Sezin ÖNEY
“Gazetecilik, birisinin yayımlanmasını istemeyeceği şeyi yayımlamaktır. Gerisi, halkla ilişkilerin alanına girer.”
İngiliz gazeteci ve romancı George Orwell’in bu sözlerini, Yunanistan’da gazeteci Kostas Vaxevanis, aleyhine açılan davadan beraat ettikten sonra tekrar etmişti.
Vaxevanis, Ekim 2012’de, kendisinin yayımdığı HotDoc dergisinde, “Lagarde Listesi” olarak anılan belgeye yer verdiği için tutuklanmıştı. Vaxevanis, yayımladığı belgede ismi geçen iki bin kadar kişinin, Yunanistan’dan vergi kaçırmak amacıyla İsviçre’deki bankalarda hesap açanlar olduklarını öne sürüyordu.
“Lagarde Listesi”, dönemin Fransa Maliye Bakanı (şimdinin IMF Başkanı) Christine Lagarde’ın, 2010’da Yunanistan’da vergi kaçakçılığını önlemek için ülkedeki yetkililere verdiği belgeydi. Fransa’da polis, İsviçre’de HSBC Bankası’nda hesabı bulunan yaklaşık 130 bin kişilik bir “vergi kaçakçıları”listesi oluşturmuş ve listenin, Yunanistan vatandaşlarından oluşan bölümü de, Atina’nın dikkatine sunulmuştu. Yunanistan halkı, bu listenin içeriğinden Vaxevanis’in mesleğini gerektiği gibi yapması sonucu haberdar olabildi. Vaxevanis’in bu listeyi yayımlarkenki amacı, yetkililerin neden bu konuyu örtbas ettiğini sorgulamaktı.
Yunanistan Merkez Bankası’nın elindeki diğer bir liste, yani ülkeden 22 milyar avro kaçıranların isimlerinin bulunduğu liste, bugün bile “sır” vaziyette, soruşturulmayı bekliyor. Bu listelerin ne denli “sır dolu” olduğunu anlamak için, aynı dönemde yaşanan gizemli olayları anımsamak yeter; Ekim 2012’de ülkenin önde gelen işadamlarından Vlassis Kamburoğlu, Cakarta’da bir otel odasında “ölü bulundu”. Lagarde Listesi’nde adı bulunan Kamburoğlu, hem çeşitli yolsuzluklar hem de Yunanistan’ın Rusya’dan aldığı TOR-M1 füze sistemleri gibi silahların satışındaki rolü dolayısıyla zan altındaydı.
Yunanistan uzak bir örnek mi?
Bir de, “derin devlet” dönemi Avrupa’da (ve tabii, Türkiye’de) kapandı sanıyoruz. Hâlbuki derin devlet, her şeyden önce bir yolsuzluk meselesi.
Daha birkaç yıl öncesine kadar gayet renkli ve refah içinde bir ülke olan Yunanistan’a acıyarak bakacağımıza da, “neden böyle oldu” diye düşünmemiz lazım.
Bir kere, silah endüstrisinin güçlü olduğu yerde, demokrasi bir şekilde yolsuzluklarla boğuluyor.
Yunanistan’ın, “Türkiye tehdidi” dolayısıyla müthiş bir iştahla silahlanmasına, sadece Rusya’ya değil, Avrupa Birliği ülkelerinin kendileri de aracı oldu. Bugün, 2010’da, daha krizle ilgili ilk kurtarma operasyonları düzenlenirken, Yunanistan’ın bir yandan da, AB ülkelerinden 1 milyar avroluk silah satın aldığını biliyoruz. Evet, AB ülkeleri de, bu gibi ikiyüzlülükleri yapabiliyor ancak, AB’nin kendi içindeki mekanizmalar ve “başkalarını rahatsız edecek şeyleri yayımlayan” gazetecilik, çevrilen böylesi dolapları ortaya çıkarıyor.
Yunanistan’da asıl soruşturulanının, neden hiçbir liste değil de, gazeteci Vaxevanis’in kendisi olduğu Türkiye için de düşündürücü. Neticede, Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü’nün (Reporters Sans Frontières, RSF) yıllık “Basın Özgürlüğü Endeksi”nde (Press Freedom Index), 154. sırada olan bir ülkede yaşıyoruz. Yunanistan, dünya genelinde, basın özgürlüğü açısından yerden yere vurulsa da son yılarda, 84. sırada.
