Atilla YAYLA
Terör ve terörist kavramları son yıllarda her zamankinden çok kullanılır oldu. Neredeyse herkes ve her kesim hoşuna gitmeyen davranışları terör, onları yapanları terörist olarak adlandırıyor. Bunu yapmak yapana avantaj ve bu adlandırmaya maruz bırakılana dezavantaj sağlıyor. Hiç kimse terörist diye anılan birinin veya bir grubun gerçekten terörist olup olmadığını sorgulamaya girişmiyor. Terörle ilişkilendirilen davranışları ve grupları kafasında peşinen mahkûm ediyor. Teröre ve teröristlere karşı yapılanları meşru ve gerekli görüyor.
Bu yolu seçenler özellikle devletler. En başta gelenleri Amerikan devleti ile İsrail devleti. Bu iki ülke neredeyse onlara karşı olan her siyasî çizgiye ve eyleme terör yaftasını yapıştırmaya çok yatkın. Meselâ, Filistinliler, İsrail’e göre terörist. Hamas bir terör örgütü. Amerika Taliban’ı bir terör örgütü olarak görüyor. Türkiye de aşağı yukarı aynı kafada. Yıllarca PKK bir terör örgütü olarak adlandırıldı.
Terör ve terörist kavramları bu kadar kolay kullanılabilir mi? Literatüre bakarsanız, hayır. İlgili yazında neye terör kime terörist deneceğinin çok tartışmalı olduğu söylenir. Birine göre terörist olanın başka birine göre kahraman veya özgürlük savaşçısı olabileceği vurgulanır.
Bu kavram karışıklığının bir sebebi, elbette, devletlerin toplumlarını manipüle etme ve düşmanlarını dezavantajlı konuma düşürme çabası. Unutmayalım ki medyanın ana haber kaynağı devletlerdir ve devletler çoğu zaman medyanın kullandığı dilin ana hatlarını da çizer. Söz gelimi, Türkiye yıllarca tüm Kürt hareketine terörist dedi ve “bölücü”den “bebek katili”ne uzanan bir kavramlar portföyü geliştirdi. İkincisi, şiddet ile terör arasındaki ayrımın yapılamaması. Her terör şiddeti kapsar ama her şiddet terör değildir. Devletler kendilerine karşı kullanılan her şiddeti terör olarak yaftalamaya hazır. Şiddet insanlara karşı zor kullanılmasıdır. Bu zor şu veya bu amaçla kullanılır. Terör ise şiddetin siyasal amaçlarla, çoğu zaman ideolojik motivasyonlarla, kesik kesik, dar bir kadroya sahip gruplar tarafından kullanılmasıdır. Terör örgütleri az sayıda insandan oluşur. Çoğu zaman gizli bir yapılanma olarak kalır. Amacı siyasal iktidara korku salmak, onu halk nezdinde komik ve aciz duruma düşürmektir. Bu yüzden terör örgütü şiddetini devlet otoritesini temsil eden polis ve asker gibi bürokratlar ile siyasilere yöneltir. Terörün bir propaganda tarafı da vardır. Buna “aşağıdan terör” denir. Bir de “yukardan terör” vardır. Buna “devlet terörü” de denir. Devlet teröründe devlet elindeki zor aygıtlarıyla siyasî muhalefeti bastırır, yok eder. Bütün totaliter sistemlerde devlet terörü yaygın biçimde vardır. Otoriter sistemler de totaliter sistemlerdekinden daha az olmakla beraber teröre başvurur. Demokrasilerde dahi devletin zor kullanımının meşru şiddet kullanımı dışına çıkıp teröre dönüştüğü durumlarla karşılaşılabilir. Üçüncü sebep vahşeti, zulmü, bilinen adıyla anma yerine terör olarak adlandırma eğilimi. Böyle yapılırsa vahşetin daha isabetli biçimde teşhir edilebileceği sanılıyor.
Görüldüğü üzere, bu, devlet merkezli bir bakış. Terör ne kadar korkunç olursa olsun devletten değil devlet dışı varlıklardan gelen şiddete verilen bir ad. Devletler çok daha kötüsünü yapabiliyor, ama nedense devlet terörü kavramı sanki unutulmuş gibi. Somut bir örnek vereyim. Suriye’de rejim 300 bin insanı katletti. Buna terör diyen neredeyse yok. Oysa bu alenen devlet terörü. Çünkü bu insanların yok edilme sebebi siyasî. Buna karşılık, IŞİD adlı vahşi gruba terör örgütü sıfatı yapıştırılıyor. IŞİD’in iğrenç, kınanması gereken kafa kesme eylemleri bu örgütü terörist olarak adlandırmaya yetiyor. Oysa, icraatın aslı bir cinayettir. Özünde insanların bir bombayla mı parçalandığı yoksa kafası kesilerek mi öldürüldüğü ikinci derecede önemlidir. Ama kafa kesme eyleminin dramatik olması ve propaganda amacıyla hem bunu yapanlar hem bundan rahatsız olanlar tarafından daha kolay kullanılabilmesi terör söyleminin yükseltilmesini kolaylaştırıyor. IŞİD, evet, vahşi bir örgüt. Masum insanları katlediyor. İnsanların kafasını kesiyor. Bunların kınanması ve durdurulması lâzım. Ama IŞİD’in yaptığı terör müdür ve o bir terör örgütü müdür çok tartışılır. Vahşet terörle özdeş değildir.
Diğer bir mesele, IŞİD’in niye doğduğunun ve nasıl olup da bu kadar geliştiğinin yeterince sorgulanmaması. Terör örgütü nitelemesini yapınca sanki buna ihtiyaç kalmıyor. Oysa, cevap bekleyen sorular var. Niçin ve nasıl dünyanın her tarafından binlerce insan IŞİD saflarına koşuyor? Niçin çok sayıda Sünni Arap kabilesi ona destek veriyor? Bu sorgulanınca Esed’in zulmü, Maliki’nin mezhepçi politika izleyip Irak’taki Sünnilere zulmetmesi, Batı işgalciliğine tepki gibi faktörler ortaya çıkıyor. Bunlar elbette IŞİD’i ve yaptıklarını meşrulaştırmaz, ancak, onu yaratan sebepleri ortaya çıkarma yolunda mesafe almamıza yardım eder. Bu da kimlerin neden ne kadar sorumlu olduğunu anlamamıza ve benzer örgütlerin ortaya çıkmaması için neler yapılması gerektiğini daha iyi düşünmemize katkı sağlayabilir.
Siz siz olun, egemen söylemin her zaman doğru, haklı ve isabetli olmayabileceğini aklınızdan çıkarmayın.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
16.04.2021
24.04.2020
12.02.2020
13.11.2019
28.07.2019
28.05.2019
22.05.2019
14.05.2019
12.05.2019
18.04.2019