Tayfun Atay
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin AKP’li üç kadın meclis üyesi, belediye meclisince oluşturulmuş Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Komisyonu üyeliğinden istifa etmişler. Gerekçeleri, hem Komisyon’un adının “Kadın Erkek Eşitliği Komisyonu” olmak yerine “Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Komisyonu” olması; hem de bu Komisyon’un kendisine belirlediği logodaki renklerin LGBTQİ kültür ve hareketle ilintili olduğu iddiası.
Elbette topun ağzına CHP’li Belediye Başkanı Tunç Soyer’i yerleştiriyor, bol bol milli-manevi değer ve ahlâk anlayışından ve de bunların hiçe sayılmasından dem vuruyorlar. Logonun, “aile birliğini zedeleyici” grupların logosuyla aynı olduğunu ve “İzmirli hemşerileri”nin demokratik değerlerle birlikte ahlâki değerlere olan bağlılıklarının görmezden gelindiğini, çarpık eğilimli yaşam şekillerinin bizzat Başkan Soyer marifetiyle meşrulaştırılıp normalleştirilmeye çalışıldığını da dillendiriyorlar.
Bu şekilde LGBTQİ kültürü “anormal” diye yaftalamakla kalsalar iyi; daha ileri gidip bu kimliği taşıyan insanları “güruh” diye hakarete uğratarak tüy dikiyorlar.
Bilindiği üzere, Farsça bölük, grup, topluluk demek olsa da “güruh” Türkçede “değersiz, aşağı görülen, küçümsenen topluluk” anlamında kullanılan bir sözcük... İzmir’in AKP’li kadın belediye meclis üyelerinde LGBTQİ bireylere yönelik anlayış ve hissiyatın ne olduğu burada netleşiyor: “Sayın Soyer’in bu güruhun sözde onur yürüyüşlerine destek vermesi bizi doğruladı” demiş İzmir Belediye Meclisi üyesi AKP’li Dilek Yıldız Büyükdağ hanımefendi.
***
Yok hayır, böylesi homofobik-ataerkil siyasi tutum alışın erkeklerden değil de kadın meclis üyelerinden gelmiş olmasına şaşırdığımı, bunu yadırgadığımı falan söylemeyeceğim. Ataerkillik, “unisex”tir. Katarına kadınları da katarak yoluna devam eder.
Hele ki alâmetifarikası "ataerkil-dinbazlık" olan bir siyasal oluşum içinde kadın olarak yer alıyorsanız bu ancak kraldan çok kralcı, daha doğrusu erkekten daha erkek bir “hanımefendi” üslupla mümkün olabilir.
Hemen örnekleyelim. AKP’li erkek Cumhurbaşkanı bir konuşmasında ne demişti: “Bir, adam gibi ölmek var; bir şey söyleyecektim ama onu söylemeyeceğim, bir de madam gibi ölmek var. Ölelim ama adam gibi ölelim.”
Bunun üzerine o dönemin yine AKP’li ve “erkek-gibi-kadın” bakanlarından Fatma Betül Sayan Kaya Cumhurbaşkanı’nın ifadesine “Anadolu’da kullanılan bir deyim” notunu da düşüp nasıl “toparlamıştı” meseleyi:
“Türk kadını adam gibi ölmesini çok iyi bilir.”
Durum budur. Cinsiyet sorunsalından cinsellik sorunsalına gelindiğinde de AKP’nin "hanımefendi"lerinin sergileyeceği tutum bellidir. Onu da yine AKP’li Kadın ve Aileden Sorumlu eski bakan Aliye Kavaf üzerinden örnekleyelim. O da Dünya Kadınlar Günü münasebetiyle verdiği bir söyleşide, eşcinselliği biyolojik bir bozukluk, “hastalık” olarak tanımlamış ve tedavi edilmesi gerektiği kanısında olduğunu belirtmişti.
Fazla söze ne hacet, işte size “dinbaz iktidarın dişi dili”: Kadın dediğin, “adam gibi” olmalıdır ve eşcinsellik hastalık, eşcinseller güruhtur.
***
Hâlbuki “İslam ve LGBTQİ” konusu/meselesi üzerine dünyada Müslümanlık içerisinden sergilenen anlayış ve pratik, AKP’li hanımefendilerin bu çok bilindik, yani beylik, demode ve “ta’assubkâr” örneklerinden ibaret değil hiç. Londra merkezli faaliyet gösteren ve Avrupa’nın en büyük ve etkili Müslüman LGBTQİ yardım kuruluşu olan Imaan var mesela…
Imaan, iki insanlık suçu ve nefreti ile mücadele etmekte. Bunların biri homofobi, diğer İslamofobi.
Homofobi ile bulanmış-bozulmuş eril ya da dişil dinbaz kafalar ne ölçüde anladı, bilemiyorum, o yüzden tekrar edeyim: Dünyada, elbette Türkiye de dâhil olmak üzere, imanlı ve amelli Müslüman eşcinseller var, biseksüeller var, trans-interseks bireyler var.
Bunların örgütlenmeleri de var ve işte Imaan bunlardan biri.
Temel meselesi de İslami kültür ve kimlik ile LGBTQİ kültür-kimlik arasındaki karşıtlık ve düşmanlığı çözmek. Bu yolda canla başla mücadele ediyorlar. Bir taraftan, Batı’da gayrı-Müslim LGBTQİ kesimlerde mevcut, bizdeki dinbaz-homofobik örneklerde de çok bariz kendini gösteren eşcinsel düşmanlığından kaynaklı “İslamofobi”nin üzerine gidiyorlar. Cinsel-duygusal yönelimlerini paylaştıkları bu insanlardaki İslamofobiyi alt etmeye çalışıyorlar.
