Mehmet Ocaktan
İnsan kendi kişisel tarihinin arka odalarına kısa yolculuklar yaptığında bazen hüzünlerle, bazen de coşkulu anlarla buluşur. Nedense genellikle hüzünlü anları atlayıp, zihninizde hala pırıltısını kaybetmeyen güzellikleri tekrar tekrar hatırlayarak bugüne taşımayı tercih edeniz.
Çok tuhaf, şimdi geriye dönüp baktığımda özellikle çocukluğumun neredeyse her anını satır satır ezbere okuyabiliyorum. Özellikle de hafızlık yaptığım yıllar... Keşke mümkün olsa, boyumu aşan karlı kış günlerinde babamın omzunda elimde Kur’an camiye mukabele okumaya gittiğim o büyülü günleri tekrar yaşayabilsem. O günlerin hafızama nakşedilen bazı anları var ki, her hatırladığımda zihnimde hüzün ve sevinç karışımı duygusal bir sel oluşur.
Hiç unutmam henüz 11 yaşındaydım, gece yarısına kadar Kur’an ezberlediğim için geç yatmıştım, erkenden kalkıp sabah namazına gittim, namazın ikinci rekatinde secdede uyuyup kalmışım, cemaat camiden çıkmış ve en son bir amca yanıma gelip yavaşça beni uyandırmıştı. Uyandığımda birden ‘Felak’ suresini okumaya başlamıştım, şimdi bile hala zihnimde o sure yankılanıyor.
Devasa çam ağaçlarının, gürgenlerin, ardıç kokulu kırların çevrelediği Karyağmaz köyünün iğde kokulu sokaklarında geçen çocukluğumun her gününü yeniden hatırladığımda şiir tadında hatıralarla dolu olduğunu görüyorum. Ancak her dönemin hatıraları kendine has özellikler barındırıyor. Ama en yoğun yaşanan dönemler çocukluk ve lise yılları olsa gerek... En azından benim için öyle...
Hiç unutmam, yıl 1975 lise ikinci sınıftayım. Bir Cumartesi günü Bursa Endüstri Meslek lisesinde okuyan bir arkadaşım, beni üniversite öğrencilerinin kaldığı bir eve götürdü. İktisadi Ticari İlimler Akademisi, Tıp Fakültesi ve Eğitim Enstitüsünde okuyan öğrencilerdi bunlar... O güne kadar hiç öyle bir evle karşılaşmamıştım, neredeyse salonun bütün duvarlarını kaplayan muhteşem bir kütüphane vardı. Kütüphanede hiçbir ideolojik sınırlama olmadan, aklına gelebilecek her tür kitap vardı. Romanlar, hikaye kitapları, şiir, tarih, sol ve İslami düşünceye ait fikri ve felsefi kitaplar...
Evde akşam namazını cemaatle kıldık, sonra yemek ikram edildi. Bir anda salonun köşesinde duran pikaptan o güne kadar hiç duymadığım bir müzik sesi yükselmeye başladı. Sonra öğrendim ki bu Mozart’ın 40. Senfonisiymiş. Ve hemen arkasından akademide okuyan bir ağabey ağır ağır bir şiir okumaya başladı:
/Ellerin, ellerin ve parmakların,
Bir nar çiçeğini eziyor gibi,
Ellerinden belli olur bir kadın,
Denizin dibinde geziyor gibi,
Ellerin, ellerin ve parmakların...
Zaman çabuk geçiyor Mona,
Saat onikidir söndü lambalar,
Uyu da turnalar gelsin rüyana,
Bakma tuhaf tuhaf göğe bu kadar,
Zaman çabuk geçiyor Mona.../
Kelimenin tam anlamıyla çarpılmıştım...Bu bir kitap değildi, fotokopi çekilip kitap haline getirilmişti ve ‘Mona Roza’ adlı tek şiirden oluşan bir kitaptı. Yani büyük şair Sezai Karakoç’un şiiri... O gece Sezai Karakoç’un fotokopi ile çoğaltılan el yapımı ‘Mona Roza’ kitabından bir adet de bana hediye ettiler. Yukarıdaki dizeleri o fotokopi kitaptan aynen aldım. Hala başucumda o el yapımı kitap duruyor... Aynı gece Sezai Bey’in ‘Kıyamet Aşısı’ kitabını da hediye etmişlerdi, yurda gittiğimde bir solukta okuyup bitirdim. Aslında bir lise öğrencisi olarak ‘Kıyamet Aşısı’anlayarak okuduğumu söyleyemem, ama müthiş etkilenmiştim, içim içime sığmıyordu. Adeta şiir tadındaydı...
Hasılı, Sezai Karakoç, Mona Roza, Kıyamet Aşısı ve Mozart’ın Bursa’da buluştuğu o gece hayatımın dönem noktası oldu...
Yazarlar
-
Taha Akyol‘Azerbaycan Turan yolu’ 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur Akgün8 Ağustos mutabakatı… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURRojbaş İmamoğlu, geçmiş olsun Evre ve yeni YAE’cilere dostane uyarılar… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKomisyon'un çimentosu Bahçeli 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciDemokrasi işgal edilirse… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktanİktidar, Bahçeli’nin hukuk uyarılarını dikkate almalı 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
8.08.2025
4.08.2025
14.07.2025
7.07.2025
30.06.2025
2.06.2025
26.05.2025
14.04.2025
9.04.2025
4.04.2025