Yıldıray OĞUR
Geçenlerde Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu bir fotoğraf eşliğinde şöyle bir tweet attı:
“Küresel Gazeteciler Konseyi Yönetim Kurulu üyeleriyle bir araya geldik. Gelecek dönemdeki faaliyetleri hakkında bilgi aldık. Nazik ziyaretleri için teşekkür ediyor, çalışmalarında başarılar diliyorum.”
Kimsenin dikkatini çekmemiş olması gayet normal.
Türkiye’de bakanların, siyasetçilerin, valilerin, belediye başkanlarının, sendika başkanlarının, dernek başkanlarının ve diğer tüm başkanların günlük işlerinin önemli bir parçası ziyaret edilmek ya da birilerini ziyaret etmektir.
Bu ziyaretlerden sonra da çoğunlukla herkesin bir ucundan tuttuğu plaketler, vazolar ya da hat levhalarla fotoğraflar çektirilir ve bu ‘nazik ziyaret’ ya da bu ‘misafirperverlik’ için teşekkür edilen mesajlar sosyal medya hesaplarından paylaşılır.
Hatta sırf bu ziyaretler için bakanlıkların, belediyelerin, kurumların temsil- ağırlama yönetmelikleri, bütçeleri bile vardır.
En son Bursa Belediyesi’nin bu ziyaretlerde hediye edilmek üzere altın yaldızlı tabaklardan, bornoz setlerine kadar bir dizi hediye için 8 milyona yakın para harcadığı ortaya çıktı.
Ama bahsettiğimiz ziyareti rutin ‘başkanlar birbirini ziyaret ediyor’ faaliyetlerinden ayıran tabii ki ziyaret eden kurumun adı.
“Küresel Gazeteciler Konseyi” dikkat çekmeyecek bir ad değil.
İnsan önce ziyaret edilen Dışişleri Bakanı olunca yabancı bir heyet mi diye düşünüyor.
Ama sonra fotoğrafta tanıdık yüzler görünce bunun yerli ve milli bir küresel konsey olduğunu anlıyorsunuz.
Peki ülkemizde “Küresel Gazeteciler Konseyi” kurulmuş da bu ülkede ve bu kürenin içinde gazetecilik yapmaya çalışırken niye haberimiz olmamış diye meraklanıp küresel bir bilgi kaynağı Google’a soruyoruz.
Ve karşımıza 2020 yılında Türkiye’de devlet, siyaset, medya ilişkileri üzerine ilginç bir hikaye çıkıyor.
Türkiye’de adında basın, gazetecilik, medya, televizyon geçen 200’e yakın dernek, birlik, cemiyet varmış.
Bunların çoğunun adlarını her yıl düzenledikleri ve gönüllerinden geçen, meşreplerine uyan isimlere bol keseden dağıttıkları “yılın gazetecilik ödülleri” dışında pek duymuyoruz.
Zaten Küresel Gazeteciler Konseyi de o dernek, vakıf veya cemiyetlerden biri değil.
Çünkü doğrudan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 14 Ekim 2019 tarihli kararnamesiyle kurulmuşlar.
Altında Cumhurbaşkanı’nın imzası olan kararda şöyle deniyor: “Merkezi Ankara ilinde olmak ve uluslararası faaliyette bulunmak üzere Küresel Gazeteciler Konseyi Birliğinin kurulmasına, 3335 sayılı Uluslararası Nitelikteki Teşekküllerin Kurulması Hakkında Kanun'un 1'inci maddesi gereğince izin verilmiştir."