Bu endeks, meslekleri dolayısıyla tutuklanan veya öldürülen, kaçırılan, sürgüne gitmek zorunda kalan, saldırıya uğrayan gazetecilerin sayısına bakılarak oluşturuluyor. Türkiye’de tutuklanan gazetecilerin,“mesleki faaliyetleri” dolayısıyla tutuklanmadığı söyleniyor ya; Başbakan Erdoğan’ın açık gönüllülükle, Milliyet’in başına kimin getirileceğinin, gazete sahibi tarafından kendisine danışıldığını söylediğini anımsayalım. Tavsiye edilen isim, Akif Beki, “mesleki faaliyetleri” dolayısıyla mı salık verildi?
Haberden habersiz haberler
Emektar muhabir arkadaşlarımın hiçbirine haksızlık etmek istemiyorum; çok zor şartlarda çalışıyorlar ama haberlerin durumu berbat.
Önceki gün, televizyon kanallarında tüm gün yer alan bir haberi ele alalım; Suriyeli savaş mağdurları arasından, Urfa’daki Süleymanşah Mülteci Kampında çıkan arbedeye “karışanların” tek tek tesbit edilip, sınır dışı edildiği haberi, gece birden “kendi istekleriyle gittiler” oluverdi. Zira akşama doğru gelen resmî açıklama olduğu gibi kabul edilmiş, hiç de sorgulanmadan haberler“düzeltilivermişti”.
Kalkıp kim kendi isteğiyle savaş bölgesine geri gider, mültecilerin kaldığı “çadır kentlerde” neden şimdiye kadar 16 kişi yangınlarda öldü, kaderine bu denli karıştığımız Suriye’den gelenlere karşı gerçekten mültecilik hukukunun gerektirdiği tüm şartları yerine getirerek mi davranıyoruz?
Bilemiyoruz.
Yazarlar
-
Nevzat CİNGİRTOysa Her Şey Çok Farklı Olabilirdi… 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuTürkiye neden bu kadar siyasi? 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENYargıda “Kin” motivasyonu 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİTrump Nobel'i alıp barıştan kaçarsa 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTutuklama tutkusu 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBorsada vurgun nasıl yapılır? 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm sürecinde bazı işaretler 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUUyuşturucu kullanımı ortaokullara kadar indiyse… 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilAteş hattında bir ülke: Suriye sahnesinde Türkiye 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAÖzgür Önderlikten , Özgür Topluma; 9 Ekim Komplosuna Karşı Halkların Demokratik Direnişi... 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENSadece DEM mi, ya CHP'nin ettikleri? 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRTürkiye yeniden karanlık film günlerine mi dönüyor? 8.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’nin geleceği giderek daha az tartışılırken… 8.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇEREkonomide akıldışılık sona erdi mi? 8.10.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞEnflasyon, bir temel hak olan mülkiyet hakkının ihlali ve öneriler 8.10.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDevletin sahipleri ve DEM Parti! 8.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman ülkelerde adalet yok ama adalet masalları çok güzel! 8.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÇözümde tümseklere rağmen tekerlek dönüyor 8.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaYPG silah bırakır mı? 8.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSiyasi değil sosyolojik, hatta psikolojik 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Kim bu Devlet Büyükleri?” 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBirinci Yılında Süreç: Olanlar, Olmayanlar 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer balkonuna havuz yapılan rezaletin perde arkası! Buna nasıl izin verildi? 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezFenerbahçe'nin Yeni Yönetimine İlk Açık Mektup 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAGerçek sanık sandalyesinde 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye’nin sosyal devletin rolünün yeniden inşası kaçınılmaz 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKaan’ın motorları ve bir soru: Türkiye’nin F-35 alması şart mıdır? 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Trumpizm’in güç gösterisi nereye kadar? 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİYapıttan Yapana: Zatî olana yolculuk 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞ“DEVLETİ ZENGİN”,”VATANDAŞI AÇ VE YOKSUL” ÜLKE… 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’dan sonra AKP dağılır 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayOVP’nin iç çelişkileri ve stratejik yönelimi 5.10.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraDevlet Millet Kucaklaşması 5.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNGazze Planı: Bölgesel teslimiyete giriş 5.10.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANFotoğraflar tarafsız değil 5.10.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMeşruiyet ve toplumsal cinsiyet: Eşbaşkanla tokalaşılmadı 4.10.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTCumhurbaşkanı, “muhalefet”, “Kürtler” 4.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRDEMOKRATİK TOPLUM VE "YILIŞIK" FOTOĞRAF 4.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇ“Siyasette zorlama yoktur!” 4.10.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ile Batı arasındaki “sözleşme” bozuluyor mu? 4.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçMemleketin geleceği hangi fotoğrafta? 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.04.2025
3.02.2025
29.01.2025
17.01.2025
7.11.2024
6.11.2024
24.10.2024
27.06.2024
7.06.2024
26.05.2024