Mehmet Ocaktan
Malum, iktidar “faiz sebep, enflasyon sonuç” diye dünyada eşi benzeri bulunmayan bir teori icat etmiş ve bu teoriyle Türkiye’nin uçuşa geçeceği vaadinde bulunmuştu. Ama sonunda bu teori “faiz sebep, zamlar sonuç” olarak tecelli etti.
Açıkçası ben enflasyon, zam, yoksulluk olarak ortaya çıkan bu tablonun esas itibariyle ‘hukuksuzluktan’ kaynaklandığı kanaatindeyim. Çünkü bilimde, teknolojide, ekonomide artı değer üretemeyen bir ülkenin ‘refah’ üretmesi mümkün değildir. Ve biliyoruz ki bilimsel üretimin de her türlü yatırımın yapılabilmesinin de temel dinamiği ‘hukuk güvenliği’dir…
Bu çerçevede öncelikle bir tespiti yaparak başlamakta yarar var; Türkiye’deki geniş toplum kesimlerinin hukuk, demokrasi, özgürlükler ve insan hakları gibi temel değerler konusunda çok da duyarlı olduklarını söylemek ne yazık ki pek mümkün değil.
Elbette bu ülkede yaşayan her birey öncelikle kendisine adil davranılmasını, haksızlık yapılmamasını, eğitim, sağlık ve çalışma hakkı gibi en hayati konularda eşit muamele uygulanmasını isteyecektir, bu da en doğal hakkıdır.
Demokratik bir perspektiften bakıldığında; aynı bireylerin ya da toplumsal kesimlerin başkalarının en doğal ve anayasal hakları olan ifade özgürlüğü, adil yargılanma hakkı, gösteri hakkı, güvenliğinin teminat altına alınması gibi konularda aynı duyarlılığı gösterdiklerini söylemek biraz zor.
Kuşkusuz bu durum, kültürel kodlarımızdan kaynaklanabileceği gibi, demokrasi açığının bir sonucu da olabilir. Ama bir gerçek var ki demokrasi kültürünü yeterince içselleştirememiş toplumların hukuk ve özgürlükler konusunda duyarlı olmaları beklenmemelidir.
Ancak hakkaniyetli bakmak gerekirse; bu duyarsızlık hali geniş toplum kesimleri için bir nakısa değildir. Ayrıca Türkiye gibi ekonomik krizin altında ezilen, günlük maişet derdi içinde olan insanlardan sivil bir aktivite hali beklemek haksızlık olur. Bu arada şu anda yaşanan derin ekonomik krizin, toplumun önemli bir kesiminde özellikle adalet ve özgürlükler konusunda yeni farkındalıklar oluşturduğunun da altını çizmek gerekiyor. Galiba ekmeğimiz küçüldükçe demokrasiyi de keşfedeceğiz…
Hemen belirtelim, demokrasi ve özgürlüklerle ilgili farkındalığın esas itibariyle ülkeyi yönetenler nezdinde oluşması gerekiyor. Ne yazık ki Türkiye’nin esas talihsizliği de bu noktada başlamaktadır.
Eğer bugün ülkede, şiddete başvurmadıkları sürece herkesin gösteri yapma hakkı Anayasa’nın 34. maddesinde teminat altına alınmasına rağmen, iktidar erki "Sokaklara döküleceklermiş, ya siz 15 Temmuz'u görmediniz mi? Cumhur İttifakı sizi gideceğiniz yere kadar süpürecektir" diyerek insanların anayasal haklarını yok sayabiliyorsa o toplumda hukuk güvenliği yok demektir.
Maalesef Türkiye sadece ülkeyi yönetenlerin söylemleri noktasında değil, hukukun işleyişi açısından da ciddi riskler içeren bir ülke haline gelmiş bulunuyor. Bu yüzden de Türkiye, 2021 Hukukun Üstünlüğü Endeksi'nde (Rule of Law Index) 139 ülke arasında 117'inci sırada yer almaktadır.
Kuşkusuz durduk yerde böyle bir Türkiye fotoğrafı ortaya çıkmıyor. Bir bakanın “Metruk binaları yıkın, hukuk arkadan gelsin” benzeri açıklamalarından Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarına meydan okumaya kadar hukuki görünürlüğümüzü zedeleyen öylesine bir resim veriyoruz ki sonunda kaybeden Türkiye oluyor. Mesela son dönemde simgesel hale gelen Osman Kavala davası… Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin (AİHM) Kavala'nın serbest bırakılması kararını uygulamayan Türkiye için "ihlal prosedürü" başlatmasına rağmen bu konuda hala bir adım atılmış değil.
Oysa hukuk devleti, en temel tanımıyla temel hak ve özgürlükleri tanıyan, bu hak ve özgürlükler için güvence sistemi oluşturan ve böylece bireylerin hukuki güvenliğini ve de yargı bağımsızlığını sağlamayı taahhüt eden devlettir.
Muhtemelen birileri ‘hukuksuzlukla’ ekmeğin ya da fukaralığın bir ilgisinin olmadığını söyleyecektir. Hemen belirtelim, bir ülkede hukuk güvenliği yoksa yabancı yatırım gelmez ve aynı zamanda ülkenin kredibilitesi de olmaz. Dolayısıyla yatırım olmazsa ekmeğimiz de büyümeyecek demektir.
Unutmayalım ki Türkiye şu anda en riskli ülkeler liginde yer alıyor. Almanya merkezli kredi derecelendirme şirketi Scope Ratings, 2021 yılı için en riskli ülkeleri sıraladığı raporunu açıkladı. Raporda Türkiye, Arjantin ile birlikte en riskli ilk 10 ülke arasında yer aldı.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
26.05.2025
14.04.2025
9.04.2025
4.04.2025
31.03.2025
24.03.2025
10.03.2025
11.02.2025
5.02.2025
23.01.2025