Mehveş EVİN
En temel hak olan yaşam hakkını savunmak için kadınların sokağa çıkması, danslı protesto yapması dahi polis şiddetiyle bastırılıyor.
Binlerce düşünce suçlusu, gayrı insani koşullarda hapishanelerde tutuluyor, adil yargıya erişemiyor... Yüzlerce ölümcül hasta ve anneler bebekleriyle sağlıksız koşullarda tutuluyor.
Toplantı hakkı ve ifade özgürlüğünün tüm zamanların en yüz karası seviyeye indiği bu ülkede, Adalet Bakanı Gül alay edermişcesine, ‘insan hakları eylem planı’ hazırladıklarını açıklıyor.
Oysa tüm sorunları, eksikliklerine rağmen 80 Anayasası, hele ki altına imza atılmış uluslararası insan hakları anlaşmaları uygulansa zaten ‘insan hakları’ adına normalleşmeye doğru bir adım atılacak.
Ancak, CB Erdoğan’ın taahhüt ettiği gibi ülkeyi şirket gibi yönetirseniz, kâğıt üzerinde havalı duran bazı kavramları, söylemleri kullanmak da ‘iş’inizin bir parçası olur.
10 Aralık, dünyada İnsan Hakları Günü olarak kutlanıyor. Hak ve özgürlükler açısından Türkiye, ivme kaybetmeye devam ediyor. İktidar, yanlışlarının faturasını bir şekilde ödeyecek, kamuoyu araştırmaları bunu göstermeye başladı zaten.
Erken seçim olasılığı ufukta belirginleşirken anketler AKP’yi en fazla yüzde 26.8 gösteriyor; kararsızların sayısı giderek artıyor. Ancak kararsızlar dağıtılırsa yüzde 40’ı yakalayabiliyor. Fakat MHP sayesinde, arzulanan tek adam iktidarına ulaşılabiliyor. (Kaynak: Hürriyet)
Bu tabloya bakıp ‘erken seçim mantıklı değil’ diyenler de var tabii. Seçim olasılığının neden yaklaştığı meselesi başka bir yazıya kalsın. Şimdilik insan hakları ve ifade özgürlüğünün Türkiye’de nasıl algılandığına odaklanalım; zira önemli ipuçları barındırıyor.
TEMEL HAKLAR HERKES İÇİN DEĞLDİR DİYEN YÜZDE 11.8
Vatandaşın hak ve hak ihlallerine dair bakış açısını inceleyen son anket, Af Örgütü Türkiye ile MetroPOLL’ün ‘İnsan Hakları Algısı Araştırması.’ Raporda öne çıkan sonuç, toplumun yüzde 82’sinin temel hakların ihlal edildiğini düşünmesi. Not düşelim: 'Temel haklar ihlal ediliyor mu?' sorusuna ‘sık sık’ diyen yüzde 34.6’dayken ‘bazen’ diyenler yüzde 47.7’sini teşkil ediyor. Bazen diyenlerin hangi dünyada yaşadığını gerçekten merak ediyorum.
Aynı araştırmaya göre toplumun yüzde 53.3’ü hala temel hakların yasalarla güvence altına alındığına inanıyor, yani toplumun yarısından fazlası hala adalet mekanizmasının işlediğini düşünüyor.
Tabii insanımızın temel haktan, özgürlükten ne anladığına da bakmak lazım. Mesela ‘İnsan hakları, doğuştan sahip olunan, değiştirilemez haklardır’ önermesine yüzde 16.8’lik bir kesim karşı çıkmış! Bence çok çarpıcı bir sonuç.
Araştırmaya katılanların yüzde 11.4’lük kesimi hakların ‘herkes için’ geçerli olmadığını, kısacası her din, dil, ırk ve cinsiyete mensup insanın eşit olmadığını savunmuş. Ayrıntıya girilse, mesela Kürt, Ermeni, kadın veya LGBTİ’nin insan hakları sorulsa kim bilir nasıl bir manzara çıkacak!
Çoğunluk, özgürlük ve hak ihlallerinin olduğunu (%82.1), özgür ifadenin yoksunluğunu belirtse de iş, protesto ve yürüyüş hakkına gelince şiddete bile onay veren bir kesimin olması, aslında haklar konusunda ne kadar geride olduğumuzu da ortaya koyuyor.
Misal, Anayasal hak olan ‘İstenilen her konuda, barışçıl protesto ve yürüyüş haktır’ önermesine, toplumun ancak üçte biri ‘kesinlikle öyle’ diyor. Kendi protesto hakkı dahil, barışçıl gösteriyi toptan reddedenlerin oranı yüzde 17.7! Bu kesim, hiçbir zaman iktidara ters düşeceğine yahut haksızlığa uğrayacağına inanmıyor olmalı.
TOPLUMUN YARISINDAN FAZLASI KONUŞAMIYOR
Türkiye’de şiddetin, haksızlıkların bu kadar yaygınlaşması, haksızlıklara sessiz kalınmasının elbette bir tarihi var. Darbelerle ilmek ilmek örülen yasakçılık, hak ve ifade özgürlüğü ihlalleri, AKMHP rejiminde Türkiye’yi dünyanın en despot rejimlerinden birine dönüştürüyor.
MetroPOLL araştırmasına göre ‘polis gözaltına alırsa, o kişi suçludur’ diyenler yüzde 31.2 oranında. Bu oranın, iktidarın politikalarına koşulsuz destek verenlerle örtüştüğünü söyleyebiliriz. Polisin şiddete başvurmaya ‘hakkı’ olduğuna inananlar neyse ki daha düşük: Yüzde 16.4.
Araştırma, sadece temel haklarla ilgili kavrayışa dair değil, korkuya dair de fikir veriyor. Toplumun yarısından fazlası, ifade özgürlüğünün olmadığı görüşünde (%52.4).
Soruların hemen hepsinde yüzde 8-9 dolayında ‘fikri olmayan’ veya cevap vermeyen esrarengiz bir küme dikkatimi çekti. 'Sosyal medyada kendinizi rahatça ifade edebiliyor musunuz' dendiğinde yüzde 43.4 ‘hayır’ derken, bu esrarengiz kitle yüzde 18’lere fırlamış...
Topluluk içinde, hukuki/fiziki müdahale olmadan kendini rahatça ifade edebileceğini söyleyenlerin oranıysa yüzde 46.6.
2019 yılında Türkiye’de haklara dair ortaya çıkan bu tablo düşündürücü...
İnsan türü, birbiriyle konuşabildiği, kendini çok çeşitli şekillerde ifade edebildiği için diğer hayvanlardan çok daha hızlı gelişti. Medeniyetler, sözle, yazıyla, resimle, şarkıyla kuruldu, gelişti. Konuşamadığımız, şiddete onay verdiğimiz, sadece kendimizin değil başkalarının haklarını idrak etmediğimiz sürece, nasıl bir medeniyet, nasıl bir gelecek tasavvuru mümkün?
*Anket, Türkiye genelinde 28 ilde 2 bin 651 kişi ile yüz yüze görüşme yöntemiyle gerçekleştirildi.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları






























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.10.2025
21.10.2025
18.10.2025
9.09.2025
2.04.2025
24.03.2025
28.02.2025
20.02.2024
4.02.2024
6.11.2023