Hüseyin ÇAKIR
Hiçbir şey yapılmadı, yapılmıyor diyen yok.
Reformlar nasıl yapılıyor, nasıl yapılmalı?
İktidar nasıl yönetiyor, yönetim yöntemi nedir?
Başbakan ne söylüyor, nasıl söylüyor?...
Dünyanın her yerinde iktidara ve başbakana, hükümete, bu soruları sormak kadar meşru bir şey yoktur.
Böyle sorular sorulduğunda “Başbakan’ı itibarsızlaştırıyorsunuz” diye karşınıza dikilen “ideolojik büro” tipinde, gazeteci ve yorumcular karşınıza dikilip parmak sallıyorlar.
“Tarihsel adımların hukuki dayanağı ve kurumsal yapısı oluşturulmalı” uyarısını “Barış süreci karşıtı, darbe yanlısı” görmek, olsa olsa darbe sendromu olabilir.
Korku, hakikatlerin üstünü örter. Yaşanan korkular, yeniden yeniden üretilmeye başlanır.
Zihnin o kadar çok geride yaşamaya başlarsa, o dönemin zihniyetinin bazı cilveleri bugünkü siyaset için çekici gelebilir, geriye doğru konuşmaya başlanır.. Sonra da, konuşma ile yapılan zıtlıkları, yalancı çoban hikâyesine döner.
Ne oluyor diye sorunca..
En iyimser yanıt: “Yapılanlar başka, konuşulanlar başka, politika gereği böyle söyleniyor.”
Veya:
“O öyle söyler, sonra başka şey yapar” deniliyor.
Yetmiş altı milyonun başbakanıyım diyen birisinin, çelişkili sözleri yediden yetmişe herkesi etkiler. Herkesin de soru sorma, eleştirme hakkı vardır ve de meşrudur.
Sık sık, “Yaradılanı, Yaradandan dolayı severiz, sayarız” dedikten sonra, “Gezicilere”söylenen nefret sözleri, aşağılama... “Bu insanları da Allah yaratmadı mı” peki.
Yaradılanları, AKP’li, AKP’ye oy verenler olarak mı düşünüyorsunuz?
İnançlı bir başbakan olarak, konuşmalarınızdan sonra, “Allah’ım ben ne yapıyorum, senin yarattıklarına, dolayısıyla sana neler söylüyorum” diye aklınızdan geçmiyor mu?
Mesela, geçen hafta:
“Tencere, tavalı protestocuları mahkemeye şikâyet edin” diye meydandan ve bütün TV haber kanallarından çağrı yaptınız.
Bu, “Evde tutamadıklarımız” dediklerinizi kışkırtmak, apartman komşularını, mahalleliyi birbirine düşürmek değil mi?
Neyse ki bu toplum, o kadar çok, ideolojik, dinî, kimliksel kışkırtıcılık ve kırım/ katliam gördü ki, bu söze itibar eden çıkmadı. Üç gündür, kimse mahkeme kapısına gidip, komşusunu mahkemeye şikâyet etmedi, mahkemelik olmak istemedi.
Memet Ali Alabora’yı hedef gösterirken, “çok mu abarttım acaba, vebal altına girmiş olmamayım” diye aklınızdan geçmedi mi?
Biz demokratlar bu tutarsızlıkları eleştirince, “öteki”, “iç, dış” mihrak oluyoruz.
Partizan gazeteciler, yorumcular, ne siyasi, ne ahlaki, ne de dinî, çelişkilerle dolu bu ve benzeri soruları sormuyorlar, konuşmuyorlar.
Onlar, artık vesayetten, vesayet zihniyetinden, vesayetin “sivil” kurumlarından hiç söz etmiyorlar.
TMSF’nin el koyduğu varlıkların dağıtım mekanizmasıyla ilgili hiç soru sormuyorlar.
Gazetelerden atılanlarla ilgili hiç ses çıkartmıyorlar. Atılmalar oldukça, daha şehvetli, militanca yazılar yazıyorlar. Öfkeli sözler söylüyorlar. “Ne olur ne olmaz, bağlılıktan kuşku duyulmasın” diye, “Başbakan yıpratılıyor, Başbakanı indirmek istiyorlar” sloganları eşliğinde, bir tek “Padişahım çok yaşa” demedikleri kaldı
Ahmet Altan, Roboski’nin ne olduğunu sorduğu için, Başbakan tarafından mahkemeye veriyor. Ahmet Altan, “Roboski’nin tek mahkûmu” gazeteci olarak tarihe geçiyor.
O gazeteciler ve yorumcular, bunu da görmüyorlar ve sormuyorlar.
İdeolojik gözlükle, partizanca bakmak böyle bir şey!
“Biz” de biliriz bu bakış zihniyetinin kodlarının nasıl çalıştığını.
İyi ki, vicdan sahibi, Müslüman- muhafazakâr yazarlar ve yorumcular var. Onlar hakikati yazıp söylüyorlar da, “bizi” de vebalden kurtarıyorlar!
Twitter: @huseyincakir1
Yazarlar
-
Akif BEKİKimmiş bakalım devlete saldıran? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBüyük eşik atlandı, sıra mayınlı alanda… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasPara vermeden diploma alanlarımız da bunlar 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNESiyasî kimlikler panayırı kapandı 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSistem çürümüş ki nasıl çürümüş 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHayır, bu Türklük Sözleşmesi değil! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
21.05.2018
13.05.2018
6.02.2018
29.04.2018
22.04.2018
8.02.2018
1.02.2018
25.03.2018
19.03.2018
11.03.2018