Fehmi KORU
AK Parti genel başkanı da olan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan‘ın “Bunu başka yerde söylemem” kaydıyla yaptığı bir konuşmanın bandı geçtiğimiz günlerde ortaya çıktı. Yayınlayanlar o konuşmayla HDP seçmeninin hedef alındığının altını çizdiler; o da var tabii, ama yakından bakıldığında söylenenler genel bir talimat da sayılabilir.
Söylenenler şu:
“Arkadaşlar, HDP üzerinden parti teşkilatımızın çok farklı çalışma yapması lazım. Bunu dışarıda konuşmam. Burada sizlerle konuşuyorum. Niye sizlerle konuşuyorum? Çünkü onların baraj altı kalması demek, bizim durumumuzun çok daha iyi bir noktaya gelmesi demektir. Dolayısıyla da, her ilçede arkadaşlarımın özellikle onlar üzerinde çok farklı çalışması lazım. Çünkü siz, kim-kimdir bunu biliyorsanız. Öyle mi? Çünkü mahalle temsilcilerimiz eğer kimin kim olduğunu bilmiyorsa o zaman bu görevi bıraksın. Alacaksınız önünüze sandık seçmen listesini, bu sandık seçmen listesinde kim kimdir… Ve buna göre de onlar üzerinde özel bir çalışma yapmanız da, inanıyorum ki bize çok farklı bir netice getirebilir. Markaja almak diyoruz ya, markaja alacaksınız.”
Teşkilat çalışıyor
Tayyip Erdoğan‘ın bu talimatının teşkilat tarafından harfiyen yerine getirildiğini biliyorum.
Parti teşkilatından bizim kapıya kadar gelindi de oradan biliyorum.
İki kişi, birinin elinde üzerinde isimler yazılı bir liste, diğerinin elinde içinden parti broşürleri ile küçük bir kahve paketi çıkan poşetlerle kapımıza geldiler. Yoklama çektiler. Ağızlarından ilk çıkan cümle de “Cumhurbaşkanımızın selamını getirdik” oldu.
Evde seçmen olarak kaydı bulunan isimlerden kimlerin oy kullanabileceğini öğrenip karşılarına birer çentik attıktan ve ayak üzeri birkaç nezaket cümlesi daha sarf ettikten sonra, partinin mahalle temsilcileri, öteki komşuların kapısını çalmak üzere yanımızdan ayrıldı.
AK Parti mahalle teşkilatı liderlerinin talimatını yerine getiriyor, çalışıyor.
Birbirlerini motive etmek üzere cep telefonu programları üzerinden kurdukları grupları bu yolda mesaj yağmuruna tuttuklarını da biliyorum. ‘Bizimkiler’ ve ‘ötekiler’ diye ikili bir ayrım var o mesajlarda; ‘bizimkiler’ dediklerinin yüzde 12’si sandık başına gitmiyor, ‘ötekiler’ ise kendi çizgilerindeki herkesi oy kullanmak üzere hareketlendiriyorlar imiş…
Daha seçim olmadan yüzde 12’lik bir kitleden söz edebilmek teşkilatın bayağı bilgili ve uyanık olduğunu da gösteriyor.
Oysa aynı teşkilatın ‘metal yorgunu’ olduğunu işitmiştik.
Kendi özelime yansıyan faaliyetlerine bakılırsa AK Parti teşkilatında herhangi bir yorgunluk alametinden söz edilemez.
Çalışıyorlar, hem de iyi çalışıyorlar.
Teşkilat çalışıyor, ama ya kitle?
Sorun teşkilatta değil; görebildiğim kadarıyla AK Parti’nin sorunu, daha önce kendisine oy vermiş olan kitleyi sandık başına götürüp götüremeyeceği, gidenlerin mühürü bu defa da kendi partileri üzerine basıp basmayacağı noktasında…
Yorgunluksa yorgun, bıkkınlıksa bıkkın olan AK Parti teşkilatı değil, önceki her seçimde oranı artarak AK Parti’ye seçmen haline gelmiş olan kitle…
Görebildiğim ve hissedebildiğim kadarıyla o kitle içerisinden önemli bir bölüm tereddütte ve propagandalar hala onları ikna edebilmiş değil.
Önceki seçimlerde benzer tereddütleri yaşayanlar alternatif seçeneklerin kısıtlı oluşu ve daha çok da yüzde 10 barajı yüzünden son gün “En iyisi yine AK Parti” diyebiliyordu. Şimdi ise, her seçmenin AK Parti dışında da herhangi bir rahatsızlık duymadan oy verebileceği seçenekler bulunuyor.
Ayrıca o alternatiflerden birine oy verirken, yüzde 10 barajıyla oyunun heba olabileceği kaygısını duyması da gerekmiyor artık. İttifaklar sayesinde yüzde 10 barajı işlevsiz kaldı çünkü. Yüzde 10 barajının kaldırılmamış olması, ondan etkilenebilecek durumdaki tek parti olan HDP’nin ise işine yarayacağa benziyor; barajı aşabilsin diye epey ödünç oy HDP’ye kayabilecek…
Gençler ve her zaman genç kalanlar
Bir de tabii genç seçmen var ve AK Parti’nin yürüttüğü seçim kampanyasından en az etkilenen de onlar. Hak ve özgürlükler konusunda OHAL’li Türkiye’de yaşanan olumsuzluklar yanında sosyal medyaya (sözgelimi Wikipedia‘ya) getirilen kısıtlamalar gençleri farklı tercihlere itebileceğe benziyor.
Farkına varmış olmalı ki, Tayyip Erdoğan, dün, özellikle gençlere hitap etmek üzere TUSAŞtarafından düzenlenmiş bir programa katılmış…
İlk kez bu seçimde oy kullanma çağına gelmiş sayıları 1 milyonu aşan genç yeni seçmen yanında, yaşları 30’un altında ve eğitimlerinin önemli bölümünü AK Parti döneminde almış kalabalık bir seçmen kitlesi var ve bunlar 2010 öncesinin Türkiyesi ile bugünü mukayese edebilecek durumdalar.
Zor bir seçim bu AK Parti için; teşkilatı bu durumun farkında ve kapımıza kadar gelenlerden biliyorum, zorluğu aşmak için geceli-gündüzlü çalıştıkları da anlaşılıyor.
Rapor edeyim istedim.
Yazarlar
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel’e saldırı aydınlatıldı mı şimdi? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolDış politikada rasyonel zemin 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKomisyon Suriye’yi, Suriye İsrail’i, İsrail Trump’ı…. 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEYargı CHP’ye çalışıyor 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluHerkes sözünden sorumludur; 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilFanatizm ve inancın siyasallaşması 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanBüyük Türkiye hayali böyle bir hayal miydi? 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.09.2025
26.09.2025
19.09.2025
18.09.2025
16.09.2025
22.08.2025
19.08.2025
17.08.2025
15.08.2025
14.08.2025