Atilla YAYLA
CHP'li İstanbul Ataşehir Belediye Başkanı Battal İlgezdi ve karısı CHP milletvekili Gamze İlgezdi ile bazı akrabaları hakkında bir dizi yolsuzluk iddiası ortalıkta dolaşıyor. Ataşehir Belediyesi sınırları içinde yeni inşa edilen bir yüksek binada -moda tabirle, lüks rezidansta- İlgezdi ailesinin çok sayıda usule aykırı elde edilmiş daireye sahip olduğu dillendiriliyor. Aynı binada Kılıçdaroğlu'nun kızının da bir dairesinin olduğu ortaya çıktı. İddiaya göre imarda usulsüzlük, arsa gaspı, karşılıksız sahip olma gibi şeyler söz konusu.
Tüm ülkelerde -hem demokrasilerde hem de anti demokratik rejimlerde- yolsuzluk olması mümkün. Türkiye de yolsuzluklardan ari değil. Çeşitli zamanlarda yolsuzluklar oldu, oluyor. Yolsuzluk iddiaları ise hemen her zaman gerçekleşen yolsuzluklardan çok daha fazla. Son yıllarda AK Parti'ye ve Erdoğan'a karşı siyasî bir silâha dönüştürülen çok sayıda yolsuzluk iddialarıyla karşılaştık. Sistematik biçimde buna ilişkin iddiaları haber yapan ve onları okuyan kimi çevreler, iddiaları yolsuzluk olduğunun kanıtı olarak sunmaya ve görmeye yöneldi. Bu tavrı pek doğru bulmuyorum. Bir yerde yolsuzluk olduğunu iddia etmek orada yolsuzluk olduğunu kendiliğinden kanıtlamaz. Usulüne uygun elde edilmiş, meşru ve somut delillerle söz konusu yolsuzluğun ispat edilmesi gerekir. Bunu yapmak da itham edilene değil itham edene düşer. Bu yüzden, son yolsuzluk iddiaları karşısında da ihtiyatlı bir tavır almaktan yanayım. İddia sahipleri ellerindeki bilgi ve belgeleri ilgili makamlara ulaştırmalı. Yayın organları da sağlam bilgiye dayandığını düşündükleri, çapraz kontrole tâbi tuttukları haberleri gerçekmiş gibi değil iddia olarak sunduğunu özellikle belirginleştirmeye çalışmalı. Aksi takdirde, birçok haksızlık yapılabilir. Bu çerçevede, meselâ, Zeynep Kılıçdaroğlu'nun lüks daireyi ailesinin yardımıyla aldığı sözüne, aksi ispatlanana kadar itibar etmek zorundayız. Böyle olmadığını iddia edenler varsa, bunu ispatlamak onlara düşer, Z. Kılıçdaroğlu hiçbir şeyi ispatlamak zorunda değil.
Bu ve benzeri yolsuzluk tartışmaları çoğu zaman çok önemli faktörler göz ardı edilerek yapılıyor. Yolsuzluk, şüphesiz, çok yönlü bir fenomen. Bir değil birden çok boyutu var ve aynı anda etkili olabilen çeşitli sebeplere bağlı. Ne sadece bir kişisel ahlâk meselesi ne de ahlâktan tümüyle azade. Hem bir sistem hem bir kişisel mizaç meselesi. Hem sistemin açıksız olması, hem zamanla görülen sistemik açıkların kapatılması, hem de suç teşkil eden yanlışların etkili şekilde cezalandırılması meselesi. Yolsuzluk iddialarının çok önemli bir diğer boyutu, gerek siyaseti dizayn etmek isteyen medya çevreleri gerekse siyasetçiyle iktidar yarışına giren bürokratik gruplar tarafından siyasetçilere karşı silah olarak kullanılabilmesi. Bundan dolayı, siyasetçiyi ve ailesini peşinen yolsuzluk yapanlar olarak görmek ve göstermek yanlış. Türkiye'nin bir yolsuzluk iddiaları ve olayları tarihi yazılsa ne iyi olur. Büyük bir ihtimalle iddiaların ispatlanan yolsuzluklardan kat kat fazla olduğu ve birçok durumda yolsuzluk iddialarını yüksek sesle dile getirenlerin kendilerinin daha derin yolsuzluklara batmış olduğu ortaya çıkar.
Olayın bir diğer boyutu medyanın hâline tuttuğu ışık. Bazı medya organları, hadi adını da koyalım, şu sıralarda ittifak içinde olan CHP medyası ile Cemaat medyası, yolsuzluk iddiaları karşısında derin bir sessizliğe gömüldü. İddialar elbette yolsuzluğun mutlaka var olduğu anlamına gelmez, ama neresinden bakılırsa bakılsın haber değerine sahip. Bu iddialar CHP değil AK Parti çevresi için yapılsaydı, aynı yayın organları tozu dumana katar, hem iddia hem yargı hem infaz makamı gibi davranırdı. Bu çifte standartlılık malum medya organlarının ne kadar ilkeli ve ne ölçüde güvenilir olduğu hakkında kamuya iyi fikir vermekte. İddialar ve medyadaki değişik tavırlar, bir demokraside medyada çoğulluğun medya organlarının bağımsızlığından daha önemli olduğunu bir panelde söylediğim için şahsıma arsızca saldıran çevrelere de bir ders niteliğinde. Konuşmamda dile getirdiğim ve sonra burada da yazdığım gibi, uzun vadede medyada çoğulluk medya organlarının tanımlanması ve uygulanması zor bağımsızlığından daha önemli ve yararlı. Medyada çoğulluk varsa bir kesimin sakladığını, görmezden geldiğini diğer kesimler görüp teşhir edebilir. Böylece medya organları karşılıklı olarak birbirini denetler. Sağlıklı bir demokrasi ve yolsuzluklarla etkili mücadele için medyada çoğulluk şart.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları






















































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
16.04.2021
24.04.2020
12.02.2020
13.11.2019
28.07.2019
28.05.2019
22.05.2019
14.05.2019
12.05.2019
18.04.2019