Hoş bulduk.

Yeniden yazmaya başlayacağımın tüyosunu alıp heyecan yapan ve “hoş geldin” selamını sarkıtan eser miktarda Vaziyet okuru; hoş bulduğun en harbisi size elbette. Bundan altı sene önce, büyük ihtimalle yine sonbahar yapraklarının hayatımıza fon teşkil ettiği bir kasım günü, gazetedeki ilk köşe yazımı yazıp teslim ettiğimde acayip heyecanlı, hafiften utangaç, yeterince depresyonda ve aşırı dozda tedirgindim. Yazım beğenilecek miydi, insanlar ondan söz edecek miydi, gariban posta kutum bir anda istiap haddini dolduracak mıydı?  Yoksa yoksa, daha ilk satırlarında okurun öksüz bıraktığı bir yazar mı olacaktım?

Peki ne oldu derseniz, şu kadarını söyleyerek özetleyeyim: O gün yazım yayımlandıktan sonra hayatta tahminlerimin fersah fersah ötesinde arkadaşım, eşim, dostum, tanıdığım olduğunu idrak ettim… Sonrasında ise olaylar bildiğiniz gibi gelişti ve mecburen verdiğim kısa aradan sonra şimdi yine romantik olması beklenen bir kasım günü Serbestiyet’te ilk yazımı çizittiyorum işte.

Yine heyecanlı, tedirgin ve prensip gereği depresyondayım. Ancak doğruyu söylemek gerekirse – ki gerekir diye düşünüyorum – artık pek utangaç değilim. Sanırım beş küsur sene düzenli olarak yazmanın yarattığı “kaşarlığın” bir neticesi bu.

Memleketin bir kısım zevatının zihniyetinde ise değişen hiçbir şey yok, maşallah. O kasım ayından sonra da çok sıfırlı banka hesaplarını cukkaladığım, alfabetik sırayla AB, ABD, AKP, Cemaat, CIA, MİT, PKK, Soros için kalem kuşanacağım ilan edilmişti, bugün yine aynı tantananın ilk perdesi sahneleniyor. Eyyy ahali, Romalılar ve uzaylılar… Bakın güzel kardeşim, hadi onun bunun adamı olma faslını geçtim de, şu çok sıfırlı banka hesapları neredeyse yerini Allah rızası için bana da söyleyin. Ben çok sayıda çok sıfırlı hesabımı biliyorum, ancak onlarda sıfırların önünde herhangi bir rakam mevcut değil maalesef…

Neyse neyse…

Doğru bildiğimi yazmak için buradayım. Yazacağım da. Ama adına “gündem” denen canavardan çok sıkılıyorum aslında. Bu nedenle kimi zaman bir espriyle, kimi zaman küçük hikayelerle ona tahammül etmeye çalışacağım yazarken. En başta kendi yazdıklarım olmak üzere, hiçbir şeyi haddinden fazla ciddiye almayacağım; dalgamı geçeceğim. Kısaca bendeki vaziyet bildiğiniz gibi.

Ve bildiğiniz üzere artık internet alemindeyiz.

Yani dikkat! Her an karşınıza yazı çıkabilir…

Tekrar hoş bulduk.

http://serbestiyet.com/eyyy-ahali-romalilar-uzaylilar/