Mehmet BARANSU
Uludere’de 35 sivil, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin hava saldırısı sonrası hayatını kaybetti. Taraf, Genelkurmay Başkanlığı’na yanlış istihbaratın MİT tarafından gönderildiğini yazdı. Ardından Başbakan Tayyip Erdoğan kameralar karşısına geçip, istihbaratın MİT tarafından 10 gün önce verildiğini üstü örtülü bir şekilde doğruladı. Erdoğan, operasyondan önce sivillerin PKK’lı olduğuna yönelik bir istihbaratın son anda MİT’ten askere gitmediğini, konuyla ilgili MİT’in bir açıklama yapacağını söyledi. Beklenen açıklama altı saat sonra geldi. MİT yaptığı açıklamayla Başbakan’ı da yalanlayarak, Genelkurmay’a herhangi bir istihbarat gönderilmediğini açıkladı.
Bu köşeyi takip edenler hatırlayacaktır. Uludere’deki katliamın olduğu günden itibaren, askeri kaynaklardan aldığım bilgiler ışığında, olayın perde arkasını aydınlatmaya çalışıyorum. MİT, “herhangi bir bilgi göndermedik” demesine rağmen, önceki gün MİT tarafından askere gönderilen iki ayrı raporu yayımladım. Doğrusu MİT’in ortadaki bu belgelere rağmen neden doğru olmayan bir açıklama yapma ihtiyacı hissettiğini, Başbakan’ı zor durumda bıraktığını anlayamadım.
Uludere katliamı öncesi devlet kademelerinde yaşanan gelişmelerle ilgili yeni bilgi ve belgelere ulaştım. Başbakan Erdoğan, “son anda giden bir istihbarat raporu yok” demesine rağmen, görüştüğüm askeri yetkililer, kendilerine son anda MİT’in gönderdiği raporu da benimle paylaştılar. 28 aralık günü yani hava operasyonunun yapıldığı gün MİT, askerlere yeni bir rapor daha göndermiş. Rapor, kestirme yani cep telefonu ve telsizlerin dinlenmesi sonucu elde edilen bilgiler ışığında hazırlanmış. Raporda MİT, askere “grup içinde Fehman Hüseyin’in olduğu değerlendirilmiştir” notunu da göndermiş. Bu raporun yanı sıra konuyla ilgili olarak MİT, 20, 23 ve 25 aralık tarihlerinde üç ayrı rapor daha göndermiş.
İşte MİT’in gün gün askerlere gönderdiği o raporlar ve raporların içeriğindeki bilgiler;
MİT’ten peş peşe raporlar
Önceki gün yine bu köşede de aktardığım gibi, MİT 14 ekimde Genelkurmay İstihbarat Başkanlığı ve Jandarma Genel Komutanlığı’na, “Kongra-Gel (PKK) Eylem Emaresi” konulu bir yazı gönderiyor. Yazıda, “Türkiye metropollerine eylem yapacak HPG mensuplarına Irak’ın kuzeyinden silah/mühimmat ve malzeme aktarımının kaçakçılar vasıtasıyla yapıldığı/yapılacağı” notu yer alıyor.
Karakol baskınların çoğunun Fehman Hüseyin’in emri ile yapılmış olması, Hüseyin’in PKK’nın son dönemde verdiği kayıpların intikamını almak üzere, Türkiye sınırına yakın bölgelerde dolaştığına dair gelen istihbaratların devletin diğer birimlerinde bulunması ve bu bilgilerin de yer yer telsiz kestirmeleri ile doğrulanmış olması, gelen bu istihbaratın dikkate alınmasına neden oluyor.
Başbakan Erdoğan’ın doğrulayıp, MİT’in yalanlamaya çalıştığı ikinci istihbarat raporu ise 21 Aralık 2011 günü gece yarısı askerlere iletiliyor. “İstihbarat çoğunlukla güvenilir nitelikte ve haber elemanı kaynaklı.” Yani PKK’nın içinde bulunan MİT ajanlarının gönderdiği bilgiye dayanıyor.
Notta şunlar yer alıyor; “PKK üyesi Topal Bedran Kod adlı Sait Tanıt, Şırnak Uludere Ortasu’daki üs bölgeleri, askeri birlikler ve hareket tarzları, bölgedeki asker sayısı ve Ortasu’daki örgüte yakın korucular hakkında araştırma yapıyor. PKK Zagros sorumlusu Dr. Erdal Bahoz kodlu Fehman Hüseyin, Şırnak Uludere Ortasu bölgesinde yer alan Düğün Dağı karşısında Türkiye sınırına 10 km uzaklıkta telsizle konuşuyor. Keşif çalışması ve Dr. Bahoz’un sınır bölgesine yakın mıntıkada bulunması, adı geçen alanda bir eylem arayışı olabileceği yönüyle önemlidir.”
Bu rapor MİT’e çalışan bazı haber elemanlarının gönderdiği istihbarat sonrası oluşturuluyor. Değerlendirmeler sonrasında da konu Genelkurmay’a rapor ediliyor. MİT ayrıca, telsiz kestirmeleri ile Fehman Hüseyin ve PKK’lı grubun yer koordinatlarını da tesbit edip Genelkurmay’a bildiriyor.
Bu olaydan birgün önce yani 20 aralık günü de MİT’ten Genelkurmay’a
“Kandil’de eğitim görmüş 130 kadar yeni katılımlı teröristin Hakurk ve Haftanin bölgelerine gönderileceği ve bu bölgelerde eylem yapmalarını müteakip Kandil’e geri dönecekleri” yönünde ayrı bir istihbarat raporu daha gönderiliyor.
Fehman Hüseyin de geliyor...
