Yaşar YAKIŞ
Almanya Başbakanı Angela Merkel, mülteciler konusunda Türkiye ile işbirliği yapılmasını öneren bir plan ortaya attı.
Planın özeti şudur: Türkiye, kendi topraklarından geçerek AB sınırını zorlayan mültecileri durdurmak için daha fazla gayret sarf edecek, bu sayede AB ülkeleri de alabilecekleri sayıda ve almak istedikleri nitelikte mülteciyi kabul edip istemediklerini Türkiye'ye geri gönderebileceklerdir. Bunun karşılığında Suriyeli mülteciler için 3 milyar Euro'luk bir fon yaratılacak, bu fonu yönetme işi Türkiye'nin sorumluluğuna verilecek, Türkiye'nin AB'ye katılım süreci yeniden canlandırılacak ve “Türkler için vizesiz Avrupa” anlaşmasının yürürlük tarihi bir yıl önceye alınacaktır.
Merkel'in bu planını eleştiren AB ülkeleri de var. Ancak şimdilik plan genel bir kabule mazhar olmuş gibi görünüyor. Plan, yükün önemli bir bölümünü Türkiye'nin sırtında bırakıyor. Ama Merkel bu planı önermeseydi, öteki AB ülkeleri mülteci sorununu Türkiye ile işbirliği yapmaksızın bütün yükü Türkiye'nin üzerinde de bırakabilirlerdi.
Kabul etmek zorundayız ki, Türkiye'nin mülteciler sorunu, kendi serbest iradesiyle benimsediği açık kapı politikasının sonucudur. Türkiye'nin Suriyeli mültecileri barındırmak için yüklendiği külfet öteki ülkelerin samimi takdiri ile karşılanmaktadır. Ancak bu ülkeler Türkiye kadar cömert davranmak istemezlerse, onları buna zorlayamayız. Merkel'in önerdiği paket Türkiye'nin gayretlerini takdir ediyor ve Türkiye'nin yüklendiği mali külfeti hafifletmeleri için öteki AB ülkelerinden bir fon oluşturmalarını istiyor. Daha önemlisi, Türkiye'nin AB'ye katılım sürecindeki siyasi engelleri aşmak için AB'yi zorluyor ve Schengen bölgesine vizesiz seyahat anlaşmasının yürürlük tarihini bir yıl önceye alıyor. Bunu Türkiye'nin AB üyeliğine karşı çıkan, ona “imtiyazlı ortaklık” statüsü verilmesi fikrini ortaya atan ve bunu halen samimiyetle savunan Merkel'in yapıyor olmasını, onun gerçekçi bir lider olduğunun kanıtı olarak görmek gerekir.
Merkel planına göre Türkiye'nin de özellikle Yunan adalarına giden mülteci akınını durdurmak için daha zecri önlemler alması gerekmektedir. Türkiye hakkında olumsuz ön-yargıları olan ülkelerin, Türkiye'nin bu önlemleri aldığını görmeden, Merkel planının öteki maddelerinin işletilmeye başlamasına karşı çıkmaları ve örneğin Suriyeli mülteciler için oluşturulacak fona katkıda bulunmaktan sarf-ı nazar etmeleri ihtimali vardır.
Türkiye bu önlemleri alsa bile Merkel'in göçmenler konusunda önerdiği planın uygulanmasında başka pürüzler de çıkabilecektir. Çünkü bazı AB ülkeleri büyük çapta mültecileri kabul edip yerleştirme konusunda donanımları ve altyapıları olmadığını ileri sürerek göçmenlerin yerleştirilmesi işinin Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR) tarafından yürütülmesini arzu etmektedirler. Bu aslında mültecileri kabul etmekte ayak direyen ülkelerin ipe un serme politikasından başka bir şey değildir. Çünkü UNHCR'ın yerleştirebildiği mülteci sayısı yılda ortalama 80-100 bin kişidir. Dünya'nın öteki bölgelerindeki yerleştirme faaliyetlerini de askıya alamayacağına göre, bir yılda yerleştirebileceği Suriyeli mülteci sayısının 40-50 bini aşabileceğine ihtimal verilememektedir. Böyle bir tempo ile Suriye'den ayrılan milyonlarca göçmenin yerleştirilmesi 10-15 yıl alacaktır.
Bu boyutları ile değerlendirildiği zaman Merkel planını Türkiye'nin mülteci sorununu kökünden çözen bir plan olarak görmek mümkün değildir. Plan Türkiye'nin mülteci sorununa göreceli bir rahatlama getiriyor, mültecilerin elverişsiz koşullarda ve derme çatma taşıtlarla yollarda ve Ege kıyılarında telef olmaları riskini azaltıyor, ancak Türkiye'ye sınırlarını koruma konusunda daha büyük sorumluluklar yüklüyor.
Bu durumda Türkiye'nin izleyebileceği en akıllıca yol, bardağın dolu tarafına bakıp AB sürecinin yeniden canlandırılması ve vizesiz Avrupa projesinin bir yıl önceye alınmasının yarattığı fırsatları heba etmemek için kendisinden bekleneni eksiksiz yerine getirmektir.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları















































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.04.2020
3.04.2020
29.03.2020
6.03.2020
28.02.2020
23.02.2020
16.02.2020
9.02.2020
26.01.2020
13.01.2020