Sezin ÖNEY
Öyle pek de “genç” bir ailede büyümedim. Ablamdan anne-babama, eş dosta kadar hayatımdaki insanlarla aramdaki yaş hep “normalden” fazla olageldi. Hal böyle olunca, çocukken aklıma sık sık gelen “Bakalım ben ne zaman eskiyeceğim?” düşüncesi de hep zihnimin bir köşesindeydi.
Bu bayram şöyle bir dönüp bakınca, bir türlü alışamadığım ve yadırgamaktan vazgeçemediğim “Yeni Türkiye” hallerini, kare kare yan yana koyunca, “yeni buysa, ben gerçekten de ‘eskidim’” diye düşünmeden edemiyorum.
“Yeni Türkiye”de gerçekten de bir haller var. Yükselen yeni üst sınıfın sesi en çok çıkan ve en göze batan, kendini göze batıranları ile beraber yükselen yeni “toplumsal değerlerden” kaynaklanıyor bu haller.
İsmini anmanın dahi beni rahatsız ettiği “seri katil” Atalay Filiz’in, gerçekten haber değeri olan konularda haber yapmakta son derece ürkek olan medya tarafından fenomenleştirilmesi “tuhaf” değil miydi örneğin? Bu katilin, “zekâsı”, “doğaya adaptasyon yeteneği”, hatta olmayan diplomaları varmışçasına konu edildi. Ya bu katille, adeta gururla “selfie” çektiren polisler? Onlar hakkında soruşturma açıldığı duyuruldu. Ama bu soruşturma ne oldu, haber takibi yapan var mı?
“Eskiler”, bu tarz “yeni kahramanlara” dehşetle bakarken, masumların acılarını yüklenmeden edemiyor.
Son bir yılın askeri operasyonları, yüz binlerce “Kürt kardeşimizin” evinden barkından olmasına, çocuklar ve kadınlar da dâhil, sivil insanların en feci şekilde canlarını yitirmesine, cenazelerinin sokakta kalmasına neden oldu.
Dahası, sadece nüfus kâğıdında yazan doğum yeri, şivesi veya kökenini ele veren bir ufak ipucu nedeniyle aşağılanan, itilen kakılan daha çok insan var artık bu toplumda.
“Paralel” damgası vurulup nice masum insana ne baskılar yapılıyor.
Ankara’da, muhalefette olan kime ne eleştiri getirsem, hep aynı cevap geliyor; “ama teröre bağlarlar, biz ne yapalım”… Evet, zaten “teröre bağlıyorlar” ve hepimiz giderek daha güvenliksiz hale geliyoruz.
Oysa bu gidişle, bir gün Irak’ın başkenti Bağdat’ta olduğu gibi bayram alışverişine gidenleri de yok edecek IŞİD ve benzeri örgütler…
Bu gidişle, Bangladeş’in başkenti Dakka’da olduğu gibi, bir lokantada oturanları, kılıçtan da geçirecekler.
10 Ekim Ankara Garı saldırısı, Türkiye tarihinin en büyük terör olayı olarak anılıyor; bu saldırıda yakınlarını kaybedenlerle görüştüğünüzde devletten kimsenin değil onların yaralarını sarmak, onlara adeta düşmanca davrandıklarını fark ediyorsunuz.
Çok hazin bunlar.
Kendi ülkesinin insanlarının kalbini paramparça eden, zihinlerini öfke ve isyan ile dolduran iktidar sahipleri ve takipçileri de, bu coğrafyaya kötülüğün en büyüğünü yapıyor.
Sonra en garibanlar ölür ve kanları, “o kanlar olmasa vatan olmayacak tarlayı sulamada” kullanılırken, toplum asla geri dönüşü olmayacak şekilde kutuplaşıyor.
Çok da ironik biçimde, İstanbul Havalimanı saldırısı ertesindeki resmi yas günü, Osmangazi Köprüsü üzerinde vatandaşlarımızca göbek atılarak veya “selfie çektirilerek” kutlandı.
Evet, kutlandı.
Bakan Mehmet Şimşek, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, eski Milli Savunma şimdiki Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz da “selfie”ciler arasındaydı.
Olabilir; neden olmasın.
Eskiyenler anlamaz…
Eskiler, bu ülkenin iyi insanlarına üzülür.
Ve böyle duble yol, rezidans, AVM, saray, köprü, TOKİ, “temizlik harekâtı”, kan ve bayrak bir “Yeni Türkiye”…
Eskidik işte…
Yeni buysa eskimek de hayırlı oldu.
İyi bayramlar…
Yazarlar
-
Nevzat CİNGİRTKelbaşa Şimşir Tarak… 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİran yeniden menzilde 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciPahalılık turisti de vurdu... 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTuhaf yasa maddeleri 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanGenel Yapay Zeka aslında bir büyük yalanın mı adı? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelTek adama alışmış bir ülkede CHP'de ‘çift lider’ stratejisi ne kadar çalışır? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRDünyanın temel düzeni sarsılıyor: Yeni bir ütopya, krizlerden çıkışın anahtarı olabilir 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞFAİLİ MEÇHULLER BİR “DEVLET POLİTİKASI” MIYDI? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKKM kalktı, müjde! 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAKürt Halkı: Barışın ve Demokratik Toplumun Evrensel Öncüsü... 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava Tümseği 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENDiyanet iğneyi çuvaldızı kendisine batırırsa… 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKIlımlılar, İslamcılar, Fundamentalistler: “Batı Türkiye’ye Nasıl Bakıyor?” meselesi 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur Akgün10 yıl sonra nasıl bir Türkiye? 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNENeler olacağını bilmek 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezKalıcı toplumsal barış: Engeller, imkanlar 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluDemokratikleşme paketleri beklenirken hangi kanunlar gelecek? 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKeser döner sap döner… 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKGerçekten emperyalist güçler bölgede Kürdistan istiyor mu? Irak ve Suriye’de olanlar bu tezi yalanlı 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMete Tunçay mı yanılmıştı? 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kirasİslamcı, sosyalist ve milliyetçi bir düşünür 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBir hâkim Caprio'muz niye yok? 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRİddia: Ziraat’te ‘Gizem B. skandalı’! “Günooo kızlar… Paralar sizin için yükleniyor” 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNSuriye’de dahil olunacak bir ordu var mı? 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKardeşlik 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUAklını başına, vicdanı kalbine toplasan ya! 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBir Devletin ve Toplumun İçten İçe Çözülüşü 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunBarışın gerekleri, Cumartesi Anneleri ve Ablam… 22.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.02.2025
29.01.2025
17.01.2025
7.11.2024
6.11.2024
24.10.2024
27.06.2024
7.06.2024
26.05.2024
20.05.2024