Mesut YEĞEN
Bizim oğlan bina okur, döner döner yine okur. Türkiye devletinin Kürd meselesi mesaisini iyi resmeden deyimlerden biri bu olsa gerek. Belli ki, Türkiye devleti Kürd meselesi mesaisinde aynı enstrümanlara başvurup aynı sonuçları almaktan, benzer işleri yapıp, başa dönmekten sıkılmışa benzemiyor. Kürd vekillerin dokunulmazlığını kaldırmak işinde olduğu gibi. Türkiye devleti yirmi sene önce denediği ve bugünkü Meclis kompozisyonunun işaret ettiği üzere hiçbir netice vermemiş vekil dokunulmazlıklarını kaldırmak enstrümanını bugün bir daha kullanmak istiyor.
Peki nerden icap etti dokunulmazlıkları kaldırmak ve Ak Partililerden, MHP’lilere, MHP’lilerden CHP’lilere neden bu kadar heveslisi var? Daha düne kadar siyaset alanının genişletmekten söz eden Ak Partililerle, yine daha düne kadar Erdoğan’ın her ak dediğine kara diyen CHP’yi ve tabii ki MHP’yi siyaset alanını daraltmak üzere yan yana getiren sebep ne olsa gerek? Kimi HDP’li vekillerin ‘kabul edilemez işleri’ cevabı pek makul değil çünkü söz konusu ‘kabul edilemez işleri’ HDP’liler ilk kez bugün gerçekleştirmiş değiller. HDP’li vekiller bildiğimiz HDP’li vekiller.
HDP’li vekillerin dokunulmazlığı kaldırılmak isteniyor çünkü şimdilerde Ak Parti’nin de içine yerleştiği ve az da olsa rengini değiştirdiği Türkiye müesses nizamı 7 Haziran seçim sonuçlarının ardından ortaya çıkan ve etkileri 1 Kasım’a da sarkan siyasi durumu iptal etmek istiyor. Malum 7 Haziran seçimleri neredeyse bütünüyle Ak Parti’yle merkezinde Kürd hareketinin olduğu HDP arasında bir seçim olarak tecrübe edildi ve çıkan netice şunu gösterdi: Merkezinde Kürd hareketinin olduğu HDP, böyle giderse CHP’nin yerini alabilir ve sistemin bu zamanlardaki partisi olarak Ak Parti’nin esas alternatifi olabilirdi. 7 Haziran’dan beri Türkiye siyasetinde olan biteni bu genel sonucu iptal etmeye dönük çabalar olarak görmek gerekiyor. Erdoğan’ın 1 Kasım’daki muhteşem dönüşü, MHP’nin Ak Parti’nin peşine takılması, CHP’nin HDP’den cüzzamlıymışçasına uzak durması, hepsi bu genel çerçevede mana bulan işler.
Demek istediğim şu: Türkiye müesses nizamı birkaç aydır bütün enerjisini 7 Haziran’la beraber ortaya çıkan siyasi tabloyu değiştirmeye hasretmiş durumda ve bugün peşine düşülmüş dokunulmazlıkların kaldırılması işi de bu genel sürecin Kürdlerle ilgili kısmı. Müesses nizam birkaç aydır Ak Parti’ye, MHP’ye, CHP’ye diyeceğini dedi şimdi de HDP’ye müzahir kitlelere bir şeyler diyor. Dediği de basit: bu HDP olmaz diyor, birkaç aydır bu PKK olmaz dediği gibi.
Lakin, hem yirmi sene önce benzeri işler yapıldıktan sonra olan biten, hem de bugün HDP’ye ve BDP’ye yönelik sindirme işlerine rağmen kamuoyu yoklamalarının HDP’ye dönük teveccühün öyle aman aman azalmadığını gösteriyor oluşu şuna işaret ediyor: Dokunulmazlıkları kaldırmak, yirmi sene önce olduğu gibi, bugün de semptomla mücadele, semptomun tedavisi olmanın ötesine gidemeyecek. Şunu kast ediyorum: HDP’li vekillerin kabul edilemez bulunan, kamuoyunda infial yaratan tavırları HDP’li vekillerin gıcıklık olsun, arıza çıksın diye yaptığı işler değil, Kürd meselesinin fıtratından kaynaklanan işler. Dolayısıyla da dokunulmazlıkların kaldırılmasıyla izale edilecek işler değil. İzah edeyim.
Hep beraber farkındayız ki, evet ortada hepsi ayrı birer tüzel şahsiyeti haiz HDP, DBP, DTK vd. yasal ve PKK, KCK gibi yasal olmayan siyasi örgütler var ve lakin bunların hepsi aynı havuzun, aynı vasatın, Kürd meselesi havuzunun, Kürd meselesi vasatının unsurları. Böyle olması hasebiyle de bütün bu örgütler arasında temaslar, geçişlilikler, etkileşmeler var, bu açık. Dolayısıyla da HDP’li vekillerin “Meclis’te PKK’ye yer yok” tepkisiyle karşılanan kimi tasarruflarının ardında da, dediğim gibi, söz konusu vekilliklerin “maksat gıcıklık olsun, maksat arıza çıksın” türünden tutumları değil, söz konusu havuzun paylaşılmasından kaynaklanan davranışlar, tavırlar, jestler var. Bu da şu demek: Kürd meselesi orda durdukça ve Türkiye seçim işlerinden vazgeçmedikçe Türkiye Meclisi’ne gelecek vekillerin bir kısmının yapıp ettiklerinin infial yaratmaya devam etmesi ihtimali büyük.
Bizim oğlanın binayı, grameri halletmesinin zamanı geldi, geçiyor.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.06.2025
18.05.2025
4.05.2025
8.04.2025
8.03.2025
4.02.2025
25.01.2025
11.01.2025
28.12.2024
13.12.2024