Yüksel TAŞKIN
Ahmet Hakan’ın tüm yazıları gibi okunmaya değer, “Sizin dediğiniz gibi olmayacak, demokrasinin dediği gibi olacak” başlıklı yazısında ortaya attığı son derece önemli sorular var.
Hakan, Tarafsız Bölge programında “PKK terör örgütü değildir” diyen bir yorumcuya, kendisi dâhil tüm konukların medeni biçimde itiraz ettiklerini anımsatıyor.
Buna rağmen hükümet yanlısı medyada müthiş bir yalan rüzgârı estiriliyor. Ahmet Hakan ve Doğan Medya Gurubu için “PKK’nın emrinde” gibi manşetler atılıyor.
Yakın zamanda Hakan’a yönelik saldırının anısı henüz tazeyken, böyle manşetler atmaya devam edenlerin hakikaten hiç insaniyetleri kalmamış.
Ahmet Hakan soruyor: “Bu manşetleri atanlar da attıranlar da aslında işin doğrusunu gayet iyi biliyorlar. Fakat buna rağmen atıyorlar yalanı. Peki, ama neden? Neden bilerek, isteyerek, kasten atıyorlar yalanı?”
Hakan’ın verdiği cevap çok ama çok önemli:
“İstiyorlar ki seçime kadar HDP’lilerin söyledikleri hiçbir şekilde medyada yer bulmasın… Üç buçuk saat HDP konuşulsun ama bu üç buçuk saat içerisinde tek bir HDP’li bile konuşturulmasın. Bütün maksatları bu, bütün meseleleri bu.”
Asıl vahim olan işte budur. Birileri böyle bir stratejiyi planlayıp devreye sokacak kadar gaddarlaşmışlar.
Hâl böyleyken, özellikle AK Parti’ye yakın olanların ciddi bir sorgulama içerisine girmelerini beklemez misiniz? İsterlerse ömür boyu AK Parti’ye oy versinler ama önce evlerini temizlesinler.
Böyle sorgulamalar yapanların var olduğuna inanmak istiyorum ama onların değil de bu acımasız koroya destek verenlerin sesi gür çıkıyor.
Şimdi hepimizin üzerinde düşünmesi gereken bu meseleyi biraz daha açalım:
Birileri AK Parti’nin oy kaybına dair bir teşhis koymuş. Bunu yapanlar kendilerini AK Parti’nin de üzerinde bir yapı olarak görerek strateji oluşturuyorlar. Otoriter rejim arzusunun altyapısı da burada.
Davutoğlu’nun bu stratejileri oluşturanlarla bir bağı var mı? Onlarla paslaşarak mı ilerliyor yoksa onların varlığından endişeli ve mustarip mi, bilemiyorum. Hakikaten bilemiyorum ve anlayamıyorum da.
Ama bu stratejiyi oluşturanlar, ciddi bir mekanizma yaratmış durumdalar. Devletin elinde bulundurduğu medyadan, hükümet yanlısı medyaya, oradan da trol sürülerine kadar yukarıdan verilen mesajı aşağıya aktarıyorlar.
Peki, bu propaganda makinesini yönetenlerin 7 Haziran seçimlerindeki oy kaybıyla ilgili teşhisleri neydi, yeniden anımsayalım:
“HDP çok başarılı bir kampanya yürüttü. Doğan Medya ve ‘Paralel yapı’ hem HDP hem de CHP’nin gündemi belirlemesine katkıda bulundular.” Teşhis bu.
Demek ki 1 Kasım’a giderken, Doğan Gurubu ve Cemaat medyasının “fazladan” baskı altına alınmaları kararlaştırıldı. Mevcut baskılar yetmemiş anlaşılan.
Hükümete yakın medya olanca gürültücülüğüne rağmen yeterince izlenmiyordu demek ki? Anlaşılan az biraz özgür kalabilen kanallar ve gazeteler takip ediliyordu. Neden acaba?
İşin tuhafı, Doğan Medya gurubunda AK Partililere de muhaliflere de yer verilmesiydi. Ama AK Partililer, az buçuk özgür yaşanan her tartışmada yerle yeksan oluyorlardı.
Neden mi? Çünkü ahlaki üstünlük muhaliflerdeydi.
Neden mi? Verdikleri mesajlar yanlıştı. Demek ki medyanız ne kadar gürbüz olursa olsun, mesajınız da bir o kadar güçlü olabilmeli.
“Gerçeği söylemek güçtür.”
Şimdi bu stratejiyi oluşturanlar, bizlerin yılgınlığa kapılmamızı ve seçimler yoluyla değişimden ümidi kesmemizi arzu ediyorlar. Gerekirse koalisyona katılmaya dahi gönül indiremiyorlar.
Neden acaba?
Özgür ve demokratik tartışmayı boğarak seçim kazanabileceklerini düşünenlere bir çift sözüm var: Ateşle oynuyorsunuz. Yarattığınız kutuplaşma yüzünden insanlar birbirlerine tahammül edemez hâle geldiler.
Ve beyhude uğraşıyorsunuz. Boyun eğmeyeceğiz.
Yazarlar
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİYargıda yine mi temizlik başlamış? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Karamsarlık yaymak’ 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.04.2024
15.12.2019
26.07.2019
18.12.2017
27.09.2017
19.09.2017
10.08.2017
27.07.2017
10.07.2017
26.06.2017