Melih ALTINOK
Kobani’deki IŞİD zulmünden kaçarak Türkiye’ye sığınanların sayısı 130 bini aştı. Türkiye hükümeti ve BM yetkilileri bu rakamın uluslararası toplumun müdahalesinin başlamasıyla daha da artmasını bekliyorlar.
Görüntüler gerçekten yürek burkucu. Türkiye’nin, tıpkı sayıları 2 milyonu bulan Suriyeli mülteciler gibi, çoğunluğunu yaşlıların, kadınların ve çocukların oluşturduğu bu çaresiz insanlara yönelik misafirperver tavrı biraz olsun içimizi rahatlatıyor.
Ancak son günlerde sınır bölgesinde özellikle HDP çevresinin sergilediği provokatif tutum bence müthiş bir sorumsuzluk örneği. Zira bu tavırlarının çaresiz Suriyeli Kürtlere hiçbir faydası olmadığı gibi, mülteciler konusunda Türkiye içerisindeki ulusalcı-milliyetçi cephenin ve Çözüm Süreci düşmanı Cemaat çevrelerinin elini güçlendirdiği de bir gerçek.
Zira daha dün Suriyeli mültecilere karşı sergilenen ırkçı söylemlerin benzerleri daha şimdiden Kobani’den gelen çaresiz insanlar için de dillendirilmeye başladı. Bir Doğan Haber Ajansı yöneticisinin geçtiğimiz günlerde sosyal medyada paylaştığı “gelenlerin yüzde 60’ı terörist” türünden zırvalıklar, kimi siyasilerin sınırda sergilediği şovlarla daha da artıyor.
Peki, egemen Kürt siyasal hareketinin bazı aktörleri ve onlara angaje medya bu durumun farkında değiller mi? Sınırdaki geçişleri, bizzat Kürt mültecilerin ve tüm dünyanın takdirini kazanacak şekilde organize eden askerî ve sivil yetkililerin işini zorlaştırarak ne yapmaya çalışıyorlar? Kameralar önünde askerle itişip kakışarak ya da İsrail askerlerine taş atan Edward Sait pozları vererek sorunun çözümüne nasıl bir katkı yapacaklarını düşünüyorlar?
Örneğin koca koca insanlar, uluslararası hukuk-pratikler içinde hiçbir dayanağı ve meşruiyeti olmayan “sınırı açın IŞİD’le savaşmaya gideceğiz” türünden talepleriyle sınırı gererken nasıl bir fayda umuyorlar?
Devletin, canından sorumlu olduğu sivil vatandaşlarını, tüm ulusal ve evrensel hukuk kurallarını hiçe sayıp sınırını açarak bir savaşın kucağına göndermesini mi bekliyorlar? Evet, Kobani’de tüm insanlık ailesi olarak içimizi yakan olağanüstü bir durum var. Ama bunun çözümü ancak romanlarda gerçekleşebilecek “romantik taleplerde” bulunmakla mı sağlanacak?
Kaldı ki PYD Eşbaşkanı Salih Müslim’in bizzat kendisi, Türkiye'den binlerce Kürt gencinin savaşmak için cepheye geldiğini söylüyor. Yani “fiili” bir durum da var. E bir de Türkiye devletinin bu duruma kameralar önünde hatta yasal dayanak sağlayarak müsaade etmesini mi istiyorlar?
Evet, bir de HDP’lilerin sınıra neredeyse sıfır noktada kurduğu ve askerlerin söktüğü o çadırlar meselesi var. Tamam, belki HDP, BM’nin bile öve öve bitiremediği Türkiye’nin mültecilerle ilgili çalışmalarını yetersiz buluyor olabilir. Ama bunun yolu, mülteciler için IŞİD’in menzilinde olan sınır bölgesinde çadır kurmak olmasa gerek. O çadırları, hükümetin güvenli bölgede kurduğu kente katkı yapmak için kullanamazlar mı mesela?
Kobani'den gelen çaresiz misafirlerimiz için gerçekten bir şey yapmak isteyenler, bir an önce ülkedeki faşistleri tahrik edecek şovları ve insani bir meseleyi “statü” meselesine kurban edecek siyasi tezviratları bırakmalılar.
Zira güneyde kanayan yaramızı durdurmak için hepimize ihtiyaç var.
Yazarlar
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.06.2022
17.05.2021
11.05.2019
10.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
22.04.2019
17.04.2019
8.02.2019