Akın ÖZÇER
ETA, las claves de la paz, Sosyalist İşçi Partisi Bask kolunun (PSE) Başkanı Jesús Eguiguren ile El Paísyazarı Luis R. Aizpeolea’nın birlikte kaleme aldıkları kitabın başlığı. İspanya’da yarın elektronik, 14 aralıkta da kitap baskısı çıkıyor piyasaya. Eguiguren, Zapatero hükümeti ile ayrılıkçı terör örgütü arasında bir yıl kadar süren (Haziran 2006 - Mayıs 2007) son görüşme süreci içinde başından sonuna kadar yer almış bir siyasetçi. ETA temsilcileriyle Cenevre, Lozan ve Oslo’da müzakere, hatta yemek masasını paylaşan Eguiguren’in bu süreçte yaşadıkları sadece İspanya değil, aynı zamanda terörle mücadele eden Türkiye için de önemli bir deneyim. O bakımdan Türkçeye çevrilmesinde yarar olacak kitapların başında geliyor.
El País’in aktardığı bilgilere göre, ETA ile son görüşme süreci uzun bir geçmişe sahip. Eguiguren’in 2000 yılı başlarında Batasuna’nın bugün cezaevindeki tarihî lideri Arnaldo Otegi ile terörün sonlandırılması için şahsen başlattığı diyalogla gelişiyor. Bask siyasetçi, sosyalistler 2004’te seçimleri kazanınca konuyu İçişleri Bakanı Rubalcaba ile paylaşıyor. Bakan, Eguiguren’in girişiminden etkileniyor ve ETA ile diyalog süreci başlatılması kararı alıyor. Önce ETA’nın Başbakan Zapatero’ya mektup göndererek sorunu diyalogla çözmeyi önerdiğine dair bir balon haber üretiliyor. Sonra Otegi aracılığıyla ETA’dan böyle bir mektup ısmarlanıyor. Eguiguren, iki ay sonra ETA’nın mektubunu, Fransız Sosyalist Partisi (PSF) yöneticilerinden birinin elinden bizzat kendisinin aldığını, mektubu ona da bir rahibin ulaştırmış olduğunu söylüyor. ETA’nın Fransa’da bu çevrelerle nasıl ilişkide olduğu ise ayrıca üzerinde durulması gereken ilginç bir konu.
Eguiguren, hükümetin ETA’ya cevabi mektubunu yine kendisinin Fransa’ya geçerek bazı aracılarla yerine ulaştırdığını, 2005 şubatında aynı kanaldan gelen ETA’nın doğrudan görüşme talebini hükümete taşıdığını itiraf ediyor. Bundan sonraki aşamada, hükümetle örgüt arasında yol haritasının belirlenmesi için birçok mesaj teatisi ve içinde kendisinin de bulunduğu ön görüşmeler yapılıyor.
21 haziran günü Jesús Eguiguren, ETA’nın güvercin kanadını temsil eden ama özel yetkili mahkeme Audiencia Nacional tarafından da üç yıldır aranan Josu Ternera ile Cenevre’de buluşuyor. Görüşme, aracı kuruluş Henri Dunant İnsani Diyalog Merkezi’nin aldığı sıkı güvenlik önlemleri altında ve kişilerin kod adları kullanılarak yapılıyor. Tabii Eguiguren önceden tanıdığı “George”un pekâlâ Josu, o da “Miguel”in Jesús olduğunu iyi biliyor. Görüşmeye “Robert” adıyla katılan üçüncü kişinin de ETA’nın eski yöneticilerinden Jon Yurrebaso olduğu ortaya çıkıyor.
Josu Ternera görüşmede ETA’nın lideri olmadığının, sadece aracı olarak kabul edilmesi gerektiğinin altını çiziyor. ETA’nın sonlandırılması ve terör kurbanlarının ailelerinden özür dilenmesi gibi konularda ılımlı bir çizgi izliyor. İçtenliğine inandığı Ternera ile ETA’nın ateşkes ilan etmesi, ardından hükümetin de görüşme sürecini başlatması için verimli bir çalışma yaptıklarını aktaran Eguiguren, kendisiyle ayrıca iki tarafı rahatsız eden kavramlardan kaçınılması üzerinde uzlaştıklarını da belirtiyor. Bu kavramların başında kolektif bir hak olduğu için Madrid’in reddettiği kendi kaderini belirleme hakkının geldiğinin altını çiziyor.
Belirlenen yol haritası uyarınca ETA ile hükümet arasında yapılacak ateşkesin denetimiyle ilgili teknik görüşmelerin ardından siyasi partilerle siyasi sorunları ele alacak ikinci bir masanın kurulması öngörülüyor. ETA, Batasuna’nın katılmasını beklediği bu masada Bask milliyetçiliğini tatmin edecek siyasi anlaşmaların kotarılabileceğini düşünüyor. Bu nedenle ateşkes ilânıyla başlayacak yol haritasının hükümetçe onaylanmasını şart koşuyor. ETA ayrıca polisiye önlemlerde gevşeme ve İrlanda barış sürecindekine benzer şekilde tutuklamalardan vazgeçilmesini talep ediyor. Ana muhalefet tarafından ETA ile siyasi müzakere yaptığı suçlamasına maruz kalan hükümetin önceliğini ise silah bırakma oluşturuyor. Örgütün kişilere, mallarına yönelik şiddete ve “kale borroka” ya (sokak vandalizmi) son vermesi, devrim vergisinden ve silahlanmaktan vazgeçmesi isteniyor.
ETA nihayet 22 Mart 2006 itibariyle ateşkes ilân ediyor ama görüşmeler ancak üç ay sonra, hükümetin Temsilciler Meclisi’nden yetki almasının ertesinde başlıyor. Ancak hükümet adına Eguiguren’in yanı sıra eski bakanlardan Javier Moscoso’nun katıldığı Cenevre’deki ilk görüşmeler sürecin devamı bakımından umut vermiyor. Zira ETA’nın hükümetin yol haritasına uymamasından, özellikle tutuklamaları sürdürmesinden şikâyetçi olması görüşmelere damgasını vuruyor. Eylül ayında ETA lideri “Thierry” kod isimli Francisco Javier López Peña’nın görüşmelere katılmasıyla şikâyetler tehdide dönüşüyor.
Jesús Eguiguren özenle geliştirdiği diyalog sürecinin avucunun içinden yavaşça kaydığını Oslo görüşmelerinde hissediyor. 11 aralık günü görüşmelerin yapıldığı otele yakın bir restoranda Thierry ile yediği öğle yemeğinde ETA lideri korkunç gerçeği yüzüne vuruyor: “Süreç tıkanırsa Vietnam olur, nerede ve nasıl istersek öyle vururuz.” Bundan tam 19 gün sonra Barajas’ta patlayan bomba Thierry’i haklı çıkarıyor belki ama ETA için de sonun başlangıcı oluyor. İşte Eguiguren’in kitabı, örgütü bugün silahlı faaliyetine son vermeye zorlayan bu sürecin sondan bir önceki aşamasına ışık tutuyor.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
















































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
6.11.2025
30.10.2025
19.10.2025
14.10.2025
8.10.2025
28.09.2025
21.09.2025
8.09.2025
3.09.2025
29.08.2025