Fehmi KORU
‘‘Şu sırada onunla ilgili olarak gerçekten derin anlamlı ve yeni bir şey söylemek mümkün mü? Birkaç kısa sözcükle onu tam olarak anlatmak mümkün: Bir kadın düşmanı, bir yobaz, bir kendini beğenmiş (narsist), bir sahtekar ve şarlatan…’’
Bu sıfatların (sahtekar, şarlatan, kendini beğenmiş, yobaz, kadın düşmanı) uygun görüldüğü kişi ABD başkanı Donald Trump…
Dahası da var: ‘‘Başkan bir yalancı. En ciddi (nükleer diplomasi gibi) konularda da, en basit (golf oyunuyla ilgili) konularda da yalan söylüyor. Kendi gözünüzle yalan olduğunu fark edebileceğiniz şeylerle ilgili yalan söylüyor. Biraz önce söylediği şeylerle ilgili de yalan söylüyor. Bir ağaçkakanın ağaca saldırdığı gibi yalan söylüyor: Tutkulu biçimde, ısrarla, içinden geldiği gibi. Başınızı ağrıtacak kadar yalan söylüyor. Başınızı içi buz dolu bir kovaya sokmak isteyeceğiniz ve bu durumdan kurtulmak için dua edeceğiniz kadar yalan söylüyor. Buna rağmen milyonlarca Amerikalı onun dediğine ya inanıyor, ya da apaçık aldatmacasından keyif alıyor.’’
İçerisinde bunlardan daha fazla yaralayıcı bölümler de var, ama bu kadarı yeter sanıyorum.
ODTÜ’lü öğrenciler, Kılıçdaroğlu ve yargı
Aslında aktardığım satırlar New York Times (NYT) gazetesinde 30 küsur yıl boyunca kitap eleştirileri yazmış Pulitzer ödüllü gazeteci Michiko Kakutani’nin çok yeni ‘The Death of Truth’(Gerçeğin Ölümü) kitabıyla ilgili eski gazetesinde çıkmış olan bir değerlendirme yazısından. Merak edip göz attım, Kakutani’nin kitabında bu yazıda yer alanlardan çok daha keskin satırlar var.
Yazar ülkesinin başkanını yerin dibine sokup çıkarıyor, ardından yeniden yerin dibine sokuyor.
Nereden icap etti kitapla ilgili değerlendirmeyi gündeme taşımak?
Gecenin bir vakti, akşam haberlerinde işittikleri mahkeme haberini kendi aralarında tartışırken dostların çokça sarf ettikleri bir cümle yüzünden…
Haber, ODTÜ’lü öğrencilerin üzerinde eski bir karikatür bulunan bir posteri mezuniyet töreninde sahneye çıkardıkları için gözaltına alınmalarına verdiği destek mesajı yüzünden CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu hakkında takibat açılması…
Sarf edilen de ‘‘Dünyanın hiçbir demokrasisinde böyle bir şeye müsaade edilmez’’ cümlesi…
Ortama katılmadan hemen önce göz gezdirdiğim NYT gazetesinde okumuştum Kakutani’nin kitabıyla ilgili yazıyı; dönüp yeniden göz atınca sizlerle de paylaşmaya karar verdim.
Zaten biliniyor: ABD’de Trump ile medya arasında kıyasıya bir savaş sürüyor ve taraflar birbirleri hakkında en aşırı sıfatlarla bezenmiş cümlelerden oluşan saldırılarından bir adım bile gerilemiyorlar.
Büyük savaş Trump’ın Helsinki’de Vladimir Putin ile gerçekleştirdiği basın toplantısı performansı üzerine iyice kızıştı. Orada Rusya’ya ve liderine övgüler yağdıran Trump, kendi ülkesininin eski başkanlarıyla istihbarat birimlerini suçlayıcı laflar sarf etmişti.
Fox bile Trump’a karşı
Aleyhte olan medyada Trump için söylenmeyen olumsuz sıfat, hakarete varan ifade kalmadığı gibi, Trump’ın kendisine ve tezlerine ölesiye bağlı bildiği, kendilerini öve öve bitiremediği ‘yandaş’ kanal Fox-News’in en önemli isimleri de sövenler sürüsüne katıldı.
Ana haberi sunan Neil Cavuto, Helsinki performansını ‘iğrenç’ bulduğunu açıkladı sözgelimi… Fox muhabiri John Roberts, haberinde, ‘‘Başkan ülkemiz ABD’yi otobüsün altına gönderiverdi’’ cümlesini kullandı.
Sadece bu ikisi olsa neyse, Fox’un ekran şahsiyetlerinden Trump’ı sıvamayan kalmadı desem yeridir.
Diğer kanallarda ise hakaretin bini bir para.
Trump ne yaptı?
Hem hafif tertip çark etti, hem de yine ‘çakma haber’ teziyle kendisini savunmaya çalıştı.
Nasıl olsa milyonlarca Amerikalı’nın yalan da söylese dediklerine inandıklarını, kandırıldıklarını anlasalar da buna aldırmadıklarını ve kendisini zeki bulduklarını biliyor Trump.
Fransa’nın OHAL yasası
‘‘Hiçbir demokratik ülkede bu olmaz’’ türü cümleler yanlış; pek çok ülkede durum bizden farklıdır. İşte gördünüz, ABD’de, ağza gelen söylendiği ve bu arada hakaretler yağdırıldığı bir ortam var bugün ve yargı olan biteni uzaktan izlemekle yetiniyor.
Aynı yanlışlık kalkmasına izin verilen OHAL’in yerine çıkarılmak istenen yasal düzenleme konusunda da tekrarlanıyor. Yasayı savunmak için başvurulan ‘‘Bu yasa maddelerine Fransa da başvurdu’’ cümlesi de doğru değil. Fransa’nın çıkardığı yasayı, o ülkede yaşayan müslümanları hedef aldığı için, en fazla bizlerin eleştirmemiz gerekirken, bu bir tarafa, onların yasası bile Meclis’in kabulüne sunulan bizim yasa teklifinden çok daha mülayim.
Gelin bu tür benzerlikler kurmaktan vazgeçelim.
Yazarlar
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNESiyasî kimlikler panayırı kapandı 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
7.08.2025
5.08.2025
3.08.2025
27.07.2025
25.07.2025
24.07.2025
23.07.2025
21.07.2025
19.07.2025
17.07.2025