Kararda bahsedilen 3335 sayılı Uluslararası Nitelikteki Teşekküllerin Kurulması kanunu hatırlayalım: “Uluslararası alanda beraberlik ve işbirliği yapılmasında fayda görülen hallerde, Türk ve yabancı hakiki veya hükmi şahısların veya yalnız hükmi şahısların, kazanç paylaşma amacı dışında ve kanunlarla yasaklanmamış olmak kaydıyla ekonomik ve teknik alanlarda işbirliğini geliştirmek, bu konularda bilgi, görgü ve karşılıklı teknolojilerinden yararlanmak maksadıyla Türkiye'de veya yurt dışında: a) En az yedisinin; uluslararası nitelikte birlik, federasyon veya benzeri teşekküller kurmaları veya kurulmuş bu gibi teşekküllerin şubelerini açmaları, b) Uluslararası faaliyette bulunmaları, c) Mevcut kuruluş ve benzeri derneklere katılmaları veya bunlarla işbirliğinde bulunmaları, Cumhurbaşkanının iznine tabidir.”
Yani Türkiye’de böyle bir uluslararası teşekkül kurma iznini cumhurbaşkanı veriyor ama bunun için sıralanan üç şartı yerine getirmek gerekiyor.
Peki bu durumda Küresel Gazeteciler Konseyi’nin statüsü ne? Resmi bir kurum mu, yoksa bir sivil toplum örgütü mü?
Sorunun cevabını geçen yıl Mayıs ayında Anadolu Ajansı’na ilk röportajı veren konseyin kurucusu gazeteci Mehmet Ali Dim vermiş. Haberden okuyalım:
“Dim, KGK’nin Dernekler Kanunu’na tabi değil, yasayla kurulmuş uluslararası bir birlik olacağını söyledi. KGK’nin henüz kuruluş aşamasında olduğunu ve çeşitli resmi aşamalardan geçtiğini ifade eden Dim, son noktada Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın onayıyla konseyin kısa süre içinde resmi kuruluşunu tamamlayacağını belirtti. Dim, “Dışişleri Bakanımız Mevlüt Çavuşoğlu’nun açıkladığı üzere önümüzdeki hafta o süreci atlatmış olacağız” dedi.”
Fakat, ilginç ki röportajda iddialı bir şekilde denilen olmamış, konsey o süreci önümüzdeki hafta değil ancak beş ay sonra atlatmış.
Neden böyle olduğuna geçmeden önce Küresel Gazeteciler Konseyi’nin kurucusunu tanıyalım.
Konseyin kurucusu gazeteci Mehmet Ali Dim.
Sitedeki biyografisine göre Dim, 1985-1987 yıllarında İstanbul'da Güneş gazetesinde çalışmış. Daha sonra ise Hürriyet, TRT ve AA’da Antalya muhabirliği yapmış. Yeni Alanya günlük gazetesi ile yine Alanya’da yayın yapan Dim TV ve Dim Radyo’nun sahibi. Alanya Gazeteciler Cemiyeti’nin de uzun süre başkanlığını yapmış. Türkiye Gazeteciler Federasyonu’nun da genel başkan vekilliğini yürütmüş.
Kendisi gibi Alanyalı olan Süleyman Efendi cemaatinin vefat eden eski lideri Ahmet Arif Denizolgun’un hayatını anlatan “Adanmış Bir Ömür” adlı bir de kitabı var.
Anlaşılan Dim, yine Alanyalı olan Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’na da yakın bir isim. Örneğin sahibi olduğu Alanya gazetesinde şöyle bir haber çıkıyor karşınıza:
“KGK Kurucu Genel Başkanı Mehmet Ali Dim, Bakan Çavuşoğlu'nun adının bir bulvar veya caddeye verilmesi için Alanya Belediye Meclisi'ne çağrıda bulundu.”
Ya da şöyle bir haber:
“Türkiye Gazeteciler Federasyonu (TGF) Genel Başkan Vekili Mehmet Ali Dim, New York’ta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a Anadolu Medyasının sorunlarını içeren bir dosya sundu. BM genel kurul toplantısı öncesinde Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun öncülüğünde gerçekleşen görüşmede Dim...”
Zaten haberlere ve sosyal medya hesaplarına göre de Küresel Gazeteciler Konseyi’nin ilk adımı Ocak 2019’de İçişleri Bakanlığı’na başvuru ve Çavuşoğlu’nu ziyaret olarak atılmış.
