Mustafa PAÇAL
Türkiye’nin siyasi, ekonomik, toplumsal, bölgesel ve uluslararası görünümü hakkında keşke daha olumlu şeyler diyebilsek, bunu gerçekten çok isterdim. Ancak bu görünüm her geçen gün daha iyiye gideceğine daha da kötüye gidiyor.
Seçimleri yapmış ama hükümeti kuramamış, Çözüm Süreci’nin ne olacağının belli olmadığı ve her gün çatışma ve ölüm haberlerinin geldiği, doğu bölgesinde fiilen OHAL uygulandığı ve yasak kentlerin oluşturulduğu, Ortadoğu’da yalnızlaşmış ve IŞİD gibi cani bir terör örgütüne destek verdiği iddiası altında bulunan, AB ile ilişkiler tamamen durmuş vaziyette olan, doların 3 TL sınırını aşacağı ve ekonomik hedeflerin bu yıl da gerisinde kalınması kaçınılmaz olan bir ülkeden bahsediyoruz.
Bu görünümden bence kimseye bir fayda çıkmaz. Ancak bu tablodan herkes için zararlı olacak sonuçlar çıkar.
Yani herkes bu tablodan hakkına düşen zarar payını alır.
7 Haziran seçimlerini yapılmasını üzerinden neredeyse iki buçuk ay geçmesine rağmen halen hükümeti kurmamış hattâ kurulmasını bizzat istemeyen bir siyasi irade karşısında bulunan bir ülkede yaşıyoruz.
Bu iradeyi tek başına Erdoğan temsil ediyor. Kendi öznel sorunlarının örneğin 17-25 Aralık yolsuzluk iddialarının yarattığı psikolojik travmalar nedeniyle tüm nesnel siyasi ve ekonomik gelişmeleri engelliyor. Kendisinin bire bir kontrol edemediği her bir gelişmeye ve yapılanmaya kuşku ile bakarak muhalefet ediyor.
Son olarak ta Erdoğan, “İster kabul edilsin ister edilmesin, Türkiye’nin yönetim sistemi bu anlamda değişmiştir. Şimdi yapılması gereken bu fiilî durumun hukuki çerçevesinin yeni bir anayasa ile netleştirilmesi, kesinleştirilmesidir. Hem buna engel olup hem de ‘Cumhurbaşkanı her şeye karışıyor’ demek, yağmur altında yürürken ıslanmaktan şikâyet etmekten farksızdır” diyor.
Erdoğan aslında “Ben fiilen başkanlık görevimi yerine getiriyorum, getireceğim. Siz ister bu duruma anayasal zemin kazandırın, isterseniz kazandırmayın umurumda değil” demek istiyor.
Anlaşılan o ki Erdoğan ne anayasa değişikliği ne referandum olmaksızın halkın vermediği başkanlık sistemine kafasında fiilen geçmiş vaziyette gözüküyor.
Bu anayasal dahi olmayan açıklamalar açıkça otoriter bir zihniyeti her türlü hukuki ve yasal durumu yok sayarak halka dayatmaktan başka bir şey ifade etmiyor.
Diğer yandan ise son olarak AKP ile MHP arasında yapılan nafile koalisyon görüşmeleri tamamen bir siyasi kurgunun görüntüleri olarak sahnelendi.
Erdoğan’ın amacı daha seçim sonuçları açıklandığı günden beri erken genel seçim idi. Ancak bir yandan da bu amacını kamufle etmek istiyordu. Onun için Anayasa’daki süreleri ve yetkilerini bu amaç için kullandı.
Ayrıca şiddet terör ortamını bu amacı için değerlendirerek acaba HDP ve MHP’ye giden oyları geri kazanabilir miyim diyerek şehit cenazeleri için yapılan dinî törenleri seçim meydanlarına çevirmek istiyor.
Ne ölümler, ne doların 3 TL olması ve ne de işsizliğin ve yoksulluğun artması, onun için varsa yoksa erken seçimlerden hükümeti tek başına kuracak çoğunlukta oy alması.
Bu şiddet ve terör ortamında seçimlere nasıl gidilecek veya seçimlere kadar bu tablo daha ne kadar kötüleşecek ve/veya seçimler bu çatışma ortamında yapılabilecek mi bunları şimdilik bilmiyoruz.
Bildiğimiz bu verili koşullarda seçimler yapılacaksa mevcut seçim sonuçlarında önemli değişiklikler gözükmüyor. Ancak en dikkat çeken yeni gelişme HDP oylarını yüzde 15’in üzerine çıkaracağı olarak göze çarpıyor.
Erdoğan başkan oluncaya kadar size rahat yok diyen bir cinnet ortamında yaşamamızı istiyorlar.
Oysaki Türkiye’nin kendi gerçek sorunlarının çözümüne dönmesi o kadar acil bir sorunumuz ki…
Yazarlar
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.04.2021
10.02.2021
13.01.2021
23.12.2020
7.02.2020
22.10.2020
12.10.2020
2.09.2020
26.08.2020
15.08.2020