Pelin CENGİZ
Ülke olarak bıçak sırtında değiliz
15.11.2012
2842

Türkiye’nin iktisat alanında en renkli simalarından biri olan ekonomi analizleri kadar spor yorumculuğu ile de beğeni toplayan Deniz Gökçe ile, bu hafta Türkiye ekonomisinin genel resmine baktık. Türkiye’nin en önemli kırılganlığı ve en ciddi sorunu olarak cari denge açığını gösteren Gökçe’ye göre, Türkiye, yüzde 10 gibi, yüzde 8.5 gibi büyüme rakamlarını “iç talebi ve krediyi azdırarak” elde etti. Türkiye, ekonomisi itibariyle kendisine benzeyen ülkeler arasında en az tasarruf edenlerden biri. Gökçe, Türkiye için bu anlamda “küçük Amerika” benzetmesini kullanıyor. Gökçe, Türkiye’nin bugüne kadar dış denge açığını yaşanan krizlerle düzelttiğini ancak, bu kez açığın ekonomi yönetiminin aldığı önlemlerle düzeltildiğini, bunun ardından da rating iyileşmesinin geldiğini ifade ediyor. Gökçe’ye göre, Türkiye ekonomisi şimdiye kadar bıçak sırtında oturuyordu ama ekonomi yönetiminin aldığı doğru kararlarla ülke ekonomisi artık bıçak sırtında değil. En büyük şansı, Merkez Bankası kadrolarının öteden beri güçlü olması olarak gösteren Gökçe, Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’ın yerine düşündüğü favori adayının ise Hazine Müsteşarı İbrahim Halil Çanakcı olduğunu söylüyor...
Türkiye’de ekonomide hem iç hem dış dinamiklerin etkisiyle kırılganlık yaşanan bir dönemdeyiz. Yılbaşında konan büyüme, enflasyon, işsizlik rakamları hedeflerini yılsonunda yakalayamayacağız gibi görünüyor. Ancak, buna rağmen geçen hafta Fitch’ten not artışı geldi. Bu genel çerçeve içinde ekonominin genel durumu hakkında ne düşünüyorsunuz?
Türkiye 1994 ve 2001’de kendi çıkarttığı krizleri yaşadı. Tabii ben ekonomi gözlüğü ile bakıyorum siyaset ayrı... 1994’te ve 2001’de dünyada hiçbir yerde kriz yoktu. Biz bu açıdan şanslıydık. Dolayısıyla Türkiye’ye yardım etmek ucuz ve kolaydı. 2011 krizi, 1994’e göre çok daha ağır bir krizdi. 1994’te üç tane banka battı, 2011’de 30 banka battı, banka sistemi yarıya indi. 2011 krizinde Türkiye için önemli iki tane hamle oldu. Birincisi, ABD ve Avrupa, “Türkiye’nin kurtarılması lazım” dedi ve bunun sonucu olarak Amerikalılar Avrupa’ya “Türkiye’yi AB’ye almak üzere girişim yapın, adaylığını kuvvetlendirin” şeklinde baskı yaptı. Bu tabii moral düzeltici birşeydi. Bir de “IMF’ye 40 milyar dolar ver” emrini verdiler. Çünkü, biz 1994’te IMF ve Dünya Bankası’nı küstürmüştük. 2001 krizinde bir de Kemal Derviş geldi. Sonuçta ortaya tutarlı bir paket çıkartıldı ve banka sistemini kurtardık. IMF’den gelen paranın 20 milyar doları kamu, 20 milyar doları da özel bankalara harcanan paranın deliğini kapattı. O parayı 10 yılda geri ödedik. Şu anda IMF’ye 1 milyar dolar civarında borcumuz kaldı. Peki bu nasıl oldu? Türkiye vatandaşları Gelir Vergisi ile Kurumlar Vergisi ödemeyi sevmez. Taksi şoföründen doktoruna, öğretim görevlisinden tüccarına kimse vergi vermeyi sevmez. En adil vergi toplama yöntemi KDV ve ÖTV ile olandır, herkesten aynı oranda alınır çünkü. Dolayısıyla büyük bir KDV reformu yapıldı. Yediğiniz yemekten aldığınız tüpgaza kadar vergi toplandı ve müthiş bir vergi hasılatı oldu. Bütçe açığı oranı GSMH’nın yüzde 12’sinden yüzde 1.5 civarına düştü. Derviş’le başlayan ve tek partiyle devam eden süreçte kamuda borçluluk oranı da yüzde 80’den yüzde 40’ın altına indi.
Ekonomi o süreçten bu yana iyi yönetiliyor yani?
