Bülent KORUCU
Cidden soruyorum, Anayasa ilga oldu da haberimiz mi olmadı! TBMM’nin, Anayasa Mahkemesi’nin sitesine girince başköşede ‘anayasa’ karşılıyor bizi.
O kurumlar yanlış biliyor olamaz herhalde! “Basın hürdür, sansür edilemez.” diyen 28. madde yerinde duruyor değil mi? “Kanun, haber, düşünce ve kanaatlerin serbestçe yayımlanmasını engelleyici veya zorlaştırıcı siyasal, ekonomik, malî ve teknik şartlar koyamaz.” şeklinde açık hüküm getiren 29. maddenin değiştiği de kayıtlarda görünmüyor. “Kanuna uygun şekilde basın işletmesi olarak kurulan basımevi ve eklentileri ile basın araçları, suç aleti olduğu gerekçesiyle zapt ve müsadere edilemez veya işletilmekten alıkonulamaz.” amir hükümlü 30. maddenin buharlaşmadığına emin miyiz? Baktım, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin ilgili maddeleri de yerinde duruyor. O halde nasıl oluyor da “bazı gazetelere el konulacağı, müsadere edileceği” gibi konuları tartışıyoruz? Devlet kurumlarının internet sitelerinde duran metinler, devlet yöneticilerini ve bazı savcıları bağlamıyor mu? Onlar Anayasa ile bağlı değiller mi?
Bir ülkenin demokrasiyle ve evrensel hukuk normlarıyla yönetildiğinin önemli göstergelerinden biri basın özgürlüğü ve haber alma hakkının korunması. Adil ve dürüst seçimin de olmazsa olmaz şartlarından biri özgür basın. Pek çok hürriyetin koruyucu şemsiyesi aynı zamanda. Bunun için hem anayasamız hem de iç mevzuatın üstünde olduğunu kabul ettiğimiz uluslararası sözleşmelerin en fazla hassasiyet gösterdiği konu basın özgürlüğü. Demokratik hukuk devleti olma iddianız varsa, hür medyaya getireceğiniz sınırlamaları anayasa ve evrensel hukuka uydurmak zorundasınız. Bu bir lütuf değil mecburiyet. Aksi halde rejiminizin adını doğru koyup demokrasiden vazgeçersiniz. ‘Rejimi değiştirelim, demokrasiyle yönetmek zorunda değiliz’ dediğiniz hukuk yakanıza yapışır. Hem de en şiddetli şekilde. Zira Anayasa’yı ihlal suçu dünyanın her yerinde cezası en ağır cürümlerdendir. Böyle bir ülkenin ödeyeceği ekonomik fatura da cabası.
Türkiye siyaset eliyle ve onun güdümündeki bürokrasinin marifetiyle basın özgürlüğü ihlalleri yapılan bir ülke haline geldi. Ülkeyi yönetenler kürsülerden gazetecileri tehdit ediyor. Soyut tehditler de suçtur ama öyle kalmıyor, anında icraat başlıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı, AK Parti iktidarını veya herhangi bir icraatı eleştiren gazetecinin başı muhakkak belaya giriyor. Fatih Altaylı yayın yönetmenliğini kaybetti, çiçek böcek yazısı yazıyor. İşini kaybeden gazeteciler kervanına en son Milliyet’te Aslı Aydıntaşbaş katıldı. Akreditasyon denilen illet, askeri darbe dönemlerini mumla aratacak şekilde bütün sivil alanlara yayıldı. Yukarıdaki nobran hava aynıyla kılcallara kadar iniyor. Gezi eylemlerinin yıldönümünde Taksim’de görevi yapan Zaman muhabiri Emre Şencan, darp edildi, tekmelendi, hakarete uğradı. Emniyet amiri kameraların önünde bu şovu yapmaktan çekinmedi, hatta belki de göze girmek için fazlasıyla abarttı.
Muhalefet etmenin, hatta seçimlere girmenin ihanet olarak yaftalandığı günler yaşıyoruz. Siyasi partiler ‘iktidarı devirmek için seçime girmekle’ suçlanıyor. ‘Politika zaten ne için yapılır?’ diye sormak ne kadar tuhaf bir durum. Muktedirlerin hoşuna gitmeyen yayınları yaptığı gerekçesiyle bazı gazetelere el konulacağı konuşuluyor. Tutuklanacak gazeteciler listesi elden ele dolaşıyor. Askeri darbe dönemlerinde bile medyaya el koyma seçeneği hiç masada olmadı. Geçici kapatma ya da gazetecilere dönük sansür ve susturma girişimlerini akleden darbeciler dahi bu kadarını düşünemedi. Nazlı Ilıcak’ın makalelerinden dolayı Tercüman Gazetesi’ni kapatan Kenan Evren bugünleri görse takdir eder, ‘siz bizi aştınız’ derdi.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.07.2016
4.02.2016
1.02.2016
23.02.2016
5.02.2016
2.02.2016
29.01.2016
22.01.2016
15.01.2016
1.02.2016