Yalçın AKDOĞAN
AK Parti merkez siyasetin pragmatist, popülist, fırsatçı, çıkarcı partilerinden biri değildir. AK Parti bir ‘çıkar birlikteliği’ne değil, bir ‘değer birlikteliği’ne dayanıyor. Dava şuuru, hizmet aşkı, gönül kazanma gayreti, medeniyet ufku AK Partililerin siyaset yapma amacını da, tarz ve yöntemini de belirliyor.
Büyük kitle partilerinde farklı amaçlarda olanlar, yanlış yapanlar, kişisel hesap güdenler elbette olabilir. Ancak AK Parti gibi değer yüklü bir siyasi harekette kişisellik, hesapçılık, menfaatçilik yer bulamaz.
AK Parti’nin felsefesinde kişisel kariyer planlaması, şan-şöhret sevdası, koltuk hırsı veya maddi çıkarı için partiyi bir araç gibi görmek yoktur. Tayyip Erdoğan liderliğindeki bu hareketin temel vasfı ahlaki siyaseti ve insana hizmeti esas almasıdır.
Amacı ve hedefi insanın tavrını, davranışını, ilişki biçimini de belirler. Maddi ve süfli amaçlar peşinde koşanların davranışları da, tavırları da, ilişki biçimleri de sorunlu olur. Kin, hırs, ayak oyunu, yalan, gıybet ulvi amaç taşıyan bir kişinin karakterinde yer bulamaz. Kardeşlik, muhabbet, samimiyet, gönül alma, tevazu, hoş görme, kendini öne çıkarmama ulvi amaç taşıyan dava adamlarının temel özelliklerindendir.
AK Partinin her bir neferi siyaseti ahlakla, erdemle, edep ve nezaketle yapmaya gayret gösterir. Gerektiğinde susmayı, ihtiyaç olduğunda kükremeyi bilen AK Parti neferleri bugüne kadar bu çizginin hadimi olmuşlardır. Nitekim AK Parti bu kadar badirelere, zorluklara, meşakkatlere göğüs gerebildiyse; bu kadar darbeleri, müdahaleleri, kirli tezgahları ve saldırıları püskürtebildiyse bunda bu dava bilincinin büyük rolü vardır. Hiçbir güç, parti bütünlüğünü sarsamamış, bu büyük hareket içine fitne düşürememiştir. Bunu dışarıdan da içeriden de başaramamışlardır.
Bu büyük mücadeleyi ortaya koyan, bu sessiz devrimleri yapan, bu tarihi hizmetleri gerçekleştiren AK kadrolar her yönüyle rüştünü ispat etmiştir.
13 yıldır bu hareketin hangi kademesinde olursa olsun her bir partili, isterse mahalle/sokak temsilcisi olsun bu büyük hareketin geleceğinde söz sahibidir, bu partinin herkes kadar gerçek sahibidir. Ana kademedekiler de, kadın veya gençlik kollarındakiler de bu partinin asli unsurudur.
AK Partililer yaşa, tecrübeye, makama, geçmişe saygıda kusur etmemekle birlikte kimsenin iradelerine ipotek koymasını veya kendilerini küçümsemesini kabul etmemişlerdir. Bu başarının altında yatan sır parti disiplinine, parti ahlakına, parti hiyerarşisine herkesin uyması, herkesin birbirine hürmet ve saygı göstermesidir.
AK Parti’de kimse kimseye büyüklük, efendilik, patronluk taslamaz.
Kimse kimseye had bildirmeye yeltenmez.
Kimse kimseyi küçümsemez, hor görmez, aşağılamaz.
Herkes birbirinin yanlışını telafi etmeye, eksiğini gidermeye, yükünü paylaşmaya çalışır. Herhangi bir AK Partili’ye yönelen saldırı topyekün göğüslenir, herkes birbirini Allah için sever ve savunur.
Senlik-benlik kavgası AK Parti içine girmemiştir, bundan sonra da giremez.
AK Parti içinde lobicilik, kulisçilik, ekipçilik yapılmaz, yapan kendi kaybeder.
AK Parti içinde kast sistemi, ağabeylik sistemi, ağalık sistemi yoktur. En son üye, ilk günkü üye kadar AK Partilidir. En düşük makamdaki kişi, yüksek makamdaki kişi kadar, en genci en yaşlısı kadar değerlidir, saygındır.
AK Partinin ahlak dokusu çok güçlü bir şekilde örülmüştür. Davası için nefsini ayaklar altına almayı başaran bu kutlu kadro her türlü nifakı boşa çıkarmıştır. AK Parti’nin bağışıklık sistemi parti bütünlüğünü en güçlü şekilde muhafaza etmeyi başarmıştır.
Önümüzdeki süreçte de AK Parti ailesi iç bütünlüğünü, parti disiplinini, dava ahlakını koruyarak; sevgiyle, hürmetle, muhabbet ve samimiyetle kutlu yolculuğuna emin adımlarla devam edecektir.
Yazarlar
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları


















































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
22.05.2019
17.05.2019
8.05.2019
2.05.2019
1.05.2019
19.04.2019
17.04.2019
12.04.2019
11.04.2019
4.02.2019