Ayhan ONGUN
Duygularımız çoğu zaman yaşamımızı yönlendiren, kimi zaman da yaşamımıza renk katan olgulardır.
Kimi zamanda duygularımız; aklımızla, mantığımızla çatışmaya girer, yaşam çizgimizde önemli kırılmalara neden olurlar.
Ama ne zaman duygularımız aklımızın önüne geçmişse, telafisi mümkün olmayan derin yaralar açar, yaşamı çekilmez hale getirir.
Bireyler olarak duygularımızın esiri olabilir, sonuçlarına da birey olarak katlanabiliriz. Burada zarar gören kişilerdir ve tercihlerinin bedelini ödemek zorunda kalabilirler.
Ancak söz konusu bir ülkenin geleceğiyse ve sonucundan tüm yurttaşlar etkilenecekse, hiç kimse aklın yerine duygularını koyma lüksüne sahip değildir.
Durum böyle olunca ülke yönetimine talip olan kişi ve liderler, siyasi parti başkan ve yöneticilerinin, özellikle de kriz dönemlerinde çok daha fazla dikkatli olmaları gerekir.
Son günlerdeki Suriye kriziyle ilgili açıklamalar ve siyasilerin yaptığı değerlendirmelerde akılcı ve barış dilini öne çıkaran tavır sergilemeleri kamuoyunda memnuniyetle karşılanırken, kimi savaş baronları yine sahneye çıkmaya başladı.
Suriye’nin bir savaş uçağımızı uluslar arası hava sahası içinde düşürmesi üzerine oluşan kriz ortamında kabul etmek gerekir ki, savaş çığırtkanlarına ve AK Parti karşıtı kimi muhaliflerin duygusal karşı çıkışlarına rağmen hükümet, sağduyulu tavrını sürdürdü.
Uluslara arsı hukuktan kaynaklı tüm haklarımızı sonuna kadar kullanarak ve tüm diplomatik yolları olabildiğince zorlayarak meşruiyet zemininden ayrılmamaya özen göstermesi olumlu ve dünyada kabul gören bir politika.
İçerde de muhalefeti yanına alarak soruna çözüm aramak istemesi Erdoğan için olumlu sayılabilecek bir davranış iken yine kriz dönemlerinden siyasi rant elde etme girişimleri de başladı ne yazık.
Soğukkanlılığı, vurdumduymazlık olarak algılayan, “vurun abalıya” hesabı, hazır böyle bir sorun varken AK Partiyi köşeye sıkıştıralım anlayışıyla böylesine kritik bir durumdan nemalanmaya çalışanlar da var.
AK Partiyle verilecek siyasi mücadeleyi bu kriz ortamına taşımak muhalefete bir yarar sağlamayacağı gibi, uluslar arası alanda Türkiye’nin elini zayıflatır ve bundan hepimiz zarar görürüz.
Son zamanlarda Uludere katliamından itibaren, kürtaj sorunu dahil ,bir dolu anlamsız tavır ve politikaların sahibi olarak AK Parti, elbette sorumludur ve bu konularda hesabını daha verememiştir.
Ancak bu konuları tam da böylesine sıcak gelişmelerin yaşandığı bir ortamda gündeme getirmek, Marmara gemisi ve daha gerilere giderek askerlerin başına çuval geçirilmesini olayını referans göstererek iktidarı dışarıya karşı güçsüz göstermeye çalışmak, akılcı bir muhalefet politikası olabilir mi?
“İktidar blöf yapıyor” türünden eleştiriler ve “şimdiye kadar hiçbir devlet Türkiye’nin bir uçağını düşürebildi mi?” gibisinden kışkırtıcı bir dil kullanmak, üstelik de iç politikada ve yeni anayasa sürecinde çok ihtiyaç duyduğumuz siyasi partilerin ortak tavır alabilmesi çabalarına zarar vermez mi?
Kılıçdaroğlu’nun terörü sonlandırma konusunda samimi girişimleri ve bu konuda kullandığı yapıcı dille umutlanmışken, bu umutlarımızı yok edecek söylemlerden uzak durmasını istemek hakkımız değil mi?
Tam da CHP içerisindeki statükoculardan kurtuluyor, Yeni CHP için Kılıçdaroğlu, artık liderliğe soyunuyor dediğimiz anda yine klasik muhalefet anlayışına geri dönüyor izlenimi vermeye başlaması yalnızca CHP için değil, ülke adına büyük kayıp olur.
Eleştiri, muhalefetin en doğal hakkıdır ama çözüm önerisini de birlikte getirirse.
Ne iktidarın ne muhalefetin, bu ülkeyi anlamsız bir savaş ortamına sürüklemeye hakkı yoktur.
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları




































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
19.08.2021
31.03.2021
17.03.2021
3.02.2021
23.10.2020
30.09.2020
28.07.2020
19.05.2020
15.05.2020
19.03.2020