Ömer F. Gergerlioğlu
Taksim, Tahrir derken sadece Türkiye'deki ve Mısır'daki insanlar değil tüm dünyadaki insanlar kararını verecek. Olayları adalet, vicdan hakkaniyet perspektifinden mi, taraftarlık, partizanlık, grupçuluk açısından yani kutuplaşmayı seçerek mi tercih edecekler?
Günümüzde gerçekleri anlamanın önündeki en büyük engel komplocu anlayışlar oldu. Komplo teorileri üretmek zor değildir, hatta zevklidir. İşinize geldiği gibi olayları yorumlamak istiyorsanız oturup en olmadık nedenlerden kaynaklanan bir komplo teorisini kolaylıkla oluşturabilirsiniz. Aynı olgu üzerine sizin gibi düşünmeyen birisi, sizin komplo teorinizin tam tersi istikamette yeni bir komplo teorisi de oluşturabilir.
Sosyolojik olayları ilk önce anlamak gerekir. Dünyanın nereye gittiğini, evrildiğini görmek gerekir. İnsanlardaki değişimi yeni toplumun ihtiyaçlarını yakini bir şekilde düşünmek, fehmetmek gerekir. Hiç bir şey durup dururken olmaz, belli bir neden sonuç ilişkisine göre varlık aleminde olaylar olur. Bize verilen akılla at gözlüğü takmadan insanı, toplumu, varlık alemini tanımlamak zorundayız. Tabiatın kanunları üzerine düşünüp insanın toplumun yapısı üzerine yorumlar geliştirmemiz gerekir.
Taksim ve Tahrir olayları aslından birbirinden ayrı olaylar değil. Komplo teoriciliğinin ne kadar yanlış olduğunu gösteren olaylar. Muktedirler iktidar kaygısı penceresinden bakmadan toplumdaki değişim isteğini görebilmeli. Bunlar aslında çok doğal olaylar. İslam toplumları bu devinimi, bu arayışı daha önceden yaşamalıydı. Batıda da zamanında hak arama eylemlerini, devrimlerin olması üzüntüyle karşılanmıştı, Ancak bunlar doğal, olması gereken gelişmelerdi. Zira gelişen insan toplulukları artık müstebitlere boyun eğmiyordu. Başlarındaki müstebit olmasa bile akleden sorgulayan bir zihin yapısı yöneticiden hesap soruyordu.
İslam toplumlarında yıllarca otoriteyi sorgulamama maslahat açısından tercih edilen bir alternatif oldu. Mısır’da şu anda olanlar Türkiye'deki olayları komplo teorileri ile açıklayanların gözünü açar umarım. Mısır aslında daha önceki yazılarımda da belirttiğim gibi (Mursi Ve Hüda-Par siyasete hazır mı?) siyaseten Türkiye'nin gerisinde demokrasi deneyimi olan bir ülke. İhvan da böyle. Mısır devrimine 1 hafta sonra dahil olan İhvan değimi, devrimi iyi analiz edemedi. Yıllardır uğraş verdiği rejim değişikliği kendisine adeta altın tabak içinde sunuldu. İhvan yıllardır özlediği İslamcı iktidara sahip olduğunu zannediyordu. Ancak yıllar öncesinin kutuplaşmış dünyası yerine her kesimin hakkına, hukukuna saygı gösterilmesi gereken bir ülkeyi yöneteceğinin farkına varamadı. İslamcı İhvan'ın devrilmesi İslam karşıtlarının yönetimi devraldığını göstermez. Hizmetlerinizle, uygulamalarıyla gerçek anlamda adil bir yönetimi ortaya koyan her iktidar her zaman söz sahibi olabilir.
Türkiye'de islami kesim arasında önemli bir tartışma başladı. Taksim olaylarından en çok etkilenenler oldular. İktidarı eleştirenler karşı kutuptaki fanatikler gösterilerek şeytanlaştırılmaya çalışılıyor. "Gün insanımıza, iktidarımıza sahip çıkma günüdür" deniliyor. Aslında gün adalete, vicdana sahip çıkma günüdür. İçinde yıllarımı geçirdiğim halen de üyesi olmaktan şeref duyduğum MAZLUMDER bir bildiri yayınlamış. Kendisine yönelen eleştirileri cevaplamış ki bu açıklamalara katılıyorum. Grup taassubu içinde olmayan bir insan hakları derneği, vicdanlı Müslümanlar bu ara en başta dindarların hoşuna gitmiyor olabilir, bunu anlıyorum. Zira gerginlik ve heyecan dozu oldukça yüksek. Tribünlerden yükselen sloganlar arasında aklı başında düşünen az olur. Tarih bunları yazacaktır. Yarın ortalık sakinleşince heyecanlarına kapılıp, hak savunucularını en zor günlerinde sert bir şekilde eleştirenler yanlışlıklarını anlayacaktır. Mahzun olmayın. Hakkın yanında durmanın bedeli yakınlarınızın sizden uzaklaşmaları olabilir. Ancak ortalığın durulduğu gün alnı açık olacak siz olacaksınız, ey insan hakları savunucuları.
Yazarlar
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİYargıda yine mi temizlik başlamış? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Karamsarlık yaymak’ 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
26.08.2020
26.08.2020
9.02.2018
5.02.2018
3.02.2018
25.06.2018
23.06.2018
18.06.2018
12.06.2018
11.06.2018