Ahmet AY
İKİNCİ darbe yolda, bu sefer önceki gibi olmayacak, bir gecede 20 milyon insanı öldürecekler. Bununla yetinmeyen katil güçler geriye kalan 60 milyon insanımızın 50 milyonunu yaralayıp esir alacak.
Önce Batı koalisyon güçleri vasıtasıyla İstanbul işgal edilecek, sonra NATO askerleri tarafından İzmir Yunanlılara verilecek, kendi kendine provoke olan Karadenizliler Rize başkent olacak şekilde Lazistan'ı kuracak.
İran'ın desteğiyle Şebbiha baskısı sonrası Hatay Esad'a verilecek, Fransızların desteğiyle Şanlıurfa'da Nemrut Devleti kurulacak. Çölemerik Özerk Cumhuriyeti ilanından sonra Van İran tarafından işgal edilerek Wan Şii Cumhuriyetini kuracak. Kars ve Ağrı buna isyan ederek Ermenistan'a ilhak girişimlerinde bulunacak.
Erzurum bunu duyar duymaz Bingöl'e saldıracak, buna çok kızan Zazalar Genç Merkezli Zazaistan Cumhuriyetini kuracak. Halifan buna itiraz ederek 4 asırdır sakladığı milyonlarca silahıyla Halifan İslam Devletini ilan edecek ve Mekke'yi isteyecek.
Konya durumdan vazife çıkararak İngilizlerin kışkırtmasıyla da olsa gerek Mevlana Eyaleti olarak tanınmasını basın açıklamasıyla duyuracak. Basın açıklamasını basan solcular 300 bin insanı katledecek. Almanların oyununa gelen Çankırı ve Çorum, Yozgat ile birleşerek Kayseri'de bulunan Çerkezlere saldıracak.
Konya katliamını duyan Ülkücülerle ve FETÖ'cülerin ayırt edilemediği bir grup Niğde'ye saldıracak ve binlerce Ordulu öldürülecek. Bursa'daki göçmenler bunu fırsat bilerek Malatya'da Balkan Cumhuriyeti kurduğunu bin pare top atışıyla ilan edecek.
Antalya turistler tarafından işgal edilip Güneşistan Devleti kurduğunu duyuracak, Denizli'nin AB ve BM'ye üyeliği anında kabul edilecek.
…
…
İbrahim kardeşimiz Kürtçe bilmiyor, ancak bildiğini sanıyordu. Oturup sohbet ettiği bir dostuna sohbetin en koyu yerinde arkadaşının söylediklerini onaylar mahiyette “Berde berdê, binê te ardê” deyince ortalık sessizliğe gömülüyor. İbrahim Kürtçe konuştuğu için takdir beklerken suratların asıldığını görünce sağa sola bakınır. Hazirundan biri,“İbrahim sen ne dedin” diye sorar, pırlanta yürekli İbrahim “çok güzel, anlat anlat dedim” der. Karıncayı incitmekten sakınan İbrahim'e orada bulunan herkes inanır ve dönüp kendisine “Berde berdê, binê te ardê” demek, “salla salla, dibin topraktır, yani yalanlarına yer dayanıklıdır anlamına geliyor” denilince sevgili İbrahim “yav ben ne yapmışım böyle” deyip dostundan özür diler, sohbet gülüşmelerle devam eder.
Ben de birkaç gündür 2. Darbe Geliyor yazılarını okuyunca her nedense bilmiyorum! Ama aklıma İbrahim kardeşimizin kırdığı o pot geldi.
- Atilla Uğur'dan sonra sevdiğim ve keyifle okuduğum Fatih Tezcan, 2. Darbe senaryosunu yazdı. Başkaları da balıklama dalıp benzer yazılarla sahne aldı.
Bu konuda yazılanları okurken el insaf dedim. Tamam, Batı bizi rahat bırakmayacak, eyvallah. 15 Temmuz'da yenilen CIA bunun rövanşını almayı düşünüyor, bu da doğru. Yedi değil, yetmiş yedi düvel bizim güçlenmememiz için çaba sarf ediyor, buna da eyvallah. Ama Allah aşkınıza bu yaptığınız iş mi?
Beyler, milleti dinliyor musunuz?
15 Temmuz'da imanını cesaretiyle yoğuranlar bu yazdıklarınızdan dolayı ye'se kapılıyor. İnsanlar, “Bütün bu yazılanlar olacaksa bize hayat yok, göçüp gidelim” diyor.
Evet, rehavete kapılmayalım, zafer sarhoşluğundan uzak duralım, hazırlıklı olalım, gelecek dediklerinize dünyayı zindan edelim, de, bu yazdıklarınız başka, yeni bir darbe/dalga (uyarısı) bambaşka.
Bakınız, İbrahim Karagül yazıyor, saldırganların amacını da, tedbiri de, sonucunu da önümüze koyarak.
Süleyman Özışık aynı minvalde milleti diri tutmaya, düşmana meydan okuyarak yazıyor ve amaç hâsıl oluyor.
Ya siz?
Biraz insaf lazım.
Ama haklısınız, ABD/Batı uşağı FETÖ en iğrenç darbeler, saldırılar düşünebilir ve düşünüyor da, bunu bildiğimiz ve bilmediğimiz terör örgütleri ile ve başka unsurlarla yapmak isteyebilir, lakin FETÖ'nün ağababaları bunun kendilerine maliyetini de düşünüyordur.
Yani, anlattığınız türden bir saldırı ya da bir darbe kendilerinin sonu olur. Olan bitene kayıtsız kalamayacak olan Ruslarla ABD kapışmadan anlattıklarınızın gerçekleşme ihtimali yoktur. Böyle bir kapışmada ise ABD İmparatorluğu çöküşün eşiğine gelir.
Tekrar ediyorum, Fetullah Gülen'e iman etmiş olan FETÖ ve patronları boş durmayacak, fırsat bulduklarında bizi vuracaklar. Bu yüzden bizler de birbirimizi Al-İ İmran Suresi'nin son ayetindeki “Ey İman edenler, sabredin, direnin ve tedbirli olun…” emrince diri tutalım, lakin yazdıklarımız “Berdê berdê, binê te erdê” olmasın.
Yazarlar
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
22.04.2019
13.04.2019
8.02.2019
27.03.2019
25.03.2019
6.02.2019
21.02.2019
6.02.2019
4.02.2019
26.01.2019