Mehmet TIRAŞ
Bizde “Devlet-Mafya-Siyasetinden” oluşan bir “Saç Ayağı Var” bu yıllardır hiç değişmiyor, “hukuka dönmediğimiz sürece de” değişecek gibi görünmüyor.
Yine ülkenin kaderine ve siyasetine yön veren; devletle iş tutan, hukukun denetimine girmeyen, devletin kucağında büyüyen nur gibi bir “Ayhan Bora Kaplan Mafyası” daha ülkenin gündemini belirlerler oldu.
Medyada mafya haberleri havada uçuşuyor.

Mafyanın bizde sürüsüne bereket, yıllardır bize özgü her iktidarda ve siyasal koşulda bir mafya türetmekte, maharetimiz konusunda kimse elimize su dökemez.
Bizde Mafya örgütlenmeleri bir gelenek haline geldi ve kökü de devlet içine uzanan, hukukun denetimine girmeyen, desteğini devlet kurumlarından ve siyasetçiden alan, mafyanın karanlık güçlü bir yapısı var.
Bizde ki Mafyanın görsel yapısı Rusların ünlü oyuncağı iç içe geçmiş Matruşkaya benziyor.
Bunun en meşhuru bilinen ve görüneni “Susurluk mafyası” olduğunu hatırlatalım.
Mafyanın bizde bir ayağı da askeri darbe girişimlerinde görülür.
Ülke siyasetinin gündemine oturan organize suç örgütü lideri Ayhan Bora Kaplan’da,bu mafya geleneğini sürdüren yeni yetmelerden birisidir.
Gündem Ankara Emniyet Müdürlüğüne bağlı üç emniyet müdürü ve bir komiserin gözaltına alınması ile çalkalanıyor.
Organize suç örgütü lideri Ayhan Bora Kaplan olayına tekrar döneceğim.
Bizde uygulanan siyaset her sektörün bir mafyasını ve çetesini yetiştirir;”uyuşturucu,kaçakçı,çek-senet, silah,ihale hatta Hac mafyası gibi karanlık yapılardan oluşur.”
5 Mayıs 2024 Tarihinde “Diken haber sitesinde” Fulya Subaşı’nın Türkiye’de ”44 Milyon silahın 40 milyonu ruhsatsız” başlıklı ürpertici haberine rastladım…
Haberin detaylarını konunun uzmanından dinleyelim…
“Umut Vakfının” yönetim kurulu üyesi,psikyatri uzmanı Dr.Ayhan Akçan şöyle diyor:
“Türkiye’de yaklaşık 4 milyon ruhsatlı ve bunun 10 katı ruhsatsız silah var.
Bu korkunç bir sayı. Türkiye Nüfusunun 80 milyon olduğu düşünülürse bu,korkunç her iki kişiden birinin silah taşıdığı veya bulundurduğu anlamına geliyor.
Psikolojik açıdan ele alırsak bu ateşli silahların,yüzde 50’sinin kişilik bozukluğu olan,üçte biri de öfke problemli, bizim ‘kontrolsüz’ dediğimiz,çözümü iletişim değil kaba kuvvette aramaya meyilli bir grubun elinde.
Akçan,Her gün ülkede maalesef en az 10 kişi silahla öldürülürken,20 kişi de yaralanıyor.
Türkiye’de silah edinmeye ilişkin caydırıcılığa olan bir yasa yok ve cezalarsa yeterli değil.”
Aramızda her gün 44 milyon insan silahla dolaşıyor silah taşıyan kişiler,her an bir öfke ile birimizi hayattan koparabilir.
Trafikte yol kesmeler araba çevirmeler adam kaçırma haberlerini her gün televizyonlarda izliyoruz.
Bir başka vahim durum ise istediğiniz silahı internet üzerinden sipariş verip kargo ile elde edebiliyor olmanız.
Ülke “silah mafyasının” büyük bir pazarı olmuş.
Bir silahın piyasa değeri 10 bin lira olduğuna göre, 44 milyon silahın nasıl bir devasa bir sermayeye tekabül edeceğini düşünün?
Bu silah mafyasının iştahını kabartmaz mı?
Peki, bu silahlar devlet eliyle temin edilmediğine göre, bu silahlar nerden geliyor, nasıl temin ediliyor,kim veya kimler satıyor?Bu soruların yanıtı yok.
Mafya ülkede öyle bir hakimiyet kurmuş ki, hakim olmadığı ve yönlendiremediği sektör yok gibi.
Ülkede insanların bu kadar ruhsatsız silah taşıması ve silaha özenmesi geçiştirilecek bir olay mı?
Türkiye’de üretilen av tüfeği olarak bilinen peynir ekmek gibi piyasada satılan ‘pompalı tüfek’ almak isteyenlere anında temin edilirken, isteyen istediği marka silahı da piyasada buluyor.
