Mehmet TEZKAN
Kılıçdaroğlu ‘Yürüyeceğim’ dedi..
Yürüdü..
Elinde ‘Adalet’ yazılı pankart vardı.. Sözünün altına kalın çizgi çekti: ‘Bu iş parti meselesi değil, adalet arayışı.’
***
Kimse itiraz etmedi.. Çünkü CHP’li vekile verilen 25 yıl hapis cezası kimsenin içine sinmedi.. Vicdanlara sığmadı..
Ekranlara kurulanlar..
Köşelerine yayılanlar (birkaç trol hariç) ettiğini buldu, hapiste çürüsün diye beddua etmedi..
İktidar da sessiz kaldı..
İlk gün sadece Çalışma Bakanı konuştu.. Yürüyüş için ‘Kendi takdirleri’ demekle yetindi..
***
Karşı çıkılacak bir durum da yoktu.. Yürümek sadece yürümek keşfedilen en barışçı protesto eylemiydi..
Dünyanın saygı duyduğu hak arama yöntemiydi..
Ne meydanları işgal ediyorsun..
Ne cam çerçeve indiriyorsun..
Ne şiddete başvuruyorsun..
Ne ortamı terörize ediyorsun..
Ne başkalarına zarar veriyorsun..
Sadece yürüyorsun..
***
Birinci gün, ikinci gün, üçüncü gün derken iktidardan itirazlar yükselmeye başladı..
Çünkü sessiz sedasız yürüyüş toplumdan karşılık bulmuştu..
Toplumun takdirini kazanmıştı..
Bizde genelde şöyle olur.. Daha doğrusu, son zamanlarda böyle oluyor.. Bir sorun doğduğunda toplum karnıyarık gibi ortadan ikiye bölünüyor..
Birinin ak dediğine, öteki kara der..
Birinin destek verdiğine, öteki karşı çıkar..
Yüzde 50, yüzde 50..
***
Bu sefer böyle olmadı.. Mahkeme kararının adaletsiz olduğuna olan inanç, terazinin dengesini bozdu..
Ağızlar konuşmasa bile vicdanlar sessiz kalmadı..
Hatta çoğu kişi ‘İşte protesto dediğin böyle olmalı, kavgasız gürültüsüz.. Türkiye’ye yakışan bu’ demeye başladı..
***
İktidar giderek rahatsız olmaya başladı.. Çünkü, adalet yürüyüşüne fiilen olmasa bile fikren destek artıyordu..
‘İnsanları sokağa dökmek doğru değil’ tepkileri dillenmeye başladı..
Başladı ama insanları sokağa döken falan yoktu.. İsteyen E-5 karayolunun kenarında seyreden eyleme katılır.. Dağ tepe tabana kuvvet yürürdü..
O kadar..
***
Meydanlarda toplanalım, oturma eylemi yapalım, trafiği kapatalım, günlük hayatı felç edelim,
türü bir protesto değildi bu..
Yürümekle sınırlıydı..
Sadece yürümek!.
Kimseyi karşısına almadan, kimseyi hedeflemeden, kimseye dalaşmadan..
Sadece adalet isteyerek yürümek..
***
Hal böyle olunca, iktidara yakın yazarlar karşı çıkmanın yollarını aradılar.. Bir hayli zorlandılar, bir hayli ter döktüler..
Karşı çıkmak için buldukları gerekçe şuydu;
‘Ya bu yürüyüşe karşı milliyetçi-muhafazakâr yürüyüş başlarsa!. Ya bu iki grup karşı karşıya gelirse!’
Tamam da sormak lazım..
Karşı yürüyüş yapacakların sloganı ne olacak?
Adalet istemiyoruz mu?
Adalete karşıyız mı?
***
Şu da var.. Adaletin muhafazakârı, milliyetçisi, solcusu, sosyalisti yok ki; tartışalım..
Adalet üzerinden bölünelim, ayrışalım..
Adalet adalettir..
Dini, dili, ırkı, cinsiyeti ne olursa olsun, herkes için anlamı birdir, tektir..
***
Şu da var; yürümek suç değil..
Protesto amaçlı yürümek anayasal hak..
Haksızlığa boyun eğmemek vatandaşlık görevi..
İyi pazarlar!.
Yazarlar
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel’e saldırı aydınlatıldı mı şimdi? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolDış politikada rasyonel zemin 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKomisyon Suriye’yi, Suriye İsrail’i, İsrail Trump’ı…. 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEYargı CHP’ye çalışıyor 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluHerkes sözünden sorumludur; 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilFanatizm ve inancın siyasallaşması 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanBüyük Türkiye hayali böyle bir hayal miydi? 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.09.2025
24.09.2025
18.09.2025
29.08.2025
18.08.2025
3.08.2025
7.07.2025
13.01.2025
6.01.2025
27.02.2023