Namık ÇINAR
Ne düşünüyorsam onu söylemişimdir hep, dobra dobra.
Dindarların şu ya da bu kesiminden değilim ki ben, katılayım o hesapçılar kervanına.
Çünkü “Cemaat” dendi mi, çoğunda bir vuruk tutukluk.
Bir çekinme, bir kaçınma, bir kaçışma.
Hepsinde bir “çil yavrusu” hâlleri.
Erdoğan onları hedefe koyduğundan beri, AKP rejiminin kurduğu saadet zincirinde aylık kolisini bekleyen yoksulundan ihale peşindeki zenginine kadar, tümüne bir “yerini koruma endişesi” hâkim.
Öyle bir anlatıyorlar ki, “Cemaat” sanki Merih’ten gelmiş bir kötülük membaı!
Devlete sızan dindarlar, Cemaatçi olunca şeytan sayılıyor da, AKP’nin doymak bilmez İslâmcıları melek mi oluyor?
Hem devlete sızmak da ne demek?
Adam otuz senelik yargıç.
Sızmak mı oluyor, bu şimdi?
Peki, Kemalistlere ne diyeceksiniz, bu sızma konusunda?
Ama şu sıralar onlarla zımni bir koalisyonda olduğunuz için diyemiyorsunuz eskisi gibi, değil mi?
Doğrusu, ben kötülükleri AKP’de görüyorum, onlarda değil.
Onlarda, 160 ülkede açılmış 1300 okul görüyorum.
Siyasetin ne kadar pisliği varsa, enselediklerini görüyorum.
Bu ülkede keyfî bir sultanlık yönetimi kurarak demokrasiyi tahrip eden, bizi Batı’dan kopararak Ortadoğululaştıran, hemen her konuda geleceğimizi karartan bir AKP dururken, neden onlara karşı bir tavır içinde olayım ki?
Üstelik bir tanecik olsun hırsız Cemaatçi görmedim.
İhale kanununu suiistimal ederek kendi zenginini yaratan bir Cemaat de görmedim.
Eğer varsa koyun ortaya.
Ama namusluca.
O zaman yazmazsam buraya, namerdim.
Lâkin durum tam tersine…
İyi ki Cemaat varmış da, bütün o pislikler su yüzüne çıkabilmiş, diye düşünüyorum şimdi.
Dediğiniz gibi, eğer onların işiyse tabii.
Ya olmasalardı, daha mı iyiydi?
Ya da sizinle birlikte hareket etselerdi de, bizi sonsuza kadar hep beraber sömürseydiniz, daha mı güzel olurdu?
Bunlardan hangisi halkın çıkarınadır?
Hiç mi önemi yok bunun?
Kaldı ki, karşı olduğum siyasal dincilik yönünden, Türkiye’nin yönetimine hâkim bir dinsellik beni asla çekmiyor ve belirlemiyor.
Fakat siyasete dindarların egemen olduğu bir süreci yaşadığımız da bir gerçek.
Bu yüzden sorun beni de ilgilendiriyor.
O nedenledir ki, iki kesim arasındaki mücadelede Erdoğan’ın çiftliği hâline gelmiş bir AKP’den yana taraf olmayacağım kesindir.
Diğeri de Gülen’in çiftliği midir, bilmiyorum.
Belki de öyledir.
Ama iktidarda olan ve beni doğrudan doğruya etkileyen, gitmesini istediğim Erdoğan’sa, neden ondan yana bir pozisyon alayım; deli miyim?
Cemaatçiler yasa dışı işler mi yapıyorlarmış?
Bir senedir inandırmak için denemedikleri yol kalmadı.
Küçükken bizim mahallede, gün kararmaya yüz tutarken evlere kaçışmadan önce “zincirli manda” ile korkutarak, çocuk acımasızlığıyla gecesini zehir etmeye çalıştığımız –Allah selâmet versin– bir Kaz Ahmet vardı.
Onu bile kandırabildiklerini sanmıyorum.
Ayrıca, bu ülkenin çivisini Erdoğan kadar hiç kimsenin çıkarabileceğine ihtimal de vermiyorum.
Başlangıçta Erdoğan’dan bekliyordum ama olmadı.
Sonunda tekrar İslâmî Ortodoksluğu seçti.
Belli mi olur; çektiklerinin etkisiyle, demokrasiye teşne İslâmi Protest bir damarı yakalamak, belki de bu tarafa nasip olacaktır!
İktidarınsa bütün argümanı; orduya kumpas, KCK’ya kumpas, kendilerine darbe!
Tüm darbeleri bilfiil yaşamış ve çilelerini çekmiş çekirdekten yetişme eski bir ordu mensubu olarak, darbenin ne olup ne olmadığını, askerliğini kantin subayı olarak yapmış birinden mi öğreneceğim?
Bu suçlamaları, kendilerini kurtarmak isteyen AKP’liler uydurdu.
Hem darbeciler, hem KCK’lılar bu sahte reçetenin üstüne balıklama atlayarak, suyu eski yatağına çevirmek suretiyle yeniden iade-i itibar kazandılar.
Yolsuzluk iddialarıyla başı dertte olan AKP ve birbirleriyle otuz senedir savaşan darbecilerle ayrılıkçı Kürtler, sonunda barışta değil ama çıkarda aynı yerde buluştular.
Ama ben bu dolmaları yutmam.
“Recm cezası”na çarptırdıkları Cemaat’e taş atanlardan olmam!
twitter@cinarnamik
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplumun İnşası İçin Meclis Adım Atmalı: Yasa Çıkarmalı, Komisyon Öcalan’ı Dinle 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.05.2022
24.03.2022
6.02.2016
30.05.2016
24.05.2016
13.05.2016
10.05.2016
8.02.2016
3.02.2016
29.04.2016