Diğer taraftan, ruhsal ve tinsel yönelimlerini paylaştıkları Müslüman çevrelerdeki homofobiyi alt etmeye çalışıyorlar. İman etikleri “sevgi-dolu” Allah’ın, kendilerine cinsel tercihleri yönünden öyle söylenildiği gibi acımasız olmayacağını belirtiyor, ahrette ilk sorulacak sorunun da kiminle cinsel ilişkiye girildiği değil, İslam’ın beş şartının yerine getirilip getirilmediği olacağını vurguluyorlar.
***
Geçmişi 1997’de Pakistan asıllı Amerikalı Faisal Alam tarafından kurulmuş Al Fatiha’ya kadar uzansa da esasen 1999-2000 dönümünde şekil bulmuş Imaan, 20’nci yıl vesilesiyle 2020’de Londra’da bir Müslüman LGBTQİ onur festivali için çoktan kolları sıvamış durumda.
“Hem eşcinsel, biseksüel veya trans olunur, hem de Müslüman” diye haykırmak için…
Dinsel kimlikleri ile cinsel kimlikleri arasında, biri diğerini reddediyor iddiası doğrultusunda bir seçim yapmak zorunda olmadıklarını yeryüzüne ilan etmek için…
Onların seslerini elbette İzmir’de de duyanlar olacaktır.
Ama tabii ki yukarıda mevzubahis edilen belediye meclisi üyesi AKP’li hanımefendiler değil...
CHP’li Belediye Başkanı ve onunla aynı doğrultuda, inanç hakkına olduğu kadar yaşam ve yaşam tercihi hakkına da saygı gösteren, bunu insanlık görevi sayan İzmirliler.
***
İzmir belediye meclisi üyesi AKP’li hanımefendilerin “Toplumsal Cinsiyet” başlığına itirazları ve “Kadın Erkek Eşitliği” lafzı üzerinde ısrarları karşısında da acı acı üzülmekten başka bir şey gelmiyor elimizden!..
Akademik düzlemlerden popüler düzlemlere kadar, artık dünyanın her yerinde bunun adı “toplumsal-cinsiyet eşitliği”dir (gender equality).
Toplumsal-cinsiyet eşitsizliği (gender inequality) karşısında toplumsal-cinsiyet eşitliği…
Toplumsal-cinsiyet tabakalaşması (gender stratification) karşısında toplumsal-cinsiyet eşitliği…
Toplumsal-cinsiyet ayrımcılığı (gender segregation) karşısında toplumsal-cinsiyet eşitliği…
Geçmişte yaşanan, “başörtüsü yasağı” gibi ayrımcılıklar, mağduriyetler, haksızlıklarda takılıp kalarak, AKP’nin erkekleri kadar kadınlarının da hayatın, hayatı kavrama ve kavramlaştırmanın ne kadar gerisine düştüklerinin bir başka tipik örneği deyip geçelim bu "toplumsal-cinsiyet" itirazına...
***
Tabii bir de renk takıntısı var. Dedik ya, Komisyon logosundaki altı renk de dert olmuş AKP’li hanımefendilere…
Doğrudur, semboller dünyayı yönetirler, değiştirirler.
İnsanlığın toplumsal-kültürel çeşitliliğini aksettirdiği de düşünülebilecek olan gökkuşağı esinli renk simgeselinin LGBTQİ hareketlerce cinselliğin yekpare değil “yelpaze” olduğunu anlatmak için kullanımından ne ölçüde etki ya da etkileşim var Belediye’nin Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Komisyonu” logosunda, bilmiyoruz.
Varsa da iyi yapmışlar!
Belediyenin AKP’li meclis üyesi hanımefendileri, “çarpık eğilimleri normalleştirmek” saydıkları bu renkli logoya “toplumsal sağlık ve huzura tehdit” oluşturduğu gerekçesiyle reddiyede bulunuyorlar.
Gelin bakalım LGBTQİ hareketlerin kendilerine bayrak yaptıkları gökkuşağı bileşimindeki bu renklerin anlamlarına!.. Logoda 6 renk karşımızda ama aslında toplam sekiz renktir bunlar ve şöyle anlamlanırlar:
Pembe, eşittir, cinsellik; kırmızı, eşittir, yaşam; turuncu, eşittir, sağlık; sarı, eşittir, güneş; yeşil, eşittir, doğa; türkuaz, eşittir, sanat; indigo, eşittir, uyum; ve menekşe, eşittir, ruh…
Böylesi bir “bileşim”e katır-kutur bir karşı çıkışın kadınlardan gelmesi içinizi yakıyor değil mi?!.. Yakmasın; dedik ya, ataerkillik yoluna “unisex” devam eder.
Ama elbette ne insandan ne de inançtan tümden umut kesmemek de gerek. İzmir’de belediyenin toplumsal-cinsiyet eşitliğine yönelik bu girişimindeki logo renklerinden rahatsız olan Müslüman-homofobik hanımefendiler kadar, dünyada İslamofobi ile mücadele eden Müslüman-LGBTQİ bireyler de var.
O yüzden İzmir Şehremini’ne tavsiyemiz, “Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Komisyonu”nun faaliyetleri arasında dünyanın en etkili Müslüman LGBTQİ oluşumu Imaan’a da yer açsın. Onun temsilcileriyle temasa geçsin, onları İzmir’e davet etsin!..
Hep altını çizdiğimiz üzere, bu memlekette-bu devirde din, dinbazlara bırakılamayacak kadar mühim bir husustur.

Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları























































































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.02.2020
27.01.2020
23.01.2020
9.01.2020
7.01.2020
5.01.2020
31.12.2019
26.12.2019
22.12.2019
12.12.2019