. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı paralel yapıya ve PKK ve HDP’ye karşı dik duruşu ayakta tutuyor, uzlaşması değil. Erdoğan’ı başkan yapacak olan da bu doğru ve kararlı duruşu olacaktır.
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları



























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.05.2019
10.05.2019
1.05.2019
22.04.2019
19.04.2019
17.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
11.04.2019
8.02.2019