Sezin ÖNEY
Dönem Meclisi ve onun etrafında şekillenen siyasete damgasını, “genetiği ile oynanmış gazetecilik” vurmuştu. Hükümete yakın gazeteci, aydın ve uzmanlar, “genetiği ile oynanmış canavar tohumlar” gibi, tüm medyayı işgal etmişti.
Gerçekten işini yapmak isteyen gazetecilere göz açtırmayan bu “genetik facia” bitemeden, şimdi yeni bir tür “manipülatif medyatiklik” türü ile karşı karşıyayız.
Ankara kaynaklı çok ilginç haberler var bu aralar. Bunlara bakılırsa, AKP, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a “elveda” demekle de kalmayıp, “Cumhurbaşkanını yeniden Meclis’e seçtiren düzenlemeler yapacak”, “yolsuzluklara karışanların yargılanmasının önünü açacak”, “Bakanlıkların önemli kısmını koalisyon ortağına verecek”. Ve köşe yazarları, siyasetçilerimiz ve “iş dünyası” iki kampa ayrılmış durumda: AKP- CHP ve AKP- MHP koalisyonunu destekleyenler.
Seçimlerin üzerinden 10 gün geçti geçmedi, nasıl bu noktaya geldik; her şeyin, her denklemin ortasına nasıl oldu da yine AKP oturdu… Epey zayıf hafızalı bir toplumuz ya, keşke her seçmen not alsa bir köşeye bu gelişmeleri. İlk günden itibaren hangi siyasetçi ne açıklama yaptı, hangi köşe yazarı ne yazdı, hangi haberler yapıldı ve yaptırıldı. Bir de tabii, asıl Ankara’da ve ötesinde olup bitenler, ama yazıl(a)mayanlar var. Bütün bunların oluşturduğu ağı inceleyince ortaya Türkiye politikasının profili çıkıyor; irili ufaklı derebeyliklerin oluşturduğu bir kurtlar sofrası.
Farklı derebeylikler, şimdiden kafalarında bazı koalisyonlar kurdular bile ve bu sonuçların çıkması için müthiş bastırıyorlar.
Bir de, bu derebeyliklerden kiminin çatıştığı, kiminin ise müttefik aldığı bir Saray var. Ve o sessiz sedasız izliyor veya belki de, derebeyliklerin yürüttüğü savaşının arasında gezen, savaşı hiç sezdirmeden yönlendiren o.
Son kertede, derebeyliklerinin algı manipülasyonlarının yaylım ateşi altında, dürüst siyasetçi ve dürüst gazeteci olarak ayakta kalmak çok çok zor.
Osmanlı’dan beri gazeteci- yazar- aydınların, üstlendikleri “vatan kurtaran aslan” rolünü bir kenara bırakıp, “mesleki sınırlara çekilmeleri” gerekiyor. Neredeyse 200 yıl oldu; aydın- yazar- gazeteciler, bu topraklarda haber vermek ve tarafsız analiz yapmaktan çok, hep ülkeyi kimin nasıl idare edeceğini belirlemeye çalışmakla uğraşıyorlar.
Osmanlı’nın 19. yüzyılından beri, entelektüellik tarihimizin önemli bir kısmı, siyasi gücün parçası olan, olamayan ve olmak istemeyenlerin çatışması olarak gelmiş geçmiş.
Siyasi güce hükmeden, ülkenin kaderini belirleyen, dışta kalan entelektüel çizgiyi aşağılamış, ezmeye çalışmış.
Hep aydınlar, gazeteciler, yazarlar, “ülke için en iyisini bilmiş”, siyasetçileri yönlendirmeye, yönetmeye çalışmışlar.
Artık yeter.
Siyaset de, insanlar da, algı ayarlarıyla sürekli oynanıp durmadan, çok daha kolay ve doğal biçimde kendi dengesini bulabilir. Bugüne kadar, siyaset mühendisliği topluma sadece zarar verdi, ağır bedeller ödetti.
Herkesin kendi aklı var; bu kadar çok akıl verilmeye de, Türkiye’nin insanlarının ihtiyacı yok. Kaldı ki, gazetecilik mesleği, şu veya bu siyasi çizgiyi empoze etmeye çalışanlardan yeterince çekti.
Gazeteciliği artık, mesleği siyasete ayar vermek için, siyasi çıkarlar gözeterek, siyasi amaçlar güderek yazıp çizen, konuşanlar yapmasın.
Artık siyasetin neferi olmasın gazeteciler. Sadece siyaseti gerçekten anlamaya çalışsın, bilgi versin, haber takip etsin; Ankara başta olmak üzere, bu ülkenin her yerinde siyasetin nabzını tutsun ve olan biteni aktarsın –olmasını istediklerini değil.
Tüm masraflarını devletin karşıladığı başbakan, bakan uçaklarından inilsin artık. O uçağın taşıdığı her kim, her ne partinin temsilcisi olursa olsun. Ve o uçaklara binilmek için yazılmasın yazılar, bildirilmesin görüşler.
Liderlerin yıldız tozları, ilham perileri, koruyucu melekleri değiliz bizler; gazeteciyiz, bu da layıkıyla yapılırsa, onurlu bir meslek.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUBir hegemonya diyarı olarak Türkiye… 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYapıyorlar, oluyor ve bir şey de olmuyor 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANCHP operasyonlarında yeni eşik 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Yargıya güvenin’ 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUABD Büyükelçisi bir şeyler söylüyor da, ne diyor? 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRCHP'YE YAPILAN OPERASYONLARA KARŞI NE YAPMALI? 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBahçeli’nin jeopolitik sorumluluğu 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBenimki bir valiz hikayesi… 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİklim adıyla sınai kirletmenin ticareti 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞYangınlar yeniden başladı, Orman Bakanı ne yapacak ve George Orwell 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKafkasya ötesinde kanlı satranç 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciŞimşek görmüyor mu? 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “Kürt Sorununda atılacak ‘hayal gibi’ 9 adım…” 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSıcak bir yaz, serin bir sonbahar ve belirsiz bir kış 1.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİİnsan yerin yüzüdür 1.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanÜç liderin 12 Gün Savaşı’nda karşılaştırmalı performansı 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEButlan 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti, kendi eseri olan bu Türkiye fotoğrafına daha dikkatli bakmalı 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAToplumsal Muhalefetten Demokratik Topluma: Halkların, İnançların ve Özgürlük Güçlerinin Birleşik Müc 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞELLİ MİLYAR DOLAR DÜNYADAKİ AÇLIĞI ÇÖZÜYOR… 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURDemek ki “ideolojiler” henüz ölmemiş 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye, sıcak savaşlara evrilen küresel paylaşım savaşının hem sahnesi hem öznesi 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENSiyaset ırmağı kirlenirken… 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENOrtadoğu ve Kürtler CHP’yi Çağırıyor 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraAdalet ve Kalkınma Partisi’nin Ön Tarihinden 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNBarışı savunmayayım da ne yapayım! 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanŞaka değil, Kılıçdaroğlu sahiden gelip CHP’nin başında kalmak istiyor! 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.02.2025
29.01.2025
17.01.2025
7.11.2024
6.11.2024
24.10.2024
27.06.2024
7.06.2024
26.05.2024
20.05.2024