Biz tabii koalisyon yönetmekte çok beceriksiz olduğumuz için tek parti hükümeti müthiş bir “blessing” yarattı, bütçeyi, borcu vs. toparladılar. IMF parasıyla banka sistemini tamir ettik, KDV ile de bütçe ve borcu düşürdük. Geldik 2008 krizine... Orada banka batmadı. Kamu maliyesinde de sorun yok. Bunların dışında Türkiye’nin bir tek noktası kaldı, o da dış denge sorunu, yani cari denge dediğimiz. Türkiye’nin normalde ortalama büyümesi yüzde 5’tir. Cari dengenin de yüzde 5 açık vermesini kaldırabilir. Cari denge açığının çok yüksek olmaması lazım yani. Bunu şöyle hesaplayabiliriz. Türkiye’nin toplam GSMH’sı kabaca 800 milyar dolar. Bunun yüzde 10’u kadar bir cari denge açığına geldik 2010-2011’de. Çünkü 2010’da normalin iki misli şeklinde yüzde 10 büyüdük, 2011’de de yüzde 8.5 büyüdük. Bu, ayda 10 bin liralık gelirle 30 bin liralık hayat yaşıyorum ve 20 bin lirayı da tefeciden alıyorum gibi birşey. Yani dış tasarruf. Bu, tabi ki sürdürülemez bir şey.
Dünyadaki likidite bolluğunu Türkiye iyi kullandı diyebilir miyiz?
Likidite olmasaydı da vereceklerdi. Türkiye’deki faiz herkesten yüksek. Kendi ülkesinde yarım, 1, 1.5 faiz alan buraya geldi mi 5.5, 6 alıyor. Bir de dışarıdan bu tarafa sıcak para ve doğrudan yatırım geldi.
Gelişen ve gelişmekte olan ülkelerle kıyasladığınızda büyüme rakamlarında Türkiye tam olarak nerede duruyor?
2012’de Türkiye’nin büyümesini yüzde 4’e düşürmesi öngörülüyordu. Yüzde 8.5’ten yüzde 4’e. Bu niçin öngörülüyordu, cari dengeyi küçültmek için... Türkiye 2011 sonunda 77 milyar dolar cari açık verdi. Çin, Hindistan, Rusya, Endonezya bunlar gelişen ülkeler. Gelişmiş ülkelerin hepsi zaten perişan, Avrupa da hiçbir şey yapamıyor. Dünya yüzde 3.3 büyüyecek, gelişmiş ülkeler yüzde 1.3, Avrupa negatifte ve Avro Bölgesi’ndeki ekonomisi güçlü ülkeler ekside. Gelişen ülkeler 5-6 civarında büyüyecek. Türkiye’nin sınıfındaki ülkelere bakarsak, Meksika ABD’nin komşusu yüzde 3.3-3.5 büyümesi öngörülüyor. Gelişmiş ülkelerde bir tek Kanada ve ABD iyi gidiyor. Meksika, onların NAFTA’da ortağı. O da iyi gidiyor. Türkiye 2011’de yüzde 8.5’ten yüzde 3’e düşüyor, Güney Kore yüzde 3.6’dan yüzde 2.7’ye, Güney Afrika yüzde 3.1’den yüzde 2.6’ya geriliyor. Bu krizde hiç negatif büyüme görmeyen Polonya yüzde 1.4’e, Brezilya 1.5’e ve Arjantin 2.6’ya düşüyor. Türkiye’nin geldiği nokta kabaca Güney Kore ile Meksika arasında bir yerde. Nasıl oldu da bu böyle oldu?
Bütçe açığı 2008’de 1.8’e inmişti, Avrupa’da en iyiydik. 2009 krizinde battık ve toparladık; açık yine 1.4’e indi. Borç stoğu da 70’li rakamlardan 36’ya indi. Türkiye’de banka sorunu yok, kamu maliyesi sorunu yok ama dev bir dış sorun var. Türkiye’de 2001’den beri yapılması gerekenler yapıldı. Ekonomide, tek parti hükümeti olmak çok büyük bir avantaj. Turgut Özal’dan bu yana kimseye nasip olmamıştı. Bir de biz krizi erken yaşadık, dünya da yardım edebilecek durumdaydı. Bugün bizde kriz olsaydı, aynen İspanya ya da İtalya gibi olacaktık. Zamanlamada şanslıyız. Türkiye düzlükte kaldı ama dış denge hariç.
Türkiye’de cari denge açığı neden düzeltilemiyor?
