Namık ÇINAR
Ne yani!.. Hiçbir şey olmamış gibi mi hareket edeceğiz, şimdi?
Cumhurbaşkanı’nın, “Hitler Rejimi”ne özenmek olarak algılanan sözlerini, söylemediğini mi varsayacağız?
Yalayıp yutacak mıyız o lâfları?
Olur böyle şeyler diyerek, çıkacak mıyız işin içinden?
Uygar bir ülke olsak; bu sözlerin siyasal bedelini, söyleyene ödetmeden; şuradan şuraya kıpırdayamazdık oysa!
Böyle sözler sarf eden birinin siyasi hayatı biterdi be!
Toplum, toplum olsa; artık o mevkilerde barınamaz, o koltuklarda oturamaz hâle gelirlerdi, çünkü böyleleri.
Halk hop oturur, hop kalkar; sen ne demek istiyorsun arkadaş, diyerek hesap sorardı.
Meclis, işi gücü bırakır, sadece bu konuyu gündemine taşırdı.
Yargı, yerinden yay gibi fırlar; derhâl bu soruna dair hukuksal gerekleri yerine getirirdi.
Partiler ayaklanır, bildiri üstüne bildiri yayınlarlardı.
Üniversiteler, gelişmelere kulak kesilir; bilimsel ahlâklarını hatırlayarak, amfilerde öğrencilerle bu dehşetengiz konuşmayı irdelerlerdi.
Gazeteler, manşet üstüne manşet atar, ikinci baskıya dahi girerlerdi.
Hâsılı, toplum canlılık emareleri gösterirdi.
Ama çıt yok!
Korkudan, yaprak bile kıpırdamıyor.
Toplumun üstü, ölü toprağıyla sıvanmış; tükürsen, “yarabbi şükür” diyecek.
Bu ise, ülkenin artık her şeye müstahak bir kıvama geldiğinin göstergesidir.
Aslında Hitler benzetmesi, uzun boylu lâflarla oyalanmaktansa, murat edilen rejimi bir çırpıda anlatmak bakımından, hiç de fena olmamıştır.
Çünkü adım adım gelinen yer, zaten burasıdır.
Buna bir de, “din sosu’na yatırarak marine etmeyi ilâve etmeniz gerekecektir; o kadar!
Türkiye’de hâlen inşası sürdürülen bu “Hitler Rejimi”ni, sadece Erdoğan’ın peşinden giden yüzde elli mi destekliyor, sanıyorsunuz?
Diğer yüzde ellide sorun yok mu?
Türk halkının kahir ekseriyeti, oldum olası devletçi ve merkeziyetçidir.
Herkes, iyi olduğuna kanaat getirdiği kendi “tek adam”larına taparlar.
O yüzdendir ki, tek adamlara tapmak, Türk siyasal kültürünün garipsemediği, yabancılık çekmediği bir durumdur.
Sorun, tek adama tapmakta değil; başkalarının taptığı tek adamların kötü, kendilerininkinin ise iyi olarak algılandığı bir noktada kesiştiğinde ortaya çıkar.
Ortalığı birbirine katmak, ancak tapılanın kendi tek adamları olmaması hâli için geçerlidir.
Sadece, “bizim taptığımız tek adam iyi idi, oysa sizinki kötü” şeklinde bir fark sözkonusudur.
Kimseye tapmamak, henüz keşfedilmemiştir.
Hattâ öyle ki, zevahiri kurtarmak için Cumhurbaşkanlığı’ndan yapılan açıklamada bile, Hitler’in kötü bir örnek oluşturduğu ifade edilmek istendi, denmiştir.
Demek ki, bu kötü örneği çıkarır yahut iyiye tahvil ederseniz, Nazi rejiminde sorun kalmayacaktır.
Yani mesele tümörde değil; iyi ya da kötü huylu olup olmadığındadır.
Hâlbuki tek adamcılık, neticede ister gökten ister yerden gelsin, şu ya da bu şekilde oluşmuş vahiy mertebesindeki bir siyasal iradenin egemenliği altına girmek demektir.
O tek adam iradesini, tıpkı karpuz gibi iyi çıkmasını umarak yaşayacak olan bir toplum namına düşlemek, ilkelliktir.
Toplumsal iradeden yana olsa idiniz, tek adamların iyi ya da kötü çıkmasına değil, tüm toplumun karar alma süreçlerinde yer alıp almadığına bakardınız.
Tek adama kapıkulu olunarak, demokrasi yaratılamaz; gülerler.
Demokrasinin tabiatına aykırıdır.
Zira çağdaş demokrasiler, aslında hiç kimsenin tek başına egemen olamayacağı; bu yüzden yenişemeyen toplumsal kesimlerin bir taraftan uzlaşmazlıklarını uygarca sürdürürlerken diğer taraftan da hep birlikte var olmak suretiyle, merkezden çepere kadar bütün siyasal karar alma süreçlerine katılmaktan başka seçeneklerinin kalmayacağı bir rejimin adıdır.
Birlik ve beraberlikle değil, çatışma içerisinde hep beraber uygarca var olmanın düzenidir.
Bu da ancak, yetki, sorumluluk ve egemenliği paylaşmakla olur.
Oysaki Erdoğan, kendi tek adam rejimini ihdas etmede herhangi bir zorluk çekecekmiş gibi gözükmüyor.
Birikim ve toplumsal yetenek buna cevaz vereceği için, hiç de yadırganmayacaktır.
Ne ki, insanı kahreden şey, geleneksel tek adamcılar olarak ulusalcıların, siyasal dincilere bu yolu açanların esasta kendileri olduğunun bile farkında olmadıklarıdır.
twitter@cinarnamik
Yazarlar
-
İsmet BerkanTrump’ın Gazze Planının Ak Parti çevresinde yarattığı derin çatlak 2.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasOrtada aslında bir ‘plan’ yok 2.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTrump kuzulara şah olunca… 2.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsıl sorunumuz TL değil dolar enflasyonu 2.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplumun İnşası İçin Meclis Adım Atmalı: Yasa Çıkarmalı, Komisyon Öcalan’ı Dinle 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.05.2022
24.03.2022
6.02.2016
30.05.2016
24.05.2016
13.05.2016
10.05.2016
8.02.2016
3.02.2016
29.04.2016