Ali BAYRAMOĞLU
Başbakan 'görüşmeler' demiyor, 'terörle mücadele'diyor, başbakan 'yeni toplumsal sözleşme' demiyor, 'silahların terki' diyor…
Varsın desin…
Böyle dönemlerde, tanımları somut adımlar verir. Sözler ise hamleleri mümkün, toplum nezdinde meşru kılacak bir işlev görür.
Başbakan Tayyip Erdoğan dün Kürt meselesine, açılan yeni döneme ilişkin çarpıcı bir konuşma ve çağrı yaptı.
Konuşmasının özünü yeni olan, pek çok açıdan bir 'yeniyi simgeleyen' şu sözler oluşturuyordu:
'Şiddet ve terör bu ülkeye acıdan, kan ve gözyaşından başka hiçbir şey getirmemiştir. İnanın tek bir gayemiz var. O da annelerin gözyaşını dindirmektir. Meşru çizgide kalarak, hangi yöntemle olursa olsun, biz, bu gözyaşını mutlaka dindirmek istiyoruz. Onun için Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi diyoruz. Bu milli birliğin içinde her etnik unsur var. Kardeşlikten daha güzel ne olabilir. Temkinliyiz, dikkatliyiz ama umutluyuz. Bu süreçte gerçekten yapıcı rol almak isteyenler varsa; kim olursa olsun hepsine sesleniyorum. Hangi siyasi düşüncede olursa olsun hepsine söylüyorum. Tüm STK'lara, tüm medya gruplarına sesleniyorum; sağduyulu, sabırlı ve sorumlu şekilde davranmaları şarttır.
Bu süreç şehitlerimizin ruhunu, şehit ailelerimizin hissiyatını, milletimizin değerlerini asla ve asla zedelemeyecek. 75 milyondan bir ricam var; lütfen hiç kimse kara propaganda bulutlarının etkisi altında kalmasın. İftira, itham ve yalanlara hiç kimse kulak asmasın.
Aklıselim vatandaşlarımız bu oyuna gelmeyecektir. Hep birlikte bu oyun bozulacaktır. Başlattığımız barış süreci dinamitlenmek isteniyor.'
Böyle bir dönemde, kamuoyunda yapılan böyle bir konuşma Türkiye'nin gerçek anlamda yeni bir döneme girmeye hazırlandığının, bu istikametteki siyasi kararlığının bir ifadesidir.
Bir adım daha gidelim:
Türk kamuoyunun hassasiyetlerine dikkatli, açılan sayfayı barış süreci olarak tanımlayan, her aktörü sorumlu davranmaya ve sorumluluk almaya davet eden, kamuoyu önünde siyasi cesaret ve kararlılıkla risk ve sorumluluk alan, bu konuşma, pek çok açıdan tarihidir.
En önemli yönü, AK Parti'nin Kürt meselesine yaklaşımında 'ciddi bir eksen değişiminin' açık olarak ifade edilmesidir.
Siyasi iktidarın Kürt meselesini, Kürtlere kulak vermeden genel bir demokratikleşme ve siyasi hizmet dizisi üzerinden halletme arayışı bir yönüyle sona ermiştir. Bunun yanına AK Parti'nin düne kadar kabul edilmez gördüğü, hatta Kürt siyasi hareketini dikkate alma ve muhatap alma unsurları eklenmiştir.
Dün altını çizdiğimiz Öcalan'ın ve devletin bakış açıları arasındaki mesafenin kapanmasının Türk ayağı, siyasi iktidar ayağı böyle karşımıza çıkıyor.
Bu, son derece önemli bir gelişmedir.
Başbakanın 2005 Ankara'da ve Diyarbakır'daki yaptığı konuşmalarla başlayan bir süreç, deneyimlerle, deneyimlerin getirdiği derslerle son derece kritik bir noktaya ilerliyor.
Ancak kabul etmek gerekir ki, bu konuda verilecek büyük sınav sadece siyasi iktidarın sınavı değildir.
Aynı zamanda kamuoyunun, siyasi partilerin, özellikle kullanacağı dil, oluşturacağı havayla basının sınavıdır.
Bu sınav özellikle Kürt aktörlerin sınavıdır.
Bu sınav parçalı Kürt siyasi alanın barış istikametinde bütünleşmesinin de bir yoludur. Bu sürece dahil olmak isteyen BDP gibi partiler için bir kapıdır bu sınav…
Çarşamba ve Parşembe günleri bu açıdan önemlidir.
Bu sınavı ve takip edenleri aşarsak yol açık görünüyor.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
19.06.2025
8.06.2025
5.06.2025
2.06.2025
29.05.2025
18.05.2025
15.05.2025
10.05.2025
8.05.2025
4.05.2025