Türkiye’nin şöyle belaları var: Cari denge açığı 2011 sonunda 77 milyar dolar. 54 milyar doları enerji açığı. Açığın iki bölü üçü enerji. Dolayısıyla biz enerji fiyatları yükseldikçe batıyoruz o zaman diğer ithalatımızı kısmamız lazım, onun için de büyümeyi kısmamız lazım. Bir de kredi artışı olunca Türkiye’de... 2009’da aşağı düştük 2010 gibi büyümede tekrar trendi yakaladık. Şimdi biraz trendin altına düşürmek zorundayız. Kredi stoğunun GSMH’ya oranındaki değişim 2009’da çok düştü, ondan sonra tarihsel zirveye çıktı 2011’de. GSMH’ya oranı olarak yüzde 10’u aşıyordu. Cari açık da krediye paralel olarak yükseldi. Krediyi alan ev alıyor araba alıyor, şiştik. Dayandılar krediye. Krediyi yüzde 40 artıştan yüzde 16’ya düşürdüler. Kredi düşünce araba satılmıyor, konut satılmıyor, ekonomi yavaşlıyor. Peki, bu neden oldu? Biz yüzde 10, yüzde 8.5 büyümeyi, iç talebi ve krediyi azdırarak yapmıştık. Bu, millet tasarruf yapmıyor demek. Türkiye’nin tasarrufları yüzde 12’ye düştü. Tam bir küçük Amerika.
Çin’de tasarruf yüzde 50. Güney Kore, Endonezya, Tayland, Filipinler, Arjantin vs. tasarruf oranı yüksek ülkeler. Haddini bilmez bir alay tüketici. Bütün Akdeniz ülkeleri, bütün Ortadoğu böyle. Esas gerçek bu. Bastık frene o zaman. Frene basınca ne oluyor? Sanayi üretimi yatay gidiyor. Kapasite kullanım oranı da düşmeye başlamıştı. Çok aşağı inince, daha fazla aşağı gitmeyelim diye, düzeltme süreci başladı. Kapasite kullanımı yatay, sanayi üretimi arttı, rating düzeliverdi.
1994 krizinde cari denge düzeldi, çünkü kur patladı, ithalat durdu, üretim durdu, sefillik ve işsizlik başladı. Kimse tüketemeyince, o zaman düzeliyor. Giren para da çıkıyor. Sonra biz tekrar başlıyoruz hafif hafif tüketmeye. 1997’de Asya krizi ve 1998’de Rusya moratoryumu cari dengeyi düzeltti. Biz hep krizle cari dengeyi düzeltiyoruz. 2001’de Türkiye yine müsrifti, yine sıcak para geliyordu. 2001 krizi geldi yine düzelttik. Ondan sonra yavaş yavaş büyümeye başladı. 2009-2010-2011’de GSMH’nın yüzde 9’u kadar sıcak parayla yüzde 10’una yakın cari denge açığı vardı. Burada, Türkiye karar verecekti ya bir kriz daha yaşayacaktı, kurlar patlasın diyecekti ya da düzeltecekti.
Doğrusunu mu yaptılar?
Evet. Şansımız şu, ekonomi yönetimi iyi. Ali Babacan ve arkasında Hazine Müsteşarı İbrahim Halil Çanakcı. Babacan, çok önemli bir adam. En iyi okullardan, en iyi derecelerle mezun olmuş. Eğitimi çok iyi bir, kavga etmiyor iki. Öğreniyor, üç ayda bir İstanbul’a geliyor, iktisatçıları topluyor. Durum budur, şunları düşünüyoruz diyor. Paylaşıyor, anlatıyor, done veriyor. Erdoğan, “faiz düşsün kur böyle olsun” diyor ama onu dinliyor.
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, AKP’de üç dönem üst üste milletvekilliği yapma kuralından vazgeçilmeceği yönünde net bir açıklama yapmıştı. Gelecek dönem ekonomi yönetiminden Babacan giderse ne olur?
Ali Babacan’nın ekibinden ve Merkez Bankası ekibinden birisi iş başına gelebilir. Kamu politikasında önemli olan geçmişteki hafızayı kaybetmemektir. Yine tek parti hükümeti olursa ki, öyle görünüyor, ekonomi açısından çok büyük avantaj. Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı’nın süre ve yaş sorunu yok, o gidebilir. Hazine Müsteşarı Çanakcı da gidebilir. Bana desen ki, seçimi yine AKP kazanacak kimi getirsinler, ben Hazine Müsteşarını atardım. Çünkü, o Babacan ile birlikte bu işlerin arkasındaki adam. Merkez Bankası’nın başındaki de çok akıllı bir adam. Maalesef, Türkiye’de entelektüeller ne yapıldığını anlamadılar.
Nedir entelektüellerin anlamadığı?