Eğer kısa sürede silah satışlarına bir kısıtlama,yasaklama,hapis ve para cezası,denetim getirilip önlenemezse, her an beklenmedik kanlı olaylarla karşılaşırsak,bu da nereden çıktı demeyelim.
Silah mafyasının ne kadar güçlü olduğu yukarıdaki haberin içinde gözükmüyor mu?
Hatırlattıktan sonra…
Biz organize suç örgütü lideri Ayhan Bora Kaplan olayına dönelim…
Kamuoyu Ayhan Bora Kaplan’ı ilk defa dönemin İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun yanında 15 Temmuz darbe kalkışmasında televizyonlarda, elinde uzun namlulu bir silahla tanıdı.
ABK bizim yerli ve milli mafyanın yeni versiyonlarından genç biri ama o da, diğer türdeşleri gibi devlet içinde korunan,kollanan,ağırlanan ve hatta devlet yetkililer tarafından itibar gösterilenlerden birisi.
Devlet katında itibar gördükten sonra merdivenlerin basamaklarını hızla çıkmaya başladı.
ABK’nın iş yerlerini ve devlet bankalarından çektiği kredileri okurken insan bu kadar da olmaz diyeceksiniz ama maalesef gerçek.
İktidarın besleme medyasının köşe yazarları da artık Mafya yapılanmasını yazmak zorunda kaldı.
Sabah gazetesinin köşe yazarlarından Dilek Güngör’ün 16 Mayıs 2024 Tarihli “Devlet Gece Kulübü işletir mi? Başlıklı yazısına kulak verelim:
“ABK’nın Ankara’da birçok eğlence mekanı var. Esasında yemek ,organizasyon ve eğlence sektöründe faaliyet gösteren 10 şirketi var. Altı işyerine kayyım atanarak Tasarruf Mevduat Sigorta Fonuna(TMSF) geçmesine rağmen, her gün bu eğlence mekanlarının önünde silahlı çatışma oluyor. Devletin gece kulübü işlettiğini ve bu eğlence yerlerinin çerezini de devletin temin ettiğine.” dikkat çekiyor.
Ayhan Bora Kaplan devlette öyle itibar görüyor ki kim ona mafya diyebilir, kim talebini geri çevirir?
Ayhan Bora Kaplan , Yargıtay üyesi hâkim eski Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Yüksel Kocaman ile de dostluğu olduğu. Hatta Mafya liderinin Kocaman’a bir lüks araba ve bir de villa verdiği iddiası karşısında. Yüksel Kocam ABK ile tanışıklığının olduğunu kabul ederken, rüşvet iddialarını ise reddediyordu.”
Allah aşkına bir yüksek yargı üyesinin Organize suç örgütü lideriyle ne gibi bir tanışıklığı olur ve nasıl düşer kalkar.
Böyle olunca kim durur Mafyanın önünde…
Öyle de oluyor.
“Ayhan Bora Kaplan,Devletin iki bankası Halk Bankasından 800 Milyon lira, Vakıflar bankasından ise 550 milyon Lira.Toplam “1 Milyar 350 milyon lira” teminatsız kredi çekmiş. Teminatsız kredi demek batık kredi anlamına geliyor yani kredinin geri dönmeyeceği. Bu mafya liderine hiçbir bankanın müdürü bir üstünden talimat gelmeden, güvence vermeden kredi vermez.”
Mafya o kadar itibarlı birisi ise özel bankalardan kredi alsaydı ya...
Özel bankaların müdürleri mafyaya kredi vermek şöyle dursun, randevu bile vermezler.
Bizde her mafyanın sonu başka bir mafya ile sonlandırılır.
Ayhan Bora Kaplan’da 7 Eylül 2023 Tarihinde yurt dışına kaçmak için Ankara Havaalanına giderken, polis operasyonu ile yaka paça yakalanıp, ters kelepçe vurularak gözaltına alınıp tutuklanıyordu.
Mafyanın hikayesi arkası yarın dizisi gibi sonu gelmez.
“Hukuk toplumu olmadığımız sürece , “Ne Mafyayı bitirebiliriz,” Ne de Darbe girişimlerini?”
Son Kobani davasında Kürt siyasetçilere verilen cezalar bunu teyit etmiyor mu?
Yazarlar
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselIMF’in siyaseten can sıkıcı tavsiyeleri 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSürecin “kritik eşikleri” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye siyasetinin hastalığı: İmralı tartışmasında serinkanlılık ihtiyacı ve CHP'nin kararı 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi (7): Simit 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları

















































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.12.2025
24.11.2025
17.11.2025
11.11.2025
10.11.2025
3.11.2025
27.10.2025
20.10.2025
13.10.2025
6.10.2025