Sezin ÖNEY
Açlık grevleri olan bir ülkede, başka bir konuda yazmak zor.
Bu eylem, Kürt Meselesi’nin artık “bildiğimiz hâliyle” çözülemeyeceğinin ilk somut işareti.
AKP ve PKK, Kürt Sorunu alanının iki iktidar odağı varsayılan bu yapılar, bu meseleyi artık “tepeden inme” şekilde bir anlaşmaya vararak çözemezler.
Açlık grevlerinin, “önderliğe” ters de düşebilecek bir eylem biçimiyken, spontan bir şekilde cezaevlerindeki örgütlülüğün kararıyla başlaması, kendi başına bir kırılma noktası.
Bu eylemin sonucu ne olursa olsun, “hikâyeleri” siyasi kutuplaşmayı körükleyecek biçimde “efsanevi” mana kazanacak.
Van depremi ertesi yaşanan AKP-BDP siyasi çekişmesinden Uludere’ye, Pozantı Cezaevi’nde çocuk mahkûmların yaşadıklarında Urfa Cezaevi’nde yangına neden olan isyana, Gaziantep’teki patlama ertesi atılan “kahrolsun Kürtler” sloganlarından, Bursa’da henüz birkaç gün önce komandoların müdahalesine neden olan, günler süren “sokak gerginliğine”; daha sayısız birçok irili ufaklı olayla, son yıllarda artık dönüşü olmayan bir noktaya geldik.
Artık, meselenin doğası değişti ve ancak “insanlar”, taban, Meclis’te temsil edilen bütün siyasi hareketler ve ötesinin “minimumda anlaşmaya” niyet etmesiyle, belki, çözüme doğru ilerlenebilir.
Bu karamsarlık, aslında kalan tek umuttan kaynaklanıyor.
Türkiye’nin de içinde bulunduğu bölge, insansız hava araçlarının, insanları “tesbit ve imha etmek” için vızırdadığı bir topyekûn ateş hattına dönüşüyor.
İsrail, ekim başında, sınırları içine 40 kilometre kadar giren bir insansız hava aracını vurmuştu. İran Savunma Bakanı Ahmad Vahidi de, bu olayın üzerine, “en gelişmiş hava araçlarını, henüz Siyonist rejimin göklerine yollamadığını” açıklamıştı. Geçen pazar günü de İran, “çok gelişmiş bir insansız hava aracı ürettiklerini” duyurdu.
Ben bu yazıyı yazarken, Türkiye’deyse şöyle başlayan bir haber gündemin bir yerlerindeydi: “Irak sınırını geçen PKK’lı bir grubun insansız hava aracı Heronlar tarafından tesbit edilmesinin ardından, başlatılan hava operasyonu...”
Ve şu şekilde başlayanlar da: “Yemen’de bir Türk gemisinde bisküvi kutusuna gizlemiş Türk yapımı binlerce susturuculu silah ele geçirildiği öne sürüldü”, “Savunma sanayii alanında gerçekleştirdiği başarılı projelerle Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) vurucu gücünü arttıran TÜBİTAK, savaş uçaklarında kullanılan bombaları akıllı hâle getiren Hassas Güdüm Kiti’ni (HGK) geliştirdi. TÜBİTAK’ın akıllı bombasıyla F-16’lar hedefi 12’den vuracak.”
Barış, her ne idiyse, ona hep daha uzağız.
Bu yazının tam başlığı, sığabilseydi, “İçtihat kapısını pas geçip, tepkisel modernizmin kapısından giriş” olacaktı.
İçtihat kapısının, yani dinde yorum kapısının kapalı olmasının, İslam ve modernite arasında uyumsuzluk yaratıp yaratmadığı sürüp giden bir tartışma konusu.
Tabii, içtihat kapısı gerçekten kapalı mı, açık mı, aralık mı; bunlar da ayrıca tartışılıyor.
Gerçi, “içtihat kapısından” girilmeye ne zaman, ne kadar niyet edildi Türkiye’de; o da soru işareti.
Bildiğim bir şey varsa; o kapının yolu, siyasetten geçmiyordu, geçmeyecekti.
“İslam ve değişim” kavramlarına yönelik hayat pratiklerin etkileyici örnekleri neden, Türkiye’den değil, mesela Bosna’dan, mesela Filistin’den çıkıyor?
Bosna’da Visoko kentinin yeni belediye başkanı olarak seçilen Amra Babiç’in, bir kadın ve türbanlı oluşu, kendisine bir siyasetçi olarak atfedilen bir sürü özelliğin ardından, sonlarda bir yerlerde vurgulanıyor.
Babiç’in 7 ekimde bu göreve seçilmesiyse, Türkiye’de fazla bir yankı bulmadı.
Acaba, “türbanlı bir kadının”, değil bir “lider” olarak, siyaseten herhangi bir şekilde “seçilebilmesi”, hâlâ Türkiye’de erkeklerin iki dudağı arasında bir durum olduğu için mi?