Eskiden biz enflasyon hedeflemesindeydik. Kısa vade faiziyle sadece enflasyonu kontrol ediyorduk, sınırlı sorumluydu Merkez Bankası. Fakat şimdi kurlar dünyadaki durum nedeniyle oynamaya başladı. Hem kuru hem faizi birarada kontrol edemezsin. Ya kuru ya faizi sermaye hareketine göre kontrol edersin. İkisini birden kontrol edecek bir mekanizma kurdular. Merkez Bankası buna “koridor” diyor. Sıcak para Türkiye’ye geldiğinde, 2010’da yüzde 5-6 faizle Merkez Bankası’na yatırılıyordu, dışarıda faizler yüzde 1.5 iken. Burada eski Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, müdahale etti, faizi yüzde 1.5’e indirdi. Kısa vadeli faizler aşağı indi. Ağustos 2011’de ABD’nin ratingi düşüp Avrupa da kötüye gidince, faizi yeniden yükselttiler. Yukarıya kaldırdılar çünkü döviz kurları zıplayınca, faizi yükseltmek lazım.
Faizi yükseltmeden yükü bankalara bindirerek yaptılar. Piyasa faiziyle değil bankaların faiziyle oynadılar. Geçen hafta gösterge faizi tarihinin en düşük seviyesi olan yüzde 6’lara geldi..
Başbakan hâlâ neden Türkiye’de faizler çok yüksek diyor? Faizin Avrupa’daki gibi yüzde 1’lerde ya da negatifte mi olmasını istiyor?
Onun getireceği sorunlar tam anlaşılmış değil çünkü. Şimdi bir Türk parası zonu yaratma meselesi çıktı. Bir, ülkenin parasının herkes tarafından tutulması için bir ülkenin dünya ticaretinde büyük payı olması lazım. Çin beceremiyor bunu dünyanın ikinci büyük ekonomisi. İki, ülkenin dünya ticaretinde büyük olması ve dövizin kurunu serbest bırakması lazım. ABD’de, Avrupa’da serbest Çin’de değil. Üç, senin paranı tutanın kaybetmemesi için senin paran cinsinden menkul kıymet, hazine bonosu, tahvil olması lazım ki, onu alıp elinde tutacak. Çinlilerin parası hep Amerikan hazine bonolarında duruyor. Dört, hiçbir şekilde faizi ve kuru kontrol etmemek lazım. Bu şartları Türkiye’nin yerine getirmesi 100 yıl sonra olabilir. Türk ekonomisi bölgeye göre büyük, Suriye ile Irak ile kavga etmezsek TL dominant para olabilir. Bugün bunu söylüyor çünkü, seçime gidiyor.
Kredi faizlerinin Türkiye’de büyüme hızları azalıyor, faizleri de düşüyor, bu bir “success story”. Kriz ortamında Merkez Bankası yüklendi ve düzeltti. O zaman ratingi düzelttiler. Ama şart koşuyorlar, Suriye riski gelmesin, cari denge açığı yeniden büyümesin. Burada vurgulanması gereken şey şu, tarihimizde ilk defa dış denge açığını krizle değil, aldığımız önlemle düzeltiyoruz. Diğer zamanlardan farkı bu. Onun için rating iyileşmesi oldu.
Diğer rating kuruluşlarından da not artışı gelir mi?
Ne tip yan etkileri olacak bu düzeltmenin? Ekonomide hiçbirşey bedava değil. Cari denge açığını küçültmek için büyümeyi kısıyorsun, ithalatı kısıyorsun. İthalat üzerinden alınan KDV ve ondan sonra alınan KDV-ÖTV düşüyor. Bütçe açığı o zaman hafifçe büyüyecek. O zaman zam yapacaksın ki, yaptılar. Bütçe açığı yüzde 1.5’ten 2.5’e çıkacak. Enflasyona birden yansımasın ve bütçe açığı büyümesin diye. İşsizlik hafifçe artacak. Bir puan artacak.
Şansımız Merkez Bankası’nın kadrolarının hep güçlü olması. İş dünyasından Müslümanına solcusuna kadar hepsi baskı yapıyor. Tabii ki Türkiye’nin gelir dağılımı bozuk. Dünya bu kaostayken biz gelir dağılımını düzeltebilir miyiz? Mümkün değil. TL dünya parası olabilir mi? Mümkün değil.
Kendinizi Avrupalı fon yöneten bir şirketin yöneticisinin yerine koyun. Türkiye’nin şirketlerden biri tarafından ratingi düzeltildi. Balıklama atlar mısınız? Atlamazsınız. Durup beklersiniz. Yavaş yavaş Türkiye’de devletin ve kurumların borçlanma faizleri hafifçe aşağı iner. Ondan sonra o faizler düşüp biz borç almaya başlayınca bir miktar döviz gelmeye başlar.