MİT’ten Genelkurmay Başkanlığı’na gelen başka bir istihbarat raporunun tarihi ise 23 aralık. Raporda aynen şu bilgilere yer veriliyor; “Sinat Haftanin bölgesindeki teröristlerin bir kısmının Qumri-Surur- Kesta-Nazdur-Keşan bölgesinde 20-25 kişilik gruplar halinde barınmaya başladıkları...”
Genelkurmay, MİT’ten gelen telsiz kestirmeleriyle doğrulanmış olan istihbarat bilgileri, PKK’nın sınır bölgesindeki askeri birliklere intikam baskını yapacakları, Fehman Hüseyin’in de bu grubun içinde olacağı istihbaratı üzerine hassas duruma geçiyor.
MİT’ten Genelkurmay’a iki gün sonra 25 aralıkta başka bir istihbarat raporu daha geliyor; “Yer tesbitine dayanarak yapılan çalışma ile temin edilen bilgi: Fehman Hüseyin’in 25 aralık tarihinde Sinat Haftanin’de yer tesbitinin yapıldığı...”
Bu bilginin ardından 28 aralık günü yani operasyonun yapıldığı gün MİT’ten Genelkurmay’a başka bir rapor daha gönderiliyor. “Kestirme cihazlarından elde edilen yer tesbit bilgilerine göre Fehman Hüseyin’in sınırdaki kalabalık grup içinde olduğu değerlendirilmiştir...”
Bu bilgiler Genelkurmay’da Güvenlik Daire Başkanlığı’na aktarılıyor. Genelkurmay İsithbarat Başkanlığı’na bağlı, Güvenlik Daire Başkanlığı, terör ile ilgili bütün istihbarat duyumları, sinyal istihbaratı, görüntü istihbaratından sorumlu dairedir. Bu daire önüne gelen istihbarat bilgileri, yer kestirmeleri ve heron görüntülerinin ortaya koyduğu 40 kişilik PKK’lı grup bilgisi karar sürecini hızlandırıyor ve içinde de Fehman Hüseyin’in bulunuyor olması, askerlerde artı bir motivasyon oluşturuyor.
Önce top atışı yapılıyor
Bunun üzerine 2. Ordu Komutanlığı heron izleme ve değerlendirme birimi, heron görüntüleri üzerinde yaptığı değerlendirmede, MİT’ten gelen “istihbarat ve yer kestirme bilgilerinin” etkisiyle, “grubun kaçakçı görünümünde PKK’lılar olduğu kanaatine” varıyor. Top atışı için izin isteniyor ve alınan izin ile top atışı yapılıyor. Görüştüğüm askerî yetkililer top atışından da olumlu sonuç alınamadığını söylüyorlar. Ardından da F-16’ların kaldırılması talimatıyla, 28 aralık günü saat 21:30 sularında uçaklar bölgeyi bombalamaya başlıyor.
Askerî kaynaklara, MİT’in raporlarının ardından 2. Ordunun sürekli koordinattları verilen bölgelerde izleme ve araştırma yapmasına, özellikle son üç günde bu izlemelerini yoğunlaştırmasına rağmen bu hatanın nasıl yapıldığını da sordum. Cevapları Başbakan Erdoğan’ın verdiği cevaba yakın gibiydi; “Sınırda kanunsuz olsa da kaçakçılık yapanlar üç-beş kişilik gruplar. Bu sayı maksimum 10 kişiyi de bulabiliyor. Olay günü toplanan kişi sayısı 40. Diğer yandan olay günü 28 aralıkta grubun sınıra geçiş için yaklaştığı sırada alınan bir telefonda ‘sınırda askerin olduğu, girmemelerinin gerektiği, sınırın ötesinde beklemeleri gerektiği’ söyleniyor. MİT’ten gelen raporlar ve kestirme bilgileri de böyle bir hataya neden oluyor.”
Askeri yetkililerin şüphesi
Görüştüğüm askerî yetkililerin, Uludere katliamıyla ilgili bazı şüpheleri de var. Şüphelerine neden olan olayları ise şöyle anlatıyorlar: “Telefon kestirmelerinde gruba sınırda beklemeleri söyleniyor. Bu beklemede gruba katılanlarla beraber grubun sayısı artıyor. Ayrıca bu grup mazot ve sigara kaçakçılığı için giderken, birileri tarafından çok sayıda kişinin katılacağı şekilde bir organizasyon yapılıyor. Telsiz ve telefon kestirmeleri üzerinde de durulmalı. Kestirme, dinleme yapılmasına rağmen, MİT’in grubun içinde Fehman Hüseyin’in olduğu bilgisini ısrarla vermesi önemli. Bu da planlı bir amaç mı var şüphesini bizlerde doğuruyor.”
Askerî yetkililere “birilerinden” kimi kastettiklerini de sordum. Bu konuda yorum yapmak istemediler. Sadece kendilerine gelen raporlara vurgu yapıp, telsiz ve telefon dinlemelerine rağmen, kestirme raporlarının nasıl bu şekilde hazırlandığına bakmak gerektiğini söylediler. Sanırım kilit nokta, dinleme yapılmasına rağmen, MİT’in grubun PKK’lı olduğunda ısrar etmesi ve kestirme koordinatları vermesi. MİT, şimdi bu raporları yalanlamadan, kestirme cihazlarından hangi bilgileri elde ettiğini kamuoyuna ve “istihbarat bizden gitmedi” diyerek yalanladıkları Başbakan Erdoğan’a açıklamak zorunda.
Yazarlar
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
29.01.2016
5.02.2016
28.12.2015
15.12.2015
9.02.2015
30.11.2015
23.11.2015
16.11.2015
9.01.2015
26.10.2015