Mümtazer TÜRKÖNE
Başbakan Davutoğlu: "Muhatabım tek tek milletvekilleri. Meclis Başkanı sayıları verdiğinde uygun gördüğüm isimlere teklif götürürüm." deyince, ortaya bir "ahlâksız teklif" tartışması çıktı.
Tabir MHP'li Oktay Vural'a ait ve bu formüle: "MHP'den ahlaksız teklife evet diyebilecek kimse yoktur." karşılığını da veriyor. CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun cevabı, MHP'ninki kadar sert: "CHP'de o kadar karaktersiz insan yok." diyor. Mesele hiç hafife alınmayacak çok önemli bir mesele. Meclis'te en çok üyeye sahip partinin lideri Anayasa'ya göre seçim hükümeti kurmakla görevlendiriliyor ve dönüp diğer partilerden kimi bakan yapacağına kendisinin karar vereceğini söylüyor. Siyasî ahlâk böyle bir şeyi kaldıramaz, siyasetin izzeti bu kadar kolay harcanamaz. Daha ötesi bugüne dair iktidar mantalitesindeki çürümenin, yozlaşmanın, kokuşmanın somut bir göstergesi ile karşı karşıyayız.
Artık geride "geçici" veya "müstafî" hükümet de kalmadığına göre Meclis'teki çoğunluk partisi diğer partileri ezmeye, toplum nezdinde küçük düşürmeye çalışıyor. Düpedüz diğer parti gruplarının içine elini sokup karıştıracağını, kedi-fare oyunu oynayacağını söylüyor. Bu akıl Davutoğlu'na ait olamaz; böylesine siyasî ahlâk dışı bir fikir, ancak zengin sarayların entrikalarından sadır olabilir. Çünkü zaten bu formül Davutoğlu'nun tek başına tasarlayıp uygulayabileceği bir formül değil. Seçim hükümetinin bakanlar kurulu listesini kim onaylayacak? Onaylamadan önce kim müdahale edecek?
Belli ki Erdoğan seçim hükümetinin iktidarı çok sınırlı bakanlarıyla bile güç kaybetmeye tahammül edemiyor. Yenileyemediği, tazeleyemediği gücünü bu tür saray entrikaları ile sürdürmeye çalışıyor. Bu entrika yüklü fotoğraf, demokrasi adına nelerden olduğumuzu ve tepemizde dolaşan kara bulutları haber veriyor.
Her şeyden önce Davutoğlu'nun söylediği hükümet teşkili usulü, Anayasa'ya açıkça aykırı. Anayasa'nın 114. maddesi kurulacak hükümete "Siyasî parti gruplarından, oranlarına göre üye alınır." diye açıkça yazıyor. Hükümet üyesi, yani bakan nereden alınıyormuş? Altını çizerek tekrarlayalım. Pazardan limon alır gibi almıyorsunuz, Meclis kulislerinden yakaladığınızı bakan yapmıyorsunuz veya iş ilanları ile aramıyorsunuz. Doğrudan "siyasî parti gruplarından" alıyorsunuz. Siyasî parti grubu nedir? Meselenin püf noktası işte bu soru. İşleyen organları bulunan, Meclis iç tüzüğüne göre çalışan ve parti kurullarına karşı da sorumluluk taşıyan bir hükmî şahsiyet. Anayasa doğrudan bu hükmî şahsiyete göndermede bulunuyor. Böylece hükümeti kurmakla görevli kişiye, "Pazardan karpuz seçer gibi bakan seçemezsin, bu hükmî şahsiyeti muhatap alacaksın." demiş oluyor. Doğrudan Meclis'te grubu bulunan siyasî partiyi, seçme ve karar mercii olarak karşısına dikiyor.
Başka türlüsünü aklınızın ucundan geçirmek, parlamenter sistemi topyekün reddetmek demek. Parlamenter sistemler, doğaları gereği başkanlık sisteminden farklı olarak parti disiplini ile işlerler. Siyasî partiler demokratik hayatın vazgeçilmez unsurlarıdır ve parti organları bireylerin her zaman üstünde yer alır. Parti politikaları, grup kararına konu olduğu zaman başta itiraz edenler, oylamada azınlıkta kalanlar dahil herkesi bağlar. Grup kararına aykırı hareket eden üyelere disiplin cezaları vermek, parlamenter demokrasinin gereğidir. Siz parti grubunu yok sayıp, doğrudan üyelerle temasa geçerseniz, hele bakanlık gibi sorumluluk gerektiren ve partiyi bağlayan bir görevi dışardan atama ile belirlerseniz ortada parti grubu, parti disiplini ve nihayetinde parlamenter sistem diye bir şey kalmaz.
Parlamenter demokrasi partilerle işler. Partileri ve parti gruplarını yok sayan bir yaklaşım parlamenter sistemi, sistem içinde bir iş yapmaya kalkıyorsanız demokrasiyi yok saymak demektir. Davutoğlu'nun formülü siyasî ahlâka olduğu kadar parlamenter demokrasinin özüne de aykırı.
Erdoğan yönetim sistemini değiştirdiğini söylüyor; o zaman bu formülü "fiilî" bir başkanlık sistemi uygulaması olarak mı göreceğiz? O durumda bile hayır. Fiilî başkanlık sistemi Erdoğan'ın cumhurbaşkanlığından istifa edip partisinin başına geçmesi ile işletilebilir. Mevcut halde tokmak Erdoğan'ın elinde ama bu formülü kendi adıyla yürütüp, demokrasinin altını üstüne getiren Davutoğlu oluyor. Sonuçta ortaya siyasî ahlâka aykırı bir seçim hükümeti tasarısı çıkıyor.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
21.06.2025
17.06.2025
1.06.2025
27.05.2025
23.05.2025
13.05.2025
12.05.2025
6.05.2025
5.05.2025
5.05.2025