Yerli ve yabancı farklı sektörlerde büyük şirketlere hep hazırda tuttuğum ve sürekli güncellediğim 80 slaytlık sunumumla Türkiye ekonomisini anlatıyorum. Risk yok, doğru olanı yapıyorlar siyaset karışık ama az gelişmişliğin bir parçasıdır demokratik davranamayız ülkenin özelliğidir ancak, ekonomi iyi diyorum. Biz her zaman bıçak sırtında oturan bir ülkeydik, şu anda bıçak sırtında değiliz, düzelttiler.
Yılsonunda ekonomide genel olarak nasıl bir tablo bekliyorsunuz?
Büyüme yüzde 3 civarında, cari açık yüzde 7 civarında olur. Bütçe açığı 2.5, borç oranı 36-37. Cari denge açığı yüzde 7 civarında olur. Bu haliyle ekonomiyi sürdürülebilir buluyorum.
[email protected]
Yazarlar
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaKılıçdaroğlu’nun adaylığı 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrtadoğu’nun ‘Yeni Dönemi’ 9.12.2021 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Cem SANCARHanımefendi diyeceksiniz 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Yusuf KaplanFetih ruhu ve rüyası 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ali AYDINİşsiz Kalan Antikorlar, Lanetli Pay ve Siyaset 17.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer F. GergerlioğluMuhafazakârlar çürümeye niye sessiz? 8.06.2021 Tüm Yazıları
-
Mustafa ÖztürkNiyet ve akıbet 29.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ayşe BöhürlerTarih büyük harflerle yazılmaz 28.05.2021 Tüm Yazıları
-
Gazi BAŞYURTBir zamanlar sayılamazdık parmak ile, şimdi eksiliyoruz birer birer… 25.05.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENİsrail’in sonu gelmez işgalciliği 15.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer Ahmet ÖZERENBİR 1 MAYIS Anekdotu… 10.05.2021 Tüm Yazıları
-
Osman CAN24 Nisan 1915: Kardeşimin Cenazesini Kaldıramadım Hala! 29.04.2021 Tüm Yazıları
-
Verda ÖZERBırak artık eski normali 28.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYAN24 Nisan’ı anmak 24.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali Saydam23 Nisan ‘Çocuklara Hürmet’ Günü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Kurtuluş TAYİZPandemide Erdoğan'ı devirme planı çöktü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Vedat BilginSistem değişti de ne oldu! 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali TarakçıZEVZEK'in asıl amacı Montrö değilmiş! 17.04.2021 Tüm Yazıları
-
Burak Bilgehan ÖzpekVesayet Nedir, Nasıl Kurulur, Niçin Çöker? 16.04.2021 Tüm Yazıları
-
Firuz TÜRKERDARBE GİRİŞİMİNE HAZIR OLMAK 4.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız RamazanoğluYeni metin ne söyleyecek? 25.03.2021 Tüm Yazıları
-
RAGIP DURAN'Bir tek kişinin otoritesi suçtur!' 22.03.2021 Tüm Yazıları
-
Sevilay YALMANMesele Gergerlioğlu meselesi değil! 19.03.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKBACAKİZMİT KÖRFEZİ YAKIN, DENİZ BİZE ÇOK UZAK! 17.03.2021 Tüm Yazıları
-
Ural ATEŞERANADİL... 21.02.2021 Tüm Yazıları
-
Demir Küçükaydınİki Devrimci – Türeci ve Şahin 4.01.2021 Tüm Yazıları
-
Perihan MAĞDENHayaller: ETHOS, Gerçekler: BİR BAŞKADIR BENİM MEMLEKETİM 18.11.2020 Tüm Yazıları
