Ayhan ONGUN
Halk arasında yaygın olarak kullanılan bu deyişle, hatasını affettirmek ya da düzeltmek için özür dilerken daha büyük bir hata, kabahat işleyenler anlatılmak istenir.
Son günlerdeki olağanüstü seçimli kurultay talebine yönelik imza krizinde, CHP Genel Merkezinin düştüğü durum da aynen budur.
Lider odaklı siyasete karşı olan ve CHP de Genel Başkan değişimiyle hiçbir şeyin değişmeyeceğine inanan biri olarak ilk kez sağlıklı bir değerlendirme yapmakta zorlanıyorum.
Bir yanda, girdiği tüm seçimleri- rakibine karşı- kaybeden bir genel başkan.
Yani bir kaset komplosuyla CHP nin başına paraşütle indirilen Kemal Kılıçdaroğlu ve onun etrafında konuşlanmış bir kadro.
Bu kadronun varlık nedeni Kılıçdaroğlu olduğu için, o gitmek istese de bırakmıyorlar.
Çünkü onlar için önemli olan ülke yönetiminde iktidar olmak değil, parti içinde iktidar olmak.
Böyle olunca da kuruyorlar aday tezgahını, açık artırmayla milletvekilliği, belediye başkanlığı ve hatta belediye meclis üyeliği pazarlamaya devam ediyorlar.
Tezgahın ellerinden gideceğini anlayınca da olmadık yeni atraksiyonlarla statülerini korumaya çalışıyorlar.
Eğer böyle olmasaydı şu soruların cevabını nasıl vereceklerdi.
Toplanan imzaların yeterli olmadığını söylüyorsunuz.(Baskıyla geri aldığınız imzaları saymıyorum)
Bu ne anlama gelir?
Kurultay delegelerini zaten biz belirledik, onlar da bizi belirledi, bundan sonra da öyle olacak.
O zaman sormazlar mı, Madem delege çoğunluğu elinizde, niye seçimden kaçıyorsunuz?
Eğer bu kabahat ise, şimdi savundukları özür, kabahatlarından daha büyük.
Neymiş! Yerel seçimlere az bir zaman kala kurultaya gitmek zaman kaybıymış, yapılması gereken çok daha önemli işleri varmış!
Peki bu zaman denen kavram diğer partiler için farklı mı çalışıyor?
AK Parti de, MHP de, İYİ Parti de Ağustos ayı içerisinde kurultay yaparak Genel Başkanlarını değiştirmeseler de, yönetim kademelerini değiştiriyorlar, tüzüklerinde, programlarında revizyona gidiyorlar.
Ama siz, sözüm ona sosyal demokrat parti olarak tek adamlığa yönelik hazırlanmış bir tüzükle yerel seçimlere gitmeyi istiyorsunuz.
Aklı başında her vatandaşın ısrarla değişmesini istediği siyasi partiler yasasında bile beşte bir imza kuralı varken hak-hukuk-adalet diye yeri göğü inleten CHP nin tüzüğünde bu şartı yarıdan bir fazla imzaya dönüştüren CHP nin siyaset baronları, utanmadan muhalefet isteyenleri koltuk sevdalısı diye yaftalamaya çalışıyor.
Muhalefet hareketinin başını Muharrem İnce çektiği için, doğal olarak şimdi diğer partilerden çok CHP kurmayları onu yıpratmaya çalışıyorlar.
Oysa muhalefete destek veren tüm partililer de Muharrem İnce’nin bir kurtuluş olmayacağını, onunda her siyasetçi gibi defolarının olduğunu elbette biliyorlar.
Ancak şunu da biliyorlar; Anadolu’nun bir ilçe başkanını getirip Genel Başkan yapsanız şu anki mevcut yönetimden daha çok heyecan yaratır, umut yeşertir.
Genel Başkan değişikliği bir amaç değil, bir araçtır.
Önemli olan CHP de bir zihinsel değişim, ilkelerin yeniden gözden geçirilmesi, partinin hangi sınıfsal katmanı temsil ettiği, toplumun hangi kesimiyle birlikte davranacağının net olarak belirlenmesidir.
Kuşkusuz ülkemizde demokrasinin tüm kurul ve kurallarıyla yerleşebilmesi için siyasi partiler ve seçim yasasının değiştirilmesi, barajın kaldırılması, toplumun tüm kesimlerinin temsil edilebilmesine fırsat verilmesi, kadın ve gençlerin daha aktif ve eşit koşullarda politika yapabileceği zeminin yaratılması gerekir.
Ama beğenmediğimiz siyasi partiler yasasında bile olmayan, yarıdan bir fazla kuralıyla parti içi demokrasiyi yok eden, başkan ve adamlarına hak etmedikleri sınırsız yetkileri veren ama hesap verme söz konusu olduğunda parti disiplinini bahane ederek eleştiri hakkını bile partililere çok gören bu gerici zihniyet, bu statükocu güruh, bu elit kadro; CHP den elini çekmeden, bırakın iktidar olmayı, düştüğü yerden ayağa bile kalkamaz.
Bir kez daha ve ısrarla vurgulamak istiyorum.
CHP nin sorunu Genel Başkanlık ya da lider sorunu değildir.
Kendi içinde demokrasiyi işletemeyen bir parti, ülkede demokrasi mücadelesi vereceğine kimseyi inandıramaz.
Üretim ilişkileri dahil, tüm ekonomik, siyasi, sosyal ilişkilerin değiştiği, dönüştüğü, yenilendiği küresel dünyada, kendini yenilemeyen insan da, kurumda ayakta kalamaz.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
19.08.2021
31.03.2021
17.03.2021
3.02.2021
23.10.2020
30.09.2020
28.07.2020
19.05.2020
15.05.2020
19.03.2020