Taha Akyol
TBMM dün törenle yeni yasama yılına başladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasında altını çizdiğim cümlelerden biri, “TBMM’nin itibarı her şeyin üstünde tutulmalıdır” ifadesiydi.
Bu söz, elbette hayata geçirilmelidir.
Bunun için, “Gazi Meclis”in anayasal yetkileri de mutlaka hem bu ulvi unvana hem modern demokrasinin gerektiği “denetim ve denge” işlevini yapabilecek güçte olmalıdır.
Bu konuda sıkıntılar var fakat önce Milli Mücadele’de Meclis’in önemini görelim.
MUSTAFA KEMAL VE MECLİS
Milli Mücadele bir kahramanlık destanıdır ama bundan ibaret değildir. Hatta ümitsiz gözüken mağlubiyet günlerini, Meclis’teki büyük tartışmaları, rasyonel siyasetlerin başarılardaki rolünü bilmek daha önemlidir.
Büyük Taarruzun gecikmesi üzerine Meclis’te kıyametler kopuyor… “Başkumandan”a verilmiş “fevkalade yetkiler”in geri alınması yönünde Meclis’te güçlü bir eğilim var…
Mustafa Kemal Paşa, Meclis’i kapatarak zaferi kurtarmayı düşünür. Batı Cephesi Kumandanı İsmet Paşa’ya ve Doğu Cephesi Kumandanı Karabekir Paşa’ya şifreli telgraflarla ne düşündüklerini sorar…
Karabekir ve İsmet Paşa’lar “içte ve dışta” Meclis’siz bir mücadelenin yürütülemeyeceğini bildirdiler. İsmet İnönü anılarında, Meclis’siz bir hareketin vergi bile toplayamayacağı, orduyu ayakta tutamayacağı gibi ayrıntılar anlatır. Mustafa Kemal siyasi bir kriz anındaki bu görüşünde ısrar etmez, Meclis’te tartışmalarla kriz çözülür, zaferin yolu açılır.
İsmet İnönü’nün “Hatıralar” ve Kazım Karabekir’in “İstiklal Harbimiz” adlı kitaplarını muhakkak okumak lazım.
GAZİ MECLİS’İN YETKİLERİ
Milli Mücadele’nin meşruiyetini ve siyasi kudretini sağlayan; Büyük Millet Meclisi’dir, hükümetin adı bile “Büyük Millet Meclisi Hükümeti”ydi.
Milli Mücadele askeri örgütlenmeden önce “kongreler”le başlamıştı, zirvesi TBMM’dir.
Mustafa Kemal Paşa da sadece kumandan değil, “Büyük Millet Meclisi Reisi” sıfatıyla kurucu liderdi.
Milli Mücadele’yi devrim komuta konseyi, merkez komitesi, komuta merkezi gibi oligarşik ve totaliter gizli örgütler değil, demokratik ve açık “Millet Meclisi” yürüttü, yeni devleti kurdu.
Bu gerçeğin “tarih” olarak kalmaması için, TBMM’nin bu sıfata uygun yetkilere sahip olması lazımdır.
Bir Amerikan Kongre üyesi, bir senatör veya temsilci ne yetkiye ve etkiye sahipse bir milletvekili de o yetkiye ve etkiye sahip olmalıdır.
İster parlamenter ister başkanlık, modern demokrasilerde “denetim ve denge” işlevi ancak güçlü yasama organlarınca yerine getirilebilir.
Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde Meclis’e verilen yetkiler, Amerikan Kongresi’nin yetkilerinin çok gerisindedir.
İktidar milletvekilleri bile “Züğürt ağa gibi olduk” diyorlar.
Başkan’ın bütün yüksek atamaları Meclis denetimine tabi olmalıdır… Milletvekilleri yürütme erki karsısında gelişmiş demokrasilerde olduğu kadar bağımsız olabilmelidir…
GÜÇLÜ MECLİS
Demokratik rejimlerin sağlıklı işlemesi ve başkanlık ya da parlamenter sistemlerin oturması öncelikle yasama organlarının yetkili olmasıyla ve çok geniş bir temsile dayanmasıyla gerçekleşebiliyor.
Yasama organını zayıflatan başkanlık sistemleri başarılı olamıyor; Latin Amerika ve Asya tecrübeleri...
Amerika’da başarı olmasının sebeplerinden biri Kongre’nin üstün yetkileridir.
Fransa bile 2008 yılında, “Balladur Komisyonu”nun hazırladığı raporla anayasada iki esaslı değişiklik yaptı: Parlamento’yu güçlendirdi… Yargıyı tamamen bağımsız hale getirdi, siyasiler HSK’dan çıkarıldı…
Çünkü siyasi faaliyetin “yarı başkan”da toplanması zamanla kamu oyunda yasama ve yargı kurumlarının itibarını sarsmıştı; bunun telafi etmek için parlamento ve yargı güçlendirildi.
Bu noktaya Adalet Bakanı Sayın Gül’ün dikkatini çekerim.
Amerikan tarihinde “Kongre”nin, Fransız tarihinde “parlamento” kurumunun “kurucu” işlevi, aynen, hatta fazlasıyla bizim Gazi Meclis’te de vardır.
TBMM sadece bir “kanun çıkarma” organı değildir; zafer kazanan, Lozan Antlaşmasıyla istiklalimizi tescil eden ve devlet kuran organdır. Etkili “denetim” gücü de olmalıdır.
Milletvekilleri bunun bilincinde olmalı, TBMM mutlaka gelişmiş demokrasilerdeki yetkilerle teçhiz edilmelidir.
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
8.08.2025
6.08.2025
5.08.2025
1.08.2025
30.07.2025
29.07.2025
25.07.2025
23.07.2025
21.07.2025
19.07.2025