-
Talat ULUSOY9 Eylül 1922, İzmir’in “KURTULUŞ” Günü’nde… 9.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mahmut ÖVÜRAK Parti mi “İhvan’cı” siz mi operasyon çekiyorsunuz? 8.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mustafa Yurtsever2010 YILI REFERANDUMU’NUN BİTMEYEN HİKAYESİ 29.08.2020 Tüm Yazıları
-
Hilâl KAPLANİstanbul Sözleşmesi yaşatır mı? 7.08.2020 Tüm Yazıları
-
Eşref ÇAKARKonca Yazışmaları... 5.08.2020 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunOsmanlı Kudüs’ü 4.06.2020 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANÜmitliyim, çünkü… 26.05.2020 Tüm Yazıları
-
Kadri GÜRSELTürkiye’de darbe mi olacak gerçekten? 16.05.2020 Tüm Yazıları
-
Sinan ÇİFTYÜREKTürbülanstan mayın tarlasına dalış yapan AKP! 13.05.2020 Tüm Yazıları
-
Yaşar YAKIŞTürkiye’nin iktidar partisi yardımlaşmayı da tekeline almak istiyor 25.04.2020 Tüm Yazıları
-
Orhan PamukEski salgınlar ve bugün biz 24.04.2020 Tüm Yazıları
-
Bejan MATURÖlüm hangi boşluğu doldurur? 12.04.2020 Tüm Yazıları
-
Umut ÖZKIRIMLIKorona ve milliyetçilik 8.04.2020 Tüm Yazıları
-
Raffi Hermon Araks‘ARTSAX (Dağlık Karabağ) MESELESİ, NEDİR VE NE DEĞİLDİR? 1.04.2020 Tüm Yazıları
-
Serdar KAYAİslam, Bilim, Virüs, Kumaş 24.03.2020 Tüm Yazıları
-
Markar ESAYANKarantina günlerinde yalnızlık... 20.03.2020 Tüm Yazıları
-
Eyüphan KAYACorona Virüs bir musibettir 19.03.2020 Tüm Yazıları
-
Merve Şebnem OruçSürreel bir devrim: Gezi 23.02.2020 Tüm Yazıları
-
Metehan DemirMoskovanın samimiyet testi 23.02.2020 Tüm Yazıları
-
Tayfun AtayGoebbels korosu söylüyor: "Her şey mükemmel efendim!" 18.02.2020 Tüm Yazıları
-
Yalçın AKDOĞANBirilerini suçlama yarışı 8.02.2020 Tüm Yazıları
-
Hüseyin GÜLERCECHP, şimdi de İlker Başbuğu alet ediyor 8.02.2020 Tüm Yazıları
-
Ufuk COŞKUNCemevleri için Cumhurbaşkanı’na Çağrı! 20.01.2020 Tüm Yazıları
-
Yalçın ERGÜNDOĞANGökdelen hançeri tam İzmir’in kalbine saplanıyordu ki… 16.12.2019 Tüm Yazıları
-
Nihat Ali ÖzcanOrtadoğu’nun karmakarışık halleri 22.10.2019 Tüm Yazıları
-
İbrahim TenekeciDün ve bugün 11.09.2019 Tüm Yazıları
-
Haşmet BABAOĞLUİçerisini iyi anlamak için dışarıya bak! 9.09.2019 Tüm Yazıları
-
Esat KORKMAZYOLDAŞIM YAVUZ ÇANAK 29.08.2019 Tüm Yazıları
-
Ali KİREMİTCİDÜNYADA VE TÜRKİYE’DE SİYASET YENİDEN ŞEKİLLENİYOR 13.07.2019 Tüm Yazıları
-
Tayfun TURANAYILANA GAZOZ, BAYILANA LİMON. 11.07.2019 Tüm Yazıları
-
Mustafa DAĞCIÖTEKİLEŞTİRMENİN ÖTESİ= DÜŞMANLAŞTIRMAK 3.07.2019 Tüm Yazıları
-
Gürkan-Zengin23 Haziran seçimleri: Bir vak’ayi hayriyye 25.06.2019 Tüm Yazıları
-
Celal DENİZIRKÇILIĞIN TEDAVİSİ VAR MIDIR? 9.06.2019 Tüm Yazıları
-
Serdar ESEN"Herşey Çok Güzel Olacak" mı? 9.06.2019 Tüm Yazıları
-
Ahmet AY14 Mayıs güzellemelerinin anlamı 15.05.2019 Tüm Yazıları
-
Salih TunaZincir sesleri 23.04.2019 Tüm Yazıları
-
Beril DEDEOĞLUİflas eden tüccar, eski defterleri karıştırırmış 27.02.2019 Tüm Yazıları
-
İbrahim TığlıBu ne iki yüzlülük!... 26.02.2019 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKSUUDİLER UNUTMAK İSTİYOR AMA OLMUYOR 8.02.2019 Tüm Yazıları
-
Nermin ALPAYİNSAN VE EKONOMİK DEĞERİ 8.02.2019 Tüm Yazıları