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’nun desteği bununla sınırlı kalmamış. Daha resmen kurulmadan konseyin ilk etkinliği olan KKTC’deki Kıbrıs Medya Buluşması’na bizzat katılmış. Çoğunluğu Türkiye’deki yerel gazete temsilcilerinden oluşan 50’ye yakın kişinin katıldığı buluşmada, Çavuşoğlu ile birlikte KKTC Cumhurbaşkanı ve bakanları da konuşma yapmışlar, ikinci gün Kıbrıs üzerine iki konuşma daha olmuş ve geziyle toplantı bitmiş.
Konseyin ikinci etkinliği Bakü’de olmuş, yine Çavuşoğlu katılmış. Türkçe Konuşan Ülkeler Birliği’nin toplantısına denk getirilen toplantıyı Küresel Gazeteciler Konseyi ile Azerbaycan’ın Matbuat Şurası adlı İngilizce’de GONGO denen sivil görünümlü resmi gazetecilik örgütü birlikte düzenlemişler. Yine Türk ve Azerbaycanlı gazetecilerin katıldığı toplantıda Çavuşoğlu ve Azerbaycanlı milletvekilleri konuşmuş, toplantıdan “Tek millet, tek basın” başlıklı bir bildiri çıkmış.
Arada konseyin bazı üyeleri İran’a, Ürdün’e gidip oradaki medya organlarını ve resmi gazetecilik örgütlerini ziyaret etmişler.
Bunlar sanki uluslararası bir teşekkül vasfı için yasadaki yeterli şartları oluşturmak adına KKTC ve Bakü gibi kolay ulaşılır yerlerde yapılmış etkinlikler gibi görünüyor.
Nihayet Cumhurbaşkanı’ndan onay da Ekim ayında çıkmış.
Küresel Gazeteciler Konseyi’nin organize ettiği en büyük etkinliğin hemen öncesinde.
Konseyin ilk kez resmi bir kurum olarak ev sahipliği yaptığı toplantının adı 21. Dünya Rus Medya Kongresi.
Aslında 1999’dan beri Rusya’nın resmi ajansı ITAR-TASS’ın dünyanın her yerindeki muhabirlerinin katıldığı bir kongre bu.
Düzenleyen kurumun adı da Dünya Rus Medya Konseyi (WARP). Hükümetten bağımsız dense de hiç öyle görünmüyor.
Bizdeki konseyle isim benzerliği herhalde dikkatinizi çekmiştir.
Gerçekten büyük bir organizasyondan bahsediyoruz. 85 ülkeden 160 Rus gazeteci katılmış, Ankara’da başlayan toplantıların ardından organizasyon Kayseri, Kırşehir, Kapadokya, Konya ve Alanya gezileriyle devam etmiş.
21’inci kez Rus devletinin düzenlediği bu büyük organizasyona 2019 yılında Türkiye adına daha yeni kurulmuş Küresel Gazeteciler Konseyi ev sahipliği yapmış.
Anlaşılan Küresel Gazeteciler Konseyi’nin ilk kuruluş amacı da bu büyük organizasyona ev sahipliği yapmak. Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’nun en baştan itibaren ilgisinin sebebi de bu gibi görünüyor. Muhtemelen Rusya’daki Dünya Rus Medya Konseyi’nin eşdeğeri bir yapı olarak Küresel Gazeteciler Konseyi kurulmuş.
Bunu aylar öncesinden itibaren bu organizasyon için konsey başkanının Rus elçiliğiyle yaptığı görüşmelerle ilgili tweetlerinden çıkarmak mümkün.
Ne var ki bunda denebilir.
Fena mı bu sayede Türkiye’nin de bir Küresel Gazeteciler Konseyi oldu.
Sosyal medya hesabında yayınlanan fotoğraflara bakılırsa Konsey’in Ankara Kavaklıdere’de dört katlı görkemli bir genel merkez binası var.