Filistin’de önceki hafta yapılan seçimlerde, El Halil’de “Sadece Kadın Adaylar” listesiyle yarışanMaysub Kavasmi’nin hikâyesi de, satır arası şekilde yer buldu. Kavasmi, 493 oy aldı ve seçilemedi. Fakat, Filistin tarihinde bir ilke imza attı.
Türkiye siyasetiyse, “insan hayatı”, insanların hayatlarını değiştirebilmesi, insanı “insanca” değiştirmek ile değil, “büyük oyunlarla” meşgul.
Mantıklı değil ama gerçek.
Murat Belge, 3 kasımdaki “Siyasi rasyonalizm” yazısında şöyle diyordu:
“İnsanın, başka hiçbir canlıya nasip olmamış bir ‘akıl’a sahip olduğunu bellemişizdir. Eh, büyük ölçüde doğrudur da. Yaptığı her işi, ‘akıl’la yapan bu yaratık, öyleyse siyaseti de ‘akıl’a dayandıracaktır, dayandırmalıdır ‘akıl’ öyle gerektirir.
Oysa gerçek durum hiç de böyle değil. Somut tarih, ‘doğru’ karar ve uygulamalardan değil, yanlışlıklardan oluşuyor. Sözgelişi, iki tane ‘Dünya Savaşı’ yaşandı. İkisinin de çıkmasında birinci derecede sorumluluk, Almanya’nın üstündeydi. İkisi de Almanya’nın yenilgisiyle sonuçlandı. O hâlde Almanya ‘akıl’lı kararlar mı vermişti? Listeyi uzatın, uzar gider.”
Belge, yazısını şöyle sonlandırıyordu:
“CHP olsun, ‘Aydınlık’ olsun, o cephede görülen davranışlar beni şaşırtmıyor. Son 40 yıldır, şaşırtmıyor. Ama AKP’nin bindiği alâmet de, gittiği kıyâmet de, şaşırtıyor.”
Belki de, asıl bunun bizi şaşırtmaması lazım.
Tam da, tepkisel modernlik nedeniyle.
Bu konuya perşembe günü devam etmek üzere.
Yazarlar
-
Nevzat CİNGİRTOysa Her Şey Çok Farklı Olabilirdi… 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuTürkiye neden bu kadar siyasi? 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENYargıda “Kin” motivasyonu 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİTrump Nobel'i alıp barıştan kaçarsa 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTutuklama tutkusu 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBorsada vurgun nasıl yapılır? 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm sürecinde bazı işaretler 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUUyuşturucu kullanımı ortaokullara kadar indiyse… 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilAteş hattında bir ülke: Suriye sahnesinde Türkiye 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAÖzgür Önderlikten , Özgür Topluma; 9 Ekim Komplosuna Karşı Halkların Demokratik Direnişi... 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENSadece DEM mi, ya CHP'nin ettikleri? 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRTürkiye yeniden karanlık film günlerine mi dönüyor? 8.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’nin geleceği giderek daha az tartışılırken… 8.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇEREkonomide akıldışılık sona erdi mi? 8.10.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞEnflasyon, bir temel hak olan mülkiyet hakkının ihlali ve öneriler 8.10.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDevletin sahipleri ve DEM Parti! 8.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman ülkelerde adalet yok ama adalet masalları çok güzel! 8.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÇözümde tümseklere rağmen tekerlek dönüyor 8.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaYPG silah bırakır mı? 8.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSiyasi değil sosyolojik, hatta psikolojik 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Kim bu Devlet Büyükleri?” 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBirinci Yılında Süreç: Olanlar, Olmayanlar 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer balkonuna havuz yapılan rezaletin perde arkası! Buna nasıl izin verildi? 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezFenerbahçe'nin Yeni Yönetimine İlk Açık Mektup 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAGerçek sanık sandalyesinde 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye’nin sosyal devletin rolünün yeniden inşası kaçınılmaz 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKaan’ın motorları ve bir soru: Türkiye’nin F-35 alması şart mıdır? 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Trumpizm’in güç gösterisi nereye kadar? 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİYapıttan Yapana: Zatî olana yolculuk 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞ“DEVLETİ ZENGİN”,”VATANDAŞI AÇ VE YOKSUL” ÜLKE… 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’dan sonra AKP dağılır 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayOVP’nin iç çelişkileri ve stratejik yönelimi 5.10.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraDevlet Millet Kucaklaşması 5.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNGazze Planı: Bölgesel teslimiyete giriş 5.10.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANFotoğraflar tarafsız değil 5.10.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMeşruiyet ve toplumsal cinsiyet: Eşbaşkanla tokalaşılmadı 4.10.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTCumhurbaşkanı, “muhalefet”, “Kürtler” 4.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRDEMOKRATİK TOPLUM VE "YILIŞIK" FOTOĞRAF 4.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇ“Siyasette zorlama yoktur!” 4.10.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ile Batı arasındaki “sözleşme” bozuluyor mu? 4.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçMemleketin geleceği hangi fotoğrafta? 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.04.2025
3.02.2025
29.01.2025
17.01.2025
7.11.2024
6.11.2024
24.10.2024
27.06.2024
7.06.2024
26.05.2024