-
Ümit FıratBir mahalli seçim hatırası 15.01.2019 Tüm Yazıları
-
Murat AKSOYUnutmayalım yerel seçime gidiyoruz 11.01.2019 Tüm Yazıları
-
Ekin GÜNBİR… İKİ… İZMİR MARŞIYLA KOŞ! 4.01.2019 Tüm Yazıları
-
Ahmet SeverTürkiye bu kadar tehdit ve hakaret eden bir Cumhurbaşkanı görmedi 18.12.2018 Tüm Yazıları
-
İbrahim SEDİYANİKirletme 15.12.2018 Tüm Yazıları
-
Nadi ÖZTÜFEKÇİUlusal mı Ulusalcılık mı? 15.12.2018 Tüm Yazıları
-
M.Şükrü HANİOĞLUDünya “biz”i parçalamak için mi savaştı? 26.11.2018 Tüm Yazıları
-
Cemil ERTEMEkonominin geleceğini simgeler anlatır! 31.10.2018 Tüm Yazıları
-
Amberin ZAMANCemal Kaşıkçı ve Türkiye’nin itibarı 10.10.2018 Tüm Yazıları
-
Mete YararCastle International 28.09.2018 Tüm Yazıları
-
Mehmet CANFilistin ulusal sorunu-II 25.09.2018 Tüm Yazıları
-
Leyla İPEKCİAile içi eğitimin maneviyatı (1) 18.09.2018 Tüm Yazıları
-
Ümit KurtTarihçi Kieser: Modern Türkiye'nin eş kurucusu Talat Paşa 17.09.2018 Tüm Yazıları
-
Güngör UrasABD’DE BORÇ KRİZİ 10.08.2018 Tüm Yazıları
-
Serpil Çevikcan24 Haziran sonrasındaki şema 30.05.2018 Tüm Yazıları
-
Hüseyin ÇAKIRVaatlerinizi sözleşme olarak imzalayın… 27.05.2018 Tüm Yazıları
-
Kürşat BUMİNLGS Türkçe: Çocuklarla dalga mı geçiyorsunuz? 7.02.2018 Tüm Yazıları
-
Özgür MumcuTutuklu yargı 6.02.2018 Tüm Yazıları
-
Aslı AydıntaşbaşYaklaşan facia 6.02.2018 Tüm Yazıları
-
Yusuf Ziya DÖGERTürkiye Seçimlerinin Kilidi Kürdler 6.02.2018 Tüm Yazıları
-
Güldalı COŞKUNSeçim kritiği desem de…. 1.02.2018 Tüm Yazıları
-
Arife KÖSEHawaii’den sonra nükleer savaş tehdidini yeniden düşünmek 1.02.2018 Tüm Yazıları
-
Ergün Diler23 gizli toplantı. 8.01.2018 Tüm Yazıları
-
Ceren KENARMusul sonrası DEAŞ 14.07.2017 Tüm Yazıları
-
Okay GÖNENSİNSertleşme mi normalleşme mi? 11.07.2017 Tüm Yazıları
-
İhsan ELİAÇIKDini çoğulculuk gereği kadından imam olabilir 23.06.2017 Tüm Yazıları
-
Adil GÜRHay Allah yine çenemi tutamadım! 16.04.2017 Tüm Yazıları
-
Hüseyin SARIBAŞHAYIR, YETER ARTIK! 18.02.2017 Tüm Yazıları
-
Mustafa ARMAGANÇankaya’nın karakutusu Latife Hanım mı? 7.02.2017 Tüm Yazıları
-
İlhan ÇETİNFiliz 22 gündür hayata tutunmaya çalışıyor... 7.02.2017 Tüm Yazıları
-
Süleyman YAŞARVatandaşın dövizini devlete dört katı faizle satıyorlar 26.07.2016 Tüm Yazıları
-
A.Turan ALKAN40 $, hem de ‘döge döge’ 15.07.2016 Tüm Yazıları
-
İhsan YILMAZÜmmetin ortak dili: İngilizce 13.07.2016 Tüm Yazıları
-
Bülent KORUCUÖzel haber bayramı 11.07.2016 Tüm Yazıları
-
Gökhan ÖZGÜNBen HDP’ye oy veriyorum… 28.06.2016 Tüm Yazıları
-
Orhan MİROĞLUYazmaya kısa bir mola veriyorum 17.04.2016 Tüm Yazıları
-
Cemil KOÇAKVe Türkiye ‘hayır’ diyor! 16.04.2016 Tüm Yazıları
-
Sema İZOLCennette de hendek var mı anne? 15.02.2016 Tüm Yazıları
-
Lale KEMALMİT-Mossad kırılganlığı, Rusya ile IŞİD gerilimi 9.02.2016 Tüm Yazıları
-
Birgül HAKANAli Demirsoy 9.02.2016 Tüm Yazıları
-
Sanem ALTANAcılar usta, bizler çırağız.. 6.02.2016 Tüm Yazıları
-
Hadi ULUENGİNOtoriterlik yükselirken 4.02.2016 Tüm Yazıları
-
Demiray ORAL‘Serbest kötülük ortamı’nı icat ettik / Hep birlikte - Tev bi hev re* 2.02.2016 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARANSUYasadışı dinleme suç değilmiş! 1.02.2016 Tüm Yazıları