Girişine “International Media Center” yazılmış bina Ankara’daki resmi kamu binalarına benziyor. Girişinde Atatürk’ün basınla ilgili bir sözünün olduğu bir lahit var, arkada çifte bayrak olan makam odaları, toplantı salonları, gece ışıklandırmasıyla, her şey resmi bir kurum görüntüsünde....
Peki kurucuları arasında başkan Mehmet Ali Dim dışında başka kimler var?
Konseyin onursal başkanı duayen gazeteci Yavuz Donat.
Yine sitelerindeki sırayla diğer kurucular şöyle: DHA (Demirören Haber Ajansı) Genel Müdürü Salih Zeki Sarıdanişment, Sabah Ankara Genel Yayın Müdürü Osman Altınışık, Habertürk Ankara Temsilcisi Bülent Aydemir, Azerbaycan Parlamento Jurnalistleri Birliği Başkanı Elşad Eyvazlı, Akit Ankara Temsilcisi Hacı Yakışıklı, TRT Daire Başkanı Amber Türkmen, Milliyet Spor Müdürü Tayfun Bayındır, DHA Kıbrıs Temsilcisi Sefa Karahasan, Kayseri Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Veli Altınkaya, Trakya Gazeteciler Cemiyeti Onursal Başkanı Lütfü Karakaş...
Böyle uzuyor liste.
Konseyin sitesine ve sosyal medya hesaplarına göz gezdirince,
Ankara’da bakan, bakan yardımcısı, genel müdür düzeyinde karşılıklı plaketlerin, hediyelerin verildiği bol bol nezaket ziyaretleri ve konseyin genel merkezine yapılan hayırlı olsun ziyaretleri görülüyor.
Küresel Gazeteciler Konseyi, şimdiden 79 ile de temsilci atamış. Tabii Cumhurbaşkanı imzasıyla kurulmuş bir konsey olduğundan bazı illerde Valiler, vali yardımcıları temsilci olarak atanan gazetecileri makamlarında ziyaret etmişler. Ülkemizde gazetecilere verilen değer anlamında örnek ve göz yaşartıcı manzaralar bunlar.
Mesela Habertürk gazetesinde şöyle bir haber var:
“Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın imzasıyla kurulan ve Türkiye genelinde de teşkilatlanmasına hızlı bir şekilde başlayan Küresel Gazeteciler Konseyi Nevşehir Başkanlığı’nı Vali İlhami Aktaş ziyaret etti.”
Örnek bir davranış.
Tabii ki konsey kendisinden bekleneceği üzere örneğin, sarı basın kartıyla ilgili tartışmalar çıkınca hemen Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’nı mentionlayarak destek açıklaması yapmış: “Arzuladığımız “Temiz toplum” adına, “Temiz siyaset” diyorsak “Temiz medya” da diyebilmeliyiz. Basın Kartı için aranan nitelikler gazetecilik mesleğinin itibarını korumak için elzemdir. Bunu siyasete tahvil etmek doğru değildir.”
Ne diyelim, hayırlı olsun.
Artık gazetecilerin de Ankara’da geceleri aydınlatılan dört katlı bir genel merkez binası, haklarını savunacak bir Küresel Gazetecilik Konseyleri var.
Rusya’da, Azerbaycan’da, İran’daki benzer ‘bağımsız’ medya kurumlarının da artık Türkiye’de karşılıklı bilgi alışverişi yapıp, gidip gelebilecekleri, bir muhatapları oldu.
Türkiye’de medyanın özgür olmadığıyla ilgili asılsız haberlerin arşa çıktığı bir dönemde, Ankara’nın ortasındaki “International Media Center”a büyük görevler düşüyor. Bol bol plaketleşilsin, şehir şehir, ülke ülke gezilsin, önemli günlerde açıklamalarla algı operasyonlarına artık bir dur densin.
Küresel güçler, küresel gazetecilik nasıl yapılırmış görsün!