-
Enver SEZGİNEkrem Sezgin 1.02.2016 Tüm Yazıları
-
Gülay GÖKTÜRKAYM’den AİHM’e cevap 12.01.2016 Tüm Yazıları
-
Yasemin YILDIRIMSayın Kılıçdaroğlu elinizi yükseltin ve “Demirtaş 15 Temmuz gecesi neredeydi?” diye sorun 5.01.2016 Tüm Yazıları
-
Ayhan BİLGENYalanın gücü tükenir, onur kavgası tükenmez 30.12.2015 Tüm Yazıları
-
Zeliha AKPINARNefretiniz elektriğe dönüştürülebilseydi bütün dünyayı aydınlatırdı 29.12.2015 Tüm Yazıları
-
Abdülkadir Küçükbayrak“Analar ağlamasın”dan “Analarını ağlatacağız”a nasıl gelindi! 28.12.2015 Tüm Yazıları
-
Umur COŞKUNSöz Geçmez, Top Mermisi İşlemez 28.12.2015 Tüm Yazıları
-
Ekrem DUMANLIGeç kaldın ey Müslüman 17.11.2015 Tüm Yazıları
-
Semra POLATFransa'nın mülteci ayarlı bombaları 14.11.2015 Tüm Yazıları
-
Ferdan ERGUTHDP içi bir PKK eleştirisi mümkün müdür? 12.11.2015 Tüm Yazıları
-
Nejat ERDİMIŞİD,KÜRTLER VE KAPIMIZDAKİ TEHLİKE! 22.07.2015 Tüm Yazıları
-
Mazlum ÇETİNKAYAEşitlik yoksa kardeşlik de yok! 26.06.2015 Tüm Yazıları
-
Hakan DEMİRCANKoalisyon hava durumu 3 21.06.2015 Tüm Yazıları
-
Tuncay TOPCamide propaganda ve ucuz taşra siyasetçiliği 27.05.2015 Tüm Yazıları
-
Mithat SANCARİnkarın bedeli 30.04.2015 Tüm Yazıları
-
Bülent KARATAŞBirol Başören 28.03.2015 Tüm Yazıları
-
Hasan ÖZTÜRKİLMİK İLMİK 26.02.2015 Tüm Yazıları
-
Kelemet Çiğdem TÜRKMUNZUR’UN ŞİFASI 6.02.2015 Tüm Yazıları
-
Gürbüz Çimen2 Dil 1 Bavul 2.02.2015 Tüm Yazıları
-
Kerem ALTANHayaller duşakabin 20.01.2015 Tüm Yazıları
-
Mehmet YILDIZEnseyi karartmamalı ama nasıl? 8.01.2015 Tüm Yazıları
-
Eylem YILMAZDemokratı az olan toplumlar az demokrasi ile yönetilirler! 3.01.2015 Tüm Yazıları
-
Muhteşem ÖZDAMARHDP'yi BEKLEYEN TEHLIKE 29.12.2014 Tüm Yazıları
-
Mehmet DOĞANHADİ KALK 7.08.2014 Tüm Yazıları
-
Haydar TOPAYSevgili Yoldaşımız, ağabeyimiz Burhanettin Çetinkaya... 13.07.2014 Tüm Yazıları
-
Erdal TALUPolitikada Yeni Paradigmanın Doğuşu 7.06.2014 Tüm Yazıları
-
Mehmet KIRARSLANHalklar nasıl karar verir? 20.04.2014 Tüm Yazıları
-
Yasemin ÇONGARKiev’den notlar: Avrupalılaşmak ile güdülmek arasında… 4.02.2014 Tüm Yazıları
-
Zülfikar ÖZDOĞANTarih, Tarih Olalı... 2.01.2014 Tüm Yazıları
-
Neşe DüzelHata ve devlet gazetecileri 11.12.2013 Tüm Yazıları
-
Selçuk UZUN1915/16´da Erzurum Vilayeti Valisi Tahsin Uzer (1) 25.07.2013 Tüm Yazıları
-
Dr.Sivilay GENÇSibirya ablası 2.05.2013 Tüm Yazıları
-
Nihat TAŞTANBU GÜNÜN MÜŞRİKLERİ MEKKE MÜŞRİKLERİNİ ARATMIYOR 16.03.2013 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCI-Taraf YazılarıBelirsizlikler zamanı ve ütopya zamanı 21.10.2012 Tüm Yazıları
-
Orhan MİROĞLU-Taraf yazılarıESAT’IN YENİ HAMLESİ.. 8.10.2012 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜR-Taraf yazıları1922’de Güzelim İzmir’e Kimler Kıydı? 9.09.2012 Tüm Yazıları
-
Cevdet AŞKINŞiddetli çatışma dönemi başladı 22.05.2012 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtTüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
8.03.2025
29.12.2024
14.10.2024
27.09.2024
23.08.2024
26.07.2024
21.05.2024
13.02.2023
10.02.2023
15.11.2022