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış, Demokratik Toplum ve Demokratik Sosyalizmin İnşası.. 31.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan çok beğenmiştir… 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasLiderleri neden ‘insan üstü’ gibi görüyoruz 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUBir uğraktır sevgili… Bir durak olsa bile! 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKızışan Ortadoğu ve Amerikan sağında ihtilaflar 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSurvivor entelektüel! 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRAktaş serbest, Özer niye tutuklu? İşte skandalın kanıtı 3 rapor 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÇözüm Süreci’nin künhüne vakıf kaç kişi var? 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİPlazma Toplumu: Bir sinyal okyanusunda yüzen balıklar gibiyiz 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuAnkara neden huzursuz? 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİTasarruf edilecek makam aracı bulunamamış mı yani? 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunBarışın kaçınılmazlığı… 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokratların çilesi 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANSiyaset kulislerinde konuşulan baskın seçim senaryosu… 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRCezaevinden yükselen çığlık: Yaşamak istiyorum! 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSıfır oranlı gelir vergisi neden uygulanmıyor? 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYATürk futbolunun acı gerçeği: Kendimiz çalıp kendimiz oynuyoruz 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBüyük hesaplaşmaya doğru 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon yol temizliği için harekete geçmeli 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİR"KILIÇ KININDAN ÇIKARSA!" 28.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluGerçekten “adrese teslim” kadro ilanı, memurken başka yerde okuma rahatlığı ve yandaş medyanın “ezbe 28.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Baba Evi’nde Yarenlik… 28.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur Akgünİsrail hedefine ulaşırken… 27.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktanİslam ülkelerinin liderleri de acaba bir gün utanır mı? 27.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKKM kasıtlı bir uygulamaydı, kastı da zengine servet transfer etmekti 27.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciTefeci faizi gerçek ama nedeni ne? 27.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: İtalya-Güney Tirol Özerk Bölgesi 27.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNHepimize Yetecek Evrensel Bir Utanç 27.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden çürüyor ve çürüme neden durdurulamıyor? 27.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİsrail masasında HTŞ’ye Rus ruleti 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyolİslam düşüncesi nereye? 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUAKP+MHP ‘koalisyonu’ da bozuluyor mu? 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTKelbaşa Şimşir Tarak… 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelTek adama alışmış bir ülkede CHP'de ‘çift lider’ stratejisi ne kadar çalışır? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞFAİLİ MEÇHULLER BİR “DEVLET POLİTİKASI” MIYDI? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİran yeniden menzilde 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRDünyanın temel düzeni sarsılıyor: Yeni bir ütopya, krizlerden çıkışın anahtarı olabilir 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava Tümseği 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKIlımlılar, İslamcılar, Fundamentalistler: “Batı Türkiye’ye Nasıl Bakıyor?” meselesi 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKGerçekten emperyalist güçler bölgede Kürdistan istiyor mu? Irak ve Suriye’de olanlar bu tezi yalanlı 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKardeşlik 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezKalıcı toplumsal barış: Engeller, imkanlar 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİller Bankası Genel Müdürü Recep Türk: Listemizde sadece Aydın yok 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇKudüs, ey Kudüs! 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNAK Parti’den yeni tarzı siyaset: seçmeni kazanamıyorsan seçileni kazan 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUMutlak kötülüğün mutlak zaferine doğru mu? 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. Yılmazİpe un serme komisyonu mu? 21.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu17 Ağustos ve 6 Şubat niye akılları başa getirmedi? 18.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayEnflasyon raporu: Faiz, fiyatlar, sofradan eksilen tabaklar 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçDiyanet anayasaya aykırı bir hukuk rejimi öğütleyemez! 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANBitmeyen CHP tartışmaları (II): Yelin kayadan toz koparması 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
27.08.2025
23.08.2025
20.08.2025
18.08.2025
16.08.2025
13.08.2025
11.08.2025
9.08.2025
4.08.2